Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2019/2721 E. 2019/2904 K. 13.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2721
KARAR NO : 2019/2904
KARAR TARİHİ: 13/12/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/10/2019
NUMARASI : 2019/132 2019/140
DAVANIN KONUSU: Reddi Hakim/Hakimin Çekinmesi İncelemesi
Tarafları arasında görülen dava sırasında davalı vekili tarafından reddi hakîm yoluna başvurulmuştur.
Ret talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi istenilmiş olmakla, süresi içerisinde yapılan istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü. ,
KARAR Taraflar arasında görülen dava sırasında davalı vekili tarafından sunulan ret dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2018/484 esas sayılı dosyasında 17/09/2019 tarihli celsesinde “Davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne” ve devamında beslenme rehberinin davalı tarafça basılmasının ve dağıtılmasının yasaklanmasına şeklinde ara karar oluşturulduğu, mahkemenin yargılamayı tamamlamadan ön inceleme aşamasında, 19/02/2019 tarihli ara kararından sonra değişen bir delil olmamasına rağmen, 19/02/2019 tarihli ara kararı ile “Alınan bilirkişi raporunda davacının adının yazılı olduğu beslenme rehberi ile dava konusu edilen rehberin görseller dışında içeriklerinin aynı olduğu belirtilmiş ise de, üzerinde basım ve yayın tarihlerinin bulunmadığı, bu nedenle öncelikle hangisinin yayınlandığının espit edilmediği, bu pususun yargılama sonucunda anlaşılabileceğinden ihtiyati tedbir talebinin reddine” şeklinde ara karar oluşturulmuş iken, bu kez davacı vekili tarafından sunulan müvekkili şirketin piyasadaki en büyük rakiplerinden olan … SAN. VE TİC.AŞ tarafından hiçbir hukuki dayanağı eklenmeksizin sadece tarihi olduğu belirtilen bir beyana dayanarak BASIM TARİHİNİ 21/10/2010 kabul ettiği ve bu sebeple ihtiyati tedbir kararı verildiği, yargılamanın başında “Beslenme Rehberinin davalı tarafça basılmasının ve dağıtılmasının yasaklanmasına” dair İhsası Rey niteliğinde ara karar oluşturulduğu bu kararla müvekkili şirketi beslenme rehberini basan ve yayınlayan olarak direk suçlu kabul etmekle, Mahkeme Hakiminin reddini talep etmiştir.Reddedilen hakim tarafından, mütalaa yazısında reddi hakim talebinin reddedilmesi talebinin üzerine, dosyayı inceleyen merci tarafından reddi hakim talebinin reddine ilişkin verilen karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin Henüz yargılama yapmadan yargılamayı tamamlamadan ön inceleme aşamasında , dava dosyasında 19.02.2019 tarihli ara kararından sonra değişen bir delil olmamasına rağmen 19.02.2019 tarihli ara kararı ile alınan bilirkişi raporunda davacının adının yazılı olduğu beslenme rehberi ile dava konusu edilen rehberin görseller dışında içeriklerinin aynı olduğu belirtildiğini, üzerilerinde basım ve yayın tarihlerinin bulunmadığı, bu nedenle öncelikle hangisinin yayınlandığının tespit edilemediği anlaşıldığını, bu hususun yargılama sonucunda anlaşılabileceğinden ihtiyati tedbir talebinin reddine şeklinde ara karar oluşturulmuş iken, davacı vekili tarafından sunulan müvekkil şirketin rakiplerinden olan n…. san. ve tic.aş. Tarafından hiçbir hukuki dayanağı eklenmeksizin sadece şirket yetkilisinin beyanı ile ve yine hiçbir hukuki ispat vasıtası olmayan basım tarihi olduğu belirtilen bir beyana dayanarak basım tarihini 21.10.2010 kabul ettiğini ve bu sebeple ihtiyati tedbir kararını verdiğini, iş bu kararla yetinilmeyerek yargılamanın daha başında “Beslenme Rehberinin davalı tarafça basılmasının ve dağıtılmasının yasaklanmasına” dair ihsası rey niteliğinde ara karar oluşturduğunu, işbu ara kararla müvekkil şirketi beslenme rehberini basan ve yayınlayan olarak direk suçlu kabul ettiğini, Bu ara karar ihsası rey niteliğinde olduğundan sayın hakimin davadan reddini talep etmek zorunda kaldıklarını, Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan …ve tic.a.ş. tarafından düzenlenmiş yazı ve ekinde yer alan manuel düzenlendiği açık olan tarihlerin basım tarihi olarak kabul edilmesinin de hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, basıma dair fatura ibrazı , matbaa ismi vesair belge ile ve/ veya eserin yayınlandığı tarihin resmi kurumlar nezdinden tespitinin gerektiğini, İstanbul Anad. 1. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi hakiminin daha önceki 19.02.2019 tarihli celsesinde yer alan delillerin aksine hiçbir delil yokken sadece adi yazılı belgeye dayalı olarak davanın esasına dair kararın ihtiyati tedbir olarak verilmesi ihsası rey niteliğinde, doğrudan davanın sonucuna dair ihtiyatı tedbir kararı verildiğini, bu sebeplerle usul ve yasaya aykırı olan İstanbul And. 2. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2019/ 484 e. 2019/140 k. sayılı ilamının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini arz ve talep etmiştir.Hakimin reddi HMK’nın 36. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, HMK 36.maddesi hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebim bulunması halinde taraflardan birinin hakimi reddedebileceğini, hakimin de bizzat çekilebileceğini hükme bağlamıştır. Yine aynı maddede, davada iki taraftan birine öğüt vermiş ya da yol göstermiş olması, davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması, davada tanık veya bilirkişi olarak dinlenmiş veya hakim ya da hakem sıfatıyla hareket etmiş olması davanın dördüncü derece de dahil yan soy hısımlarına ait olması dava esnasında iki taraftan biri ile davası veya aralarında bir düşmanlık bulunması hallerinde hakimin reddi sebebinin varlığının kabul edileceği düzenlenmiştir. Yukarıda belirtilen red sebepleri sıınrlı olmayıp HMK 36.maddesinde belirtilmeyen ancak hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren başka sebeplerin de hakimin reddine gerektireceği açıktır. HMK’nın 41.maddesi red sebebi ve bu sebebe ilişkin inandırıcı delil veya emare gösterilmemiş ise red talebinin, reddi istenen hakim tarafından geri çevrileceğini düzenlemiş olup, hakimin reddini talep eden tarafın red sebebine ilişkin mutlak bir ispat vasıtası olarak delil göstermesi zorunlu olmayıp red sebebine ilişkin emareler de yeterlidir. HMK’ nın 38. Maddesi, Hakimin reddi sebebini bilen tarafın, ret talebini en geç ilk duruşmada ileri sürmesinin gerektiğini, ret sebebinin davaya bakıldığı sırada öğrenmiş ise en geç öğrenmeden sonraki ilk duruşmada, yeni bir işlem yapılmadan önce bu talebi hemen bildirmek zorunda olduğunu, belirtilen sürede yapılmayan talebin dinlenemeyeceğini düzenlemiştir.Dosya kapsamına göre, somut olayda davalı tarafın red dilekçesinde, “Davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne” ve devamında beslenme rehberinin davalı tarafça basılmasının ve dağıtılmasının yasaklanmasına şeklinde ara karar oluşturulduğu, mahkemenin yargılamayı tamamlamadan ön inceleme aşamasında, 19/02/2019 tarihli ara kararından sonra değişen bir delil olmamasına rağmen, 19/02/2019 tarihli ara kararı ile “Alınan bilirkişi raporunda davacının adının yazılı olduğu beslenme rehberi ile dava konusu edilen rehberin görseller dışında içeriklerinin aynı olduğu belirtilmiş ise de, üzerinde basım ve yayın tarihlerinin bulunmadığı, bu nedenle öncelikle hangisinin yayınlandığının espit edilmediği, bu pususun yargılama sonucunda anlaşılabileceğinden ihtiyati tedbir talebinin reddine” şeklinde ara karar oluşturul” şeklinde cevabı olarak yazılan yazının hakimin tarafsızlığını yitirdiğini ileri sürmüştür. Red dilekçesinde, HMK’nın 36.maddesinde öngörülen hakimin reddi sebeplerinin bulunmadığı, red sebebi olarak ileri sürülen hususların dosyadaki somut verilere dayılı olarak kurulan bir ara karar olduğu, hakimin tarafsızlığından şüphe edilmesini gerektiren neden olarak değerlendirilmeyeceği işin esası yönünden istinaf ve temyiz sebebi olup, mercice verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.İlk derece mahkemesince HMK’nın 42/4 maddesi gereğince alt haddin üzerine çıkılarak davacı aleyhine para cezasına hükmedilmişse de, tüm dosya kapsamına göre davacının red talebini kötü niyetle yaptığına ilişkin bir olgu veya bilgi söz konusu olmadığından davacı tarafın para cezası ile cezalandırılması yasaya uygun değildir. Bu itibarla davacının para cezasının kaldırılmasına yönelik istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalının, İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/132-140 Değişik İş sayılı kararında reddi Hakim talebinin reddine yönelik istinaf başvurusunun reddine,2- Davalının, aleyhine verilen para cezasının kaldırılmasına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince, İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/132-140 Değişik İş sayılı ilamının 2. bendinde davalı aleyhine hükmedilen 3000,00 TL disiplin para cezasının kaldırılmasına,3- Davalı tarafından yatırılan 121,30 TL kanun yoluna başvurma ve 44.40 TL karar ilam harcının davalı üzerinde bırakılmasına,4- Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333.maddesi gereğince tarafa iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 13/12/2019 tarihinde tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi.