Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2019/542 E. 2019/1982 K. 10.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/542
KARAR NO : 2019/1982
KARAR TARİHİ: 10/09/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/12/2018
NUMARASI : 2018/181 2018/500
DAVANIN KONUSU: Tespit
Taraflar arasındaki davada İstanbul 16. Asliye Ticaret ve İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemelerince (Denizcilik İhtisas Mahkemesi sıfatıyla) görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, palamar – iskele abonman ve kiralama sözleşmesine istinaden kira ilişikisinin devam ettiğinin tespiti ve müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir.İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesince,taraflar arasındaki palamar- iskele abonman ve kiralama sözleşmesinden kaynaklı kiracılık sıfatının tespiti ve müdahalenin önlenmesi isteminden kaynaklandığı, davalının davacıya iskele- palamar hizmeti verilmesi noktasında itirazının bulunmadığı, yalnızca yanlar arasında itiraza uğramayan sözleşmenin sona erdiğini savunduğu, nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2013/5146 esas, 2013/7891 karar sayılı ilamı ile de uygun bulunduğu üzere palamar hizmetine ilişkin uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanunu’nun 5. kitabında düzenlenen deniz hukukundan kaynaklanan alacaklardan olduğu, tespit ve müdahalenin önlenmesi isteminin hukuki menfaat irdelenmesi ve sözleşme ilişkisinin akıbeti noktasında mali sorumlulukları gündeme getireceği ve TTK 1352/n maddesinin uygulama alanı bulacağı, bu nedenlerle mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; HMK’nın 114/1-c ve HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine, kararın kesinlemesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın TTK 5. kitapta düzenlemesini bulan Deniz Ticaretine ilişkin davalara bakmakla görevli İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahekemesi’ne (Denizcilik İhtisas Mahkemesi) gönderilmesi kararı verilmiştir.İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi (Denizcilik İhtisas Mahkemesi sıfatıyla), Davanın, davalı … kullanımında olan Maltepe İskelesi alanı ile ilgili olarak davacı ile davalı 01.03.2016 tarihli sözleşme hükümlerine uyulmadığı iddia edilerek davacının kiracılık sıfatının varlığının ve devamının tespiti ile müdahalenin önlenmesi talebine ilişkin olduğu, uyuşmazlığın çözümünde Borçlar Kanunu ve Medeni Kanun hükümlerinin tatbik edilmesi gerektiği, mahkememizin görevinin deniz ticareti ve deniz sigortasından kaynaklanan davalara ilişkin olması nedeni ile işbu dava yönünden mahkememizin görevsiz olduğu, bu durumda 6102 sayılı yasanın 4. Maddesi gereğince deniz ticareti ve deniz sigortaları dışındaki uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakmakla görevli Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli bulunmuştur.Somut uyuşmazlıkta Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında aktedilmiş olan 01/03/2016 tarihli kira sözleşmesi gereği müvekkilinin “Kiracı” sıfatıyla …’nun Maltepe İskelesinde, Kira sözleşmesinin ekindeki E k -l’de belirtilen yerde, vaziyet planında tanımlanmış mevkide sözleşmede belirtilen faaliyet konusu ile iştigal ettiğini, taraflar arasındaki kira sözleşmesi halen yürürlükte olup taraflarca feshedilmediğini ve davacı müvekkilinin kiracı şirket aleyhine verilmiş herhangi bir tahliye vb. Mahkeme karan da mevcut olmadığını, davalı şirket, özel bir şirket olııp İstanbul Büyükşehır Belediyesi ile hiçbir kurumsal ve resmi bağlantısı da olmadığını, tamamen ticari mahiyette ve statüde faaliyet gösteren bir özel şirket olduğunu, sözleşme ilişkisi devam ettiği ve davacı şirket de sözleşme konusu yerde faaliyet alanıyla ilgili işlerine devam ettiği halde davalının çakışanlannca davacı kiracı şirketin faaliyetini engellemeye matuf şekilde genellikle gece saatlerinde alana girişi engellemek için girişe moloz dökülmesi kira konusu yere konteyner vb. malzemeler yığmak ve bu surette kiracı davacı şirketin faaliyetini engellemeye dönük yasaya ve sözleşmeye uygun olmayan hareketlerle davacı kiracı şirket faaliyetini yürütemez hale getirilmekte ve her fırsat ve vesileyle sorun çıkanlarak muaraza yaratıldığını, taraflar arasındaki kira sözleşmesi devam ettiğini, davalı şirketin müvekkil davacı kiracıya çıkardığı haksız ve dayanaksız sorunların engellenmesi, kira sözleşmesinin devam ettiğinin ve taraflar arasındaki sözleşme gereği davacının kiracılık sıfatının varlığının ve devam ettiğinin tespiti ve bu sayede davalı yahut başka üçüncü kişilerin davacı müvekkil şirketin faaliyetini engellenmesinin önüne geçilebilmesi için öncelikle ve ivedilikle müdahalenin önlenmesi hususunda ihtiyati tedbir karan verilerek dava tarihinden itibaren davacıya yönelik müdahalenin önlenmesine, davacının kiracılık sıfatının varlığının ve devam ettiğinin tespitine, bu husustaki müdahalenin önlenmesi için dava tarihinden itibaren davacının sözleşmede belirtilen adreste kiracı olduğuna dair ihtiyati tedbir kararı verilmesine, bu husustaki müdahalenin önlenmesine, yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacının iddiası ve talep sonucunun deniz haklarından kaynaklanan bir alacak istemine ilişkin olmadığına göre uyuşmazlığın 6102 sayılı yasanın 4. Maddesi gereğince İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 10/09/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.