Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2019/1950 E. 2020/209 K. 24.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1950
KARAR NO : 2020/209
KARAR TARİHİ: 24/01/2020
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/04/2019
NUMARASI : 2019/748 2019/347
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki davada İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi, İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesi ve İstanbul Anadolu 4. Tüketici Mahkemesi ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R Dava, haksız azilden kaynaklanan vekalet ücreti alacağına ilişkindir.İstanbul Anadolu 16. Asliye Hukuk Mahkemesince,”…Taraflar arasındaki hukuki ilişki, vekalet ilişkisine dayandığından ve yargılama yapma görevi Tüketici Mahkemesine ait olduğundan, HMK.nun 114 ve 115.maddesi gereğince, görev, dava şartı olup, taraflarca ileri sürülmese de yargılamanın her aşamasında Mahkemece kendiliğinden dikkate alınacağından, görev nedeni ile davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.İstanbul Anadolu 4. Tüketici Mahkemesince, “… Somut uyuşmazlıkta davacı tarafın, davalı olan … ile vekillik sözleşmesi yaptığı, bu vekillik sözleşmesi gereğince davalının ticari, mesleki faaliyetlerinden kaynaklanan davada avukatlık hizmeti verdiği, mahkememize delil olarak ibraz edilen ve vekillik sözleşmesi gereği bakıldığı beyan edilen davanın tamamının davalının işletmesi ile ilgili olan ticari dava olduğu anlaşılmış, uyuşmazlığın her iki tarafında da tüketici sıfatına haiz kimsenin bulunmadığı, bu nedenle uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerektiği kanaatine varılmış …”gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesince ise, “…mahkememizde görülen davanın mutlak ticari dava olmadığı,davacı tarafın tacir olmaması sebebiyle davanın nispi ticari dava da olmadığı,vekalet ücret alacağı talep eden davacının vekalet istemine konu davanın İstanbul Anadolu 2.Asliye Hukuk Mahkemesinde görüldüğü gözetildiğinde ,davaya konu uyuşmazlığa bakmakla görevli mahkemelerin Ticaret mahkemeleri olmadığı anlaşılmıştır.Davacı tarafın istemine konu vekalet alacağına ilişkin uyuşmazlığa Türk Borçlar Kanunu 502.vd ve Avukatlık kanununun ilgili hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetildiğinde görevli mahkemenin Asliye hukuk mahkemeleri olduğu,…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.Avukatlık ücret sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın giderilmesi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu tarafından talep edilmesi üzerine; Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 12/07/2018 tarih 2018/3546 Esas, 2018/7886 Karar sayılı kararı ile “Gerçekten de; TBK’ya göre daha özel bir Kanun konumunda olan Avukatlık Kanunu’nda, kamu hizmeti gören avukatların hak ve sorumluluklarına ve avukatlık sözleşmelerinin hüküm ve sonuçlarına ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir. Ancak, bu yöndeki bir belirleme, özel hukuk hükümlerine göre avukat – müvekkil arasında yapılan sözleşmelerin, TBK 502 ve devamı maddelerinde düzenlenen vekalet sözleşmelerinden ayrı bir sözleşme türü olduğu sonucunu doğurmayacaktır. Yürürlükteki 6502 sayılı TKHK’da Tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden … gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, … vekâlet, … her türlü sözleşme ve hukuki işlemi, … ifade eder.” şeklinde tanımlandığına göre, artık Kanunun bu tanımından hareketle, avukat – müvekkil arasındaki vekalet sözleşmesinden kaynaklı ilişkinin niteliğinin buna göre belirlenmesi gerekeceği açıktır. Hal böyle olunca, Vekil-Müvekkil arasında vekalete dayalı sözleşmesel bir ilişki kurulduğu gözetilerek, sözleşmesel ilişkinin temelindeki işlemin, tüketici işlemi olup olmadığının açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre mahkemelerin görevli olup olmadıklarının belirlenmesi gerekeceği tartışmasızdır. Bu açıklamalar ışığında daireler arasındaki uyuşmazlıkların giderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.” avukatlık ücret sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda sözleşmesel ilişkinin temelindeki işleme göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerektiğine karar vermiştir.Somut olayımızda, avukat olan davacının mesleki faaliyette bulunan kişi olması nedeniyle tüketici konumunda olmadığı ayrıca tacir olmadığı, davalının ise dosyada yer alan bilgi ve belgelerden arsa sahibi olarak kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan hakka dayanarak, haksız fiile dayalı tazminat davası açmak için vekalet verdiği, davalının ticari veya mesleki amaçla hareket ederek davacıya vekalet verdiği ve 6502 sayılı yasa kapsamında tüketici kabul edilmeyeceği anlaşıldığından uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 24/01/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.