Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2019/2419 E. 2020/677 K. 19.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2419
KARAR NO: 2020/677
KARAR TARİHİ: 19/03/2020
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/07/2019
NUMARASI: 2019/116 2019/696
DAVANIN KONUSU: Tazminat
Taraflar arasındaki davada İstanbul 4. Tüketici ile İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R Dava; davacı tarafın ( alacağı temlik sözleşmesi ile devraldığı sigortalılar …, …, … ve …’nun haklarına halef olup buna dayanarak temlik edenin haklarına dayanarak dava açılmıştır) davalı … şirketinden gerçekleşen riziko nedeniyle kasko poliçesine dayanarak hasar tazmini ve ekspertiz ücreti alacağının tahsiline ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, “… Uyuşmazlık, temlik alınan alacağa ilişkindir. Bu anlamda taraflar tarafları tacir olan ve her iki tarafında ticari iştigal alanını ilgilendiren dava nispi ticari dava olduğundan uyuşmazlığa Asliye Ticaret Mahkemelerinde bakılması yasal zorunluluk olduğu,…” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise; “…Dava konusu uyuşmazlıkta, temlik alındığı belirtilen dava dışı …, …, … ile …’na ait araçların hasar bedeli ve ekspertiz ücreti alacağının Kasko Sigorta Poliçesi uyarınca davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmektedir. Dava konusu alacak talebine dayanak hasarlı araçların trafik kayıtlarında hususi araç olduğu, temlik eden sigortalıların 6502 sayılı yasa kapsamında tüketici olduğu, uyuşmazlığın temel ilişkiye göre çözümlenmesi gerektiği ve dolayısıyla uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinin görevine girdiği,..” gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı vermiştir. 28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır. 6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir. Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Somut olayda; davacı vekili, dava dışı …, …, … ve …’ a ait sigortalı araçların hasarlanması nedeniyle oluşan hasar bedeli ve ekspertiz ücreti alacağının müvekkiline temlik edildiğini ileri sürerek bu tutarın Kasko Sigorta Poliçesi uyarınca davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmektedir. Davacı tacir ise de, alacağını temlik eden …, …, … ve … ile davalı şirket arasında akdi bir ilişki olup, davalının sorumluluğunun kaynağı bu sözleşmedir. Temlik edenlerin tacir olduğuna dair bir bilginin dosyada yer almadığı, sigortalı araçların da hususi araç olduğu, temlik edenlerin tüketici sıfatında bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın 6502 sayılı yasa hükümleri uyarınca Tüketici Mahkemesinde çözümlenmesi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 4. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 19/03/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere