Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2019/2518 E. 2020/748 K. 27.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2518
KARAR NO : 2020/748
KARAR TARİHİ: 27/03/2020
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/10/2017
NUMARASI : 2016/1098 2017/761
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki davada İstanbul 6. Tüketici ve İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklanan devre mülkün ayıpsız olarak teslimi ya da satış bedelinin tanzimi. mahsup istemlerine ilişkindir. İstanbul 6. Tüketici Mahkemesince, tarafların tüketici olmadığı, davacı yanın satış sözleşmesini kira sözleşmesine dönüştürerek kar amaçlayan gerçek kişi olduğu davalının da ticari şirket olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesince ise uyuşmazlığın devremülk sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde, kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. “Satıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi kapsar. Tüketici ise, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 3. maddesinde de “Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukukî işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için, kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir.Somut uyuşmazlıkta, davacı alıcı ile davalı satıcı arasında devremülk satış sözleşmesi imzalandığı, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Sözleşmede davacının satın aldığı daireyi davalıya kiralayacağına ilişkin hüküm bulunması ilişkiyi Tüketici Kanununun kapsamından çıkarmaz.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığına göre, uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 6. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 27/03/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.