Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2019/550 E. 2019/1985 K. 10.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/550
KARAR NO : 2019/1985
KARAR TARİHİ: 10/09/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/05/2018
NUMARASI : 2017/28 2018/192
DAVA: Tazminat
Taraflar arasındaki davada İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret ile İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesince, Dava, taraflar arasındaki sözleşmenin feshinden dolayı davacının mahrum kalınan kar ve kazanç kaybı nedeniyle müspet zararlarının tazmin edilmesine yönelik alacak tazminat davasıdır. Mahkememizce deliller toplanmış, dosya bilirkişiye verilerek bilirkişi heyetinden rapor aldırılmış ise de; görev hususu mahkemenin resen gözeteceği bir durum olup yargılamanın tüm safhalarında kamu düzenini ilgilendirdiği için ve mahkemece resen dikkate alınacağı gözönüne alındığında davaya konu alacak davasının TTK.1352/ı ve m fıkraları dikkate alındığında, deniz alacağı olduğu, deniz alacaklarına ilişkin davaya bakmak görev ve yetkisinin İstanbul 17.Asliye Ticaret Deniz İhtisas Mahkemesine ait olduğu görülmekle; HMK.114 ve 115.maddeleri uyarınca, açılan davanın görev dava şartı eksikliğinden dolayı usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, dosyanın yasal süreler içerisinde müracaat edilmesi halinde görevli ve yetkili İstanbul 17.Asliye Ticaret Deniz İhtisas Mahkemesi görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi, TTK ‘nun 1352.maddesi gerekçe gösterilerek görevsizlik kararı verilmiş ise de, TTK ‘nun 1352/ı-m maddesinde yer alan hükmün ancak gemi inşa firması ile gemi siparişi veren arasındaki uyuşmazlıklara uygulanacak bir hüküm olduğu, gemi inşa firması ile taşeron firma arasındaki hukuki ilişkiden kaynaklanan talepler yönünden anılan ihtiyati haciz hükmünün tatbik edilemeyeceği bu nedenle de TTK ‘nun 4.maddesi gereğince görevli mahkemenin İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu kanaatine varıldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin, davalı şirket ile 24/08/2012 tarihinde akdettiği 31/08/2012 yürürlük tarihli dört eser sözleşmesi ile NB 105, NB 106, NB 107 ve NB 108 nolu Norveç’e yapılacak gemilerin tüm sac işlerinin yapımını her türlü malzeme işsahibi davalı şirket tarafından karşılanmak suretiyle işlenecek sacın kilogramı başına 1,10 TL bedel üzerinden üstlendiğini, akdedilen sözleşmelere uygun olarak NB 105 ve NB 106 nolu gemilerde müvekkil tarafından işe başlanılışsa da davalı şirketin temin etmesi gereken sacların başlangıçta temin edilememesi işin geç başlamasına ve aksamasına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin iyi niyetli olarak beklediğini, davalı şirketin geç de olsa temin etmesi gereken sacları temin etmesiyle işe başlayabildiğini, NB 105 ve NB 106 nolu gemilerde işe başlanılmasına rağmen, davalı şirketin işin yapımında başlattığı olumsuz tutumunu işin devamı sırasında da müvekkil şirkete karşı sürekli ve artak biçimde zorluk çıkartarak devam ettirdiğini, sözleşmenin işlerlik kazanması ve işin sözleşmeye göre ilerlemesini sürekli olarak engellediğini, davalı şirketin bu tutumunun asıl nedeninin müvekkiline yapılan akitleri feshettirerek müvekkilinin sözleşmelerle yüklendiği işleri bırakmasını sağlamak olduğunu, böylece aynı işleri müvekkilinden daha ucuz fiyatla anlaştığı başka taşeron firmalara vermek olduğunu, yapılan iş karşılığı ödenmesi gereken hak edişleri dahi aylardır müvekkiline ödenmemek suretiyle uyguladığı baskı ve yıldırma politikası ile müvekkiline işi bıraktırmayı başaramadığını, bu sefer de müvekkil şirketin işçilerini 14/01/2013 tarihinde çalışacakları tersaneye almadığını, davalının bu tutumuna karşı müvekkilinin davalı şirkete Kartal … Noterliğinin 14/01/2013 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile işçileri tersaneye alınarak işlerini yapmalarının sağlanması, alınmama nedenlerinin yazılı olarak bildirilmesi hususlarında ihtarname gönderildiğini, davalı şirketin bu ihtarnameye rağmen işçileri içeri almadığını, işçilerin de yaptığı işlerin karşılığında davalı tarafından müvekkiline ödenmesi gereken hak edişlerin ödenmemesine dayalı olarak maaşlarını alamamaları ve işyerine tekrar alınmaları nedeniyle işyeri önünde çadır kurarak günlerce protesto eylemi yaptıklarını, bu dönemde davalı şirket yetkilisi … işçilere ağır hakaret ve tehdit içeren sözler sarfettiğini, özel aracını kalabalık vaziyetteki işyeri dışında bulunan işçilerin üzerine sürerek işçileri darp etmeye teşebbüs ettiğini, işyeri önündeki eylemin günlerce devam ettiğini ve ulusal basın ve televizyonlarda da günlerce haber konusu olduğunu, davalı şirketin hiçbir hukuki geçerliliği ve mesnedi olmayan gerekçeler belirtmek suretiyle Kartal …. Noterliğinin 16/01/2013 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile müvekkil şirketle yapmış olduğu eser sözleşmelerini feshettiğini müvekkiline bildirdiğini, davalının eser sözleşmesini feshetmesinde feshi gerektiren koşullar ve haklı nedenlerin oluşmadığını, davalı şirketin bu olayların akabinde başka şirketlerle anlaşarak müvekkilinin sözleşme gereği yapacak olduğu işleri anlaştığı başka firmalara daha ucuz bir işçilik karşılığında verdiğini, davalının böylece müvekkilinin sözleşmelerle ilgili olarak beklemiş olduğu ticari kazancı ve karı müvekkilinin alamamasına, bu kazançlarından mahrum olmasına sebebiyet verdiğini, müvekkilini müspet zararlara uğrattığını, neticeten fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak üzere şimdilik 20.000,00 TL’ olarak talep ettikleri müvekkilinin mahrum kaldığı kazançlarına ilişkin müspet zararlarının HMK 107. Maddesi gereğince tümünün tespitine, tespit edilecek belirsiz alacak niteliğindeki müspet zararlara ilişkin tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda ticari reeskont avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı müvekkiline ödenmesine, yargılama neticesinde müvekkilinin haklı çıksa dahi davalının mal kaçırması halinde müvekkilinin alacağını tahsil edememe ihtimali bulunduğundan davalı şirketin araçları, taşınmazları ve diğer malvarlığı ile, sözleşme konusu gemiler ve diğer gemilerinin sicil kayıtlarına ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Yanlar arasındaki uyuşmazlık, eser sözleşmesi olup, davacı taşeron, davalı ise yüklenicidir. Davacının inşa edeceği gemilerin tüm saç işlerinin yapılması işi için davalı ile saç işleri sözleşmesi akdedilmiş olup, bu sözleşmenin haksız feshi nedeniyle mahrum kalınan kar ve kazanç kaybı nedeniyle müsbet zararın tazmini talep edildiğini göre TTK ‘ nın 4. Maddesine göre uyuşmazlığın İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 10/09/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.