Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2003
KARAR NO : 2019/2212
KARAR TARİHİ: 23/09/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/04/2019
NUMARASI : 2018/425 2019/296
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olması nedeniyle dosya ve ekleri incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle;Müvekkilimiz … 26 .Mayıs 2008 tarihinde … A.Ş de Genel Müdür olarak çalışmaya başlamıştır.Müvekkilimizin çalışmaya başladığı tarihten sonra gösterdiği başarılar neticesinde 18.02.2009 tarihinde … A.Ş ye bağlı diğer bir tüzel kişilik olan … A.Ş ‘nin genel müdürlük görevi de, o zaman ki genel müdür olan …den alınarak müvekkilimize verilmiştir. Müvekkilimiz hem …A.Ş ‘nin hem de … Kimya Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin genel müdürlük görevlerini harfiyen ve eksiksiz yerine getirmiştir. Müvekkilimiz ilk olarak … A.Ş de işe başlarken yapmış olduğu iş sözleşmesinde sadece bu şirkette yürüttüğü genel müdürlük hizmeti kapsamında ücret alacağı kararlaştırılmıştır.İlerleyen zamanlarda vanmıs olduğu ise ek olarak … A.Ş’nin genel müdürlük görevi yükletilmiş olmasına rağmen müvekkilimize ilgili davalı firma tarafından herhangi bir ücret ödenmemiştir.bu hususla ilgili tüm dava ve talep haklarımızı saklı tutmaktayız…. A.Ş ile imzalanan iş sözleşmesi hükümleri de dikkatlice İncelendiğinde müvekkilimizin almış olduğu ücrete karşılık yapmış olduğu işin kapsamı sadece …firması ile sınırlandırılmıştır.İşçinin, iş sözleşmesinden kaynaklanan iş görme borcunun karşılığında işverenin ücret ödeme borcu vardır.Angarya yasağı temel hak olarak düzenlemiş olan Anayasanın 18. maddesi “Hlc kimse zorla calıstırılamaz.Angarva yasaktır.” hükmü ile ücret ödemeksizin çalışmayı kesin olarak yasaklamış ve bu konunun Anayasaya uygun bir şekilde düzenlenmesinin temel koşulunu belirlemiştir.Türkiye’nin onayladığı Uluslararası Çalışma Örgütünün 95 sayılı sözleşmesi ücreti tanımlamış ve bu anlamda güvece altına almıştır. Bu sözleşmeye göre; 11 Ücret yapılan veya yapılacak olan bir iş için yazılı veya sözlü iş akdi gereğince bir işveren tarafından bir işçiye her ne nam altında ve hangi hesaplama şekli ile olursa olsun ödenmesi gereken ve nakden değerlendirilmesi kabil olup karşılıklı anlaşma veya ulusal mevzuatla tespit edilen bedel ve kazançtır.Müvekkilimiz işe başladığı 2008 tarihinden beri işini düzgün ve eksiksiz olarak ifa etmiş ve bahsi geçen şirketleri bulundukları konumdan üst bir konuma getirmeyi başarmıştır.Ancak buna rağmen … tarafından Beyoğlu Noterliği’nin 16.01.2016 tarih ve…yevmiye nol’lu ihtarnamesi İle müvekkilimizin iş akdi haklı bir gerekçe gösterilmeden feshedilmiştir.Müvekkilimizin İş sözleşmesi fesih edildiği zamanki maaşı 30.700 Tl ‘dir. Davalı firma tarafından müvekkilimize alt İş sözleşmesi haksız bir suretle feshedilmiş olmasına rağmen yasal haklan olan İhbar, kıdem tazminatları ile sair tüm yasal hakları ödenmemiştir. Fesih tarihinin üzerinden uzun bir zaman geçmiş olmasına rağmen, davalı tarafça ödeme yapılmaması üzerine tarafımızca Kartal …. Noterliği ‘ nin 13 Mart 2017 tarih ve…yevmiye nolu ihbarnamesi ile davalı…Tic. A.Ş/…Yapı Malzemeleri’ne ihtarname çekilmiştir.İşbu İhtarnameyi tebliğ alan davalı taraf herhangi bir ödeme yapmadığı gibi uzlaşma teklifinde dahi bulunmamıştır. Müvekkilimizin haksız olarak fesih edilen is sözleşmesinden kaynaklı İHBAR TAZMİNATI İsteme hakkı dolmuştur.Zira; iş kanunun 17/4 maddesi uyarınca “Bildirim sürelerine uymadan isten ayrılan veva İsçinin bine son veren işveren, vasada vazılı bildirim sûrelerine ilişki ücret tutarını karsı tarafa Ödemek zorundadır.”İhbar tazminatı yasada “zarar” koşuluna bağlı tutulmadan kesin ve götürü bir biçimde saptanmıştır. Bu nedenle de iş sözleşmesini bildirim sürelerine uymadan fesih eden taraf, karşı taraf bundan bir zarar görmemiş olsa dahi ihbar tazminatı ödemekle yükümlüdür.Bu noktada müvekkilimizin iş akdi ihbar sürelerine uyulmaksızın fesih edilmiştir. Bundan dolayı da tarafımızca ihbar tazminatını talep hakkı doğmuştur.Ayrıca. davalı tarafça mevcut hakkımız olan ihbar tazminatımızın zamanında ödenmemesinden kavnaklı olarak da kıdem tazminatından farklı olarak faizi İle birlikte verilmesi gerekmektedir.Müvekkilimizin iş akdi davalı tarafça haksız fesih edildiğinden, KIDEM TAZMİNATI alma hakkı doğmuştur.Kıdem tazminatı İş sözleşmesi 1475 sayılı İş Kanunun 14. maddesinde öngörülen koşul ve nedenlerle sona eren işçiye veya onun ölümü halinde mirasçılarına işverence yapılan ödemedir.İçinin yasada öngörülen bir tam yıl kıdeminden sonra yine yasada yer alan sebeplerle hizmet akdinin feshi ve sona ermesi hallerinde kıdem tazminatına hak kazanır. Müvekkilimiz davalı firmada 2008 senesinden 2017 senesinde kadar aktif olarak gene! müdürlük görevini icra ettirmiştir. Yaklaşık 9 yıl boyunca kıdem oluşturmuştur. Yasaya göre “..kıdem tazminatı işçinin İşe başladığı tarihte itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl İçin ödenecektir..” şeklinde açık hüküm mevcuttur. Açıklanan nedenlerle de davalı firmada 2008 yılından 2017 yılına kadar çalışmış olan müvekkilimin kıdem tazminatı alma şartı oluşmuş olmasına rağmen davalı tarafça ödenmemesi neticesinde mahkemenizden talep etme zarureti hasıl olmuştur. Ayrıca davalı tarafından müvekkilimin hakkı olan şirket olarak 2016 senesinde Ödenmesi gereken 3 aylık BONUS denilen prim (2-3 aylık maaşına tekabül etmektedir.) ödenmemiştir. Mahkemenizden işbu prim ücretini de talep etmekteyiz. Müvekkilim çalıştığı süre içinde bulunduğu statü gereği fazla mesaide yapmış ve bu konudada kendisine her hangi bir fazla mesai ücreti ödenmemiştir. Ayrıca bayram tatilleri ve genel tatil günlerinde de işi gereği çalışmaya devam ettiği zamanlarda da kendisine herhangi bir fazla mesai parası verilmemiştir.Yukarıda arz ve izah edilen ve yargılamada belirecek durumlar karşısında re’sen dikkate alınacak sair gerekçelerle fazlaya ilişkin her türlü dava, talep ve şikâyet haklarımız saklı kalmak kaydıyla davamızın KABULÜYLE;HAKSIZ OLARAK İŞTEN ÇIKARTILAN MÜVEKKİLİMİZİN 6100 sayılı yasanın 107. maddesi uyarınca toplanacak delillere göre BİLİRKİŞİ MARİFETİYLE TESPİT EDİLECEK FAZLAYA İLİŞKİN HAKLARIMIZ SAKLI KALMAK KAYDIYLA ŞİMDİLİK aşağıda açıklaması yapılan şekilde toplam 120.000.TL’nın davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.Davaya bakan İstanbul 2. İş Mah’ si davaya bakmaya görevli görevli mahkemenin İstanbul Nöbetçi ATM’ si olduğundan bahisle görevsizlik kararı vermiştir.Davaya bakan İstanbul 11. ATM.’ si davaya bakmaya İstanbul İş Mahkemeleri görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı vermiş, bu karar davalılar vekiline 19/06/2019 tarihinde tebliğ edilmiş davalı vekilince vekilince 28/06/2019 tarihinde 2 haftalık yasal süresi içinde görevli mahkemenin ATM’ si olduğundan istinaf edilmiştir.Dosya her ne kadar merci tayini için dairemize gönderilmiş ise de, merci tayini için 2 mah’ ce verilen görevsizlik ya da yetkisizliğe ilişkin kararların isinaf edilmeden kesinleşmiş olması gerektiği ancak dosyada 2. görevsizlik kararının davalı vekilince süresi içinde istinaf edildiği bu nedenle İstanbul BAM ‘ nin iş bölümüne göre asıl uyuşmazlığa bakacak dairece görev hususunun çözülmesi gerektiği, davanın konusuna göre dosyaya İstanbul BAM ‘ nin işbölümüne göre 24/32 ve 41 H. D. ‘ ce bakılacağından dairemizce görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352. maddesi gereğince;
1 – İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu’nun kararı gereğince istinaf kanun yoluna başvuru incelemesinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi tarafından yapılması gerektiğinden dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2 – Dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi gönderilmesine, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda 23/09/2019 tarihinde, dosya üzerinden davacılar, vekili ve davalıların yokluğunda oy birliği ile karar verildi.
KANUN YOLU : Kesin olmak üzere