Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2018/927 E. 2018/1035 K. 25.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/927
KARAR NO : 2018/1035
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/03/2018
NUMARASI : 2018/192 2018/141
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki davada Bakırköy 1. Asliye Ticaret ile Bakırköy 7. Asliye Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, taraflar arasındaki elektrik abonelik sözleşmesi nedeniyle ödenmeyen hizmet bedelinin davalıdan tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik menfi tespit istemine ilişkindir.
Bakırköy 7. Asliye hukuk Mahkemesince, davalı tarafça dosyaya sunulan 23/08/2007 tarihli abonelik sözleşmesinde yazan … abonelik numarasına göre abone detay bilgisi başlıklı belgede abone tarifesinin mesken yazılı olmasına rağmen ekinde bulunan dava konusu taşınmaza ait kira sözleşmesinde taşınmazın işyeri ofis olarak kiralanmış olduğu , fiilen işyeri olarak kullanıldığı anlaşılmakla, davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine ve mahkememizin görevsizliğine, görevli Mahkemenin Bakırköy Ticaret Mahkemeleri olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir.
Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi ise Dava konusu somut olayda davacı tacir olmadığı gibi davacıya ait dava konusu taşınmaz tapuda mesken olarak gözükmektedir. Her ne kadar dava konusu taşınmaz dava dışı şahsa avukatlık ofisi olarak kullanılmak üzere kiraya verilmiş ise de davacı tarafça dava konusu taşınmazda kendi adına bir işletme sözkonusu olmadığından davacının tacir ve dava konusu ihtilafında davacının ve dolayısı ile TTK 4. Maddesi gereğince her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren bir uyuşmazlığın sözkonusu olmadığı kabul edilmiştir. HMK.nun 114.maddesi gereğince mahkemenin görevli bulunması dava şartı olup, HMK.nun 115.maddesi gereğince de davanın her aşamasında re’sen gözetilebileceğinden, TTK 4. Maddesi gereğince tacirler arasında bir dava niteliğinde olmayan, münhasıran ticari davalardan da bulunmayan ve genel hükümlere dayalı olarak açılan işbu davanın ticari bir dava sayılamayacağı gözetilerek işbu İşbu davada mahkememizin görevsiz olması nedeniyle davanın usulden reddine, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli bulunduğuna, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerekçesi ile görevsizlik kararı vermiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı Kanunun 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukukî işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Davacı vekili dava dilekçesiyle; icra takibine konu edilen alacak, davacının malik olduğu taşınmazda, kiracıların bulunduğu bir döneme ilişkin olduğu, Öyle ki, takip konusu edilen alacağa ilişkin olarak, son ödeme tarihinin 09.05.2016 olduğunu, alacak döneminde, taşınmazı kullananın kiracı olduğunu, davacının bu takip konusu alacağa ilişkin bir mesuliyeti bulunmadığını, kiracının, söz konusu dönemde, davalı kuruma hiçbir borcu bulunmayıp, hali hazırda da hiçbir borcu haiz olmadığını, Kiracı, kira sözleşmesinin imzalanmasına müteakip davalı kuruma abonelik işlemleri için başvurusunu gerçekleştirdiğini, her bir kiracı da, kendi adına abonelik sözleşmesini düzenlediğini, kiracının bulunmadığı kısa süreli boşluklarda da taşınmazın hiçbir suretle kullanmadığı, bu durumda da, zaten dönem olarak davacının ilgisinde bulunmayan alacağın, 1.667,00-TL gibi bir tutar şeklinde tezahür etmesi akıl ve mantık dışı kaldığını, davacının, kiracısının kaçak olarak su, elektrik ve doğalgaz kullanımını da tespit ettiğini, geçmişte tahakkuk eden ve borçlusu başka olan bir alacak, haksız ve kötü niyetli olarak davacıdan tahsil edilmeye çalışıldığını ileri sürerek; davacının, davalı kuruma borçlu olmadığını tespit edilmesini dava ve talep etmiştir.
Dosya kapsamından, taraflar arasında “… abone no ve 50810-kent-mesken tarife grubuna” göre mevcut abonelik sözleşmesi dolayısıyla abonelik ilişkisi bulunduğu ve uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanun kapsamına girdiği anlaşılmış olmakla, uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp çözümlenmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bakırköy Nöbetçi Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 25/06/2018 günü oybirliği ile karar verildi.
KANUN YOLU : Kesin olmak üzere