Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2019/2567 E. 2020/1191 K. 08.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2567
KARAR NO: 2020/1191
KARAR TARİHİ: 08/06/2020
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/09/2019
NUMARASI: 2019/134 2019/18
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki davada, İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul Anadolu 17. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 17. Asliye Hukuk Mahkemesince, dava dilekçesine ekli And. … İcra Müd … sayılı takip dosyasında 100.000 TL tutarlı bonoya istinaden kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığı, yine takibe esas bononun bir örneğinin de eklendiği, 1/7/12 tarihinde yürürlüğe giren 6102 Sayılı TTK’nun 4/1 maddesi gereğince; Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen kambiyo senetlerinden olan çek ve bonoya dayalı menfi tespit isteğinin aynı Sayılı Yasanın 5/1 maddesi gereğince bir yerde Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesince ise ” davacı kambiyo senedinin teminat amacıyla davalı tarafından kendisine verildiğini iddia etmekte olup talep dayanağı senet üzerinde açıkça teminat senedi olduğuna dair ibare bulunduğu anlaşılmıştır. Dava dilekçesi içeriğine göre davacı tacir olmayıp davaya konu alacak da ticari işten kaynaklanmadığı …” gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilen davalardır. Buna göre, her iki tarafın da “ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davaları, ticari dava sayılmıştır. Mutlak ticari davalar ise, tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır. TTK’nın 4/1-a maddesinde, “TTK’da öngörülen” hususlardan kaynaklanan hukuk davaları, mutlak ticari davalar arasında sayılmıştır. Kambiyo senetleri, 6102 sayılı TTK’nın 670 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bu nedenle, TTK’da düzenlenmiş olan kambiyo senedinden kaynaklanan hukuk davaları, mutlak ticari dava olup, aynı Kanunun 5/1. maddesi gereğince uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir. Somut olayda davacı tazminat amacıyla verilen kambiyo senedinden dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiş olup, takibe dayanak senet üzerinde açıkça teminat senedi olduğuna ilişkin ibare bulunmasına göre uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 08/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere