Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2019/1675 E. 2019/1918 K. 04.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1675
KARAR NO : 2019/1918
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/05/2019
NUMARASI : 2017/880
DAVANIN KONUSU: Kooperatif Genel Kurulunun Toplantıya Çağrılması
Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur.
Ret talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davacı tarafından istenilmiş olmakla, süresi içerisinde verilen istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı … tarafından sunulan ret dilekçesinde özetle; mahkeme başkanı olarak … davadan çekilmesini, bu talebi kabul edilmediği takdirde reddi hakim talebinde bulunduğunu, açtığı davada bugüne kadar ki talep ve isteklerinin dikkate alınmadığını, 20/02/2019 günlü duruşmada İstanbul Anadolu 7 ATM. 2017/846 esas sayılı dosyasında görülen kooperatif ve yönetim kurulu üyeleri aleyhine açılan davanın tazminat davası olması nedeniyle yargılamanın sonuçlanmasının beklenmesinde eldeki dava yönünden hukuki yarar olmadığını, huzurdaki davanın genel kurula sahte çağrı ile alınmış olan kararların mutlak butlanla batıl olduğuna ilişkin açılmış bir dava olduğunu, dilekçelerde belirtip duruşmalarda da anlatmaya çalışmış ise de mahkeme hakimi tarafından durumun dinlenmeyip anlatımların duruşma tutanağına farklı şekilde geçilerek, usul ve yasaya aykırı işlem yapıldığını, mahkeme hakimi tarafından duruşma sırasında açtığı davanın konusunu bilip bilmediğinin sorulduğunu ve “sahte oy ve sahte çağrılarla genel kurullar yapılarak, gerçeği aykırı belge ve beyanlarla borçlandırmaların yapıldığı, bu usulsüzlüklerin tekrarlandığı, bu durumun yeni davalara sebep olduğu ve her işlem başka ortaklar tarafından ayrı bir dava konusu edildiği şeklindeki beyanının”duruşma zaptına mahkeme hakimi tarafından “….davanın kabulü beyanlarını tekrarlıyoruz, …. davasını takip etmiyoruz”şeklinde geçtiğini, bekletici mesele yapılan davanın çok uzun zaman sürecek olması ya da sahte oy ve çağrılarla yapılan genel kurullarda gerçeğe aykırı belge ve beyanlarla alınan kararları geçerli kılarak aleyhine sonuçlanacak şekilde olması ve bu davadaki durum dikkate alındığında adeta davalılar yararına hareket ederek onlara uzun zaman kazandırılması ve davalı tarafı yönlendirir şekildeki duruşmalar dikkate alındığında hakimin tarafsızlığını yitirdiği ve şahsın da münakaşaya girdiği hususları gözetilerek reddi hakim talebinde bulunduğunu, söz konusu duruşmada bulunan … ve…. isimli şahısların yaşanılan ve uğranılan mağduriyeti bildiklerini, duruşma salonunda meydana gelen olaylara tanık olduklarını, yaşanılan durumların mahkeme hakiminin tarafsızlığına gölge düşürdüğünü, yargıya olan inancını zedelediğini ileri sürerek reddi hakim talebinde bulunmuştur.Reddedilen hakim tarafından, talebin reddinin gerektiği yönünde görüş belirtilmesi üzerine dosyayı inceleyen merci tarafından reddi hakim reddine, ilişkin verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Red dilekçesinde hakimin tarafsızlığını yitirdiğine ilişkin ileri sürülen sebebler, hakimin tarafsızlığından şüphe edilmesini gerektiren neden olarak değerlendirilemeyeceği gibi, dilekçede belirtilen sair hususlar işin esası yönünden istinaf ve temyiz sebebi olup, HMK’nın 36. maddesinde tanımı yapılan sebeplerden değildir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle istinaf başvuru talebinin REDDİNE 04/09/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.