Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2018/783 E. 2018/1210 K. 09.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/783
KARAR NO : 2018/1210
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/03/2017
NUMARASI : 2015/493 2017/280
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
Taraflar arasındaki davada İstanbul 4. Asliye Ticaret ve İstanbul 5. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesince, “… davacı vekili 31/07/2003, 05/08/2003, 15/08/2003, 20/08/2003, 30/08/2003 keşide tarihli zamanaşımına uğramış çekler nedeniyle davalılar hakkında yaptığı genel haciz yoluyla takibe vaki itirazın iptalini talep etmiş olup, TTK nun 661. maddesi uyarınca zamanışımına uğramış bir çekde yazılı alacak temel ilişkiye dayanılmak suretiyle talep edilebilir. O ilişkiden doğan bir alacağın bulunduğu ve alacak miktarını kanıtlama yükümlülüğü davacı tarafa aittir. Dava konusu çekler zamanaşımına uğradığından çekin lehdarı durumundaki davacı, kambiyo hukukundan kaynaklanan haklarını yitirmiştir. Ancak taraflar arasında temel ilişki bulunduğundan davacı zamanaşımına uğramış olan bu çeke yazılı delil başlangıcı olarak dayanabilir. Hukuk Genel Kurulunun 04/04/2007 gün ve 2007/13-153 esas 2007/183 sayılı kararında da benimsendiği gibi zamanaşımına uğrayan ve imzası inkar edilmeyen bononun temel borç ilişkisi bakımından yazılı delil başlangıcı niteliğindedir. Buna göre zamanaşımına uğramış bir çekin kambiyo senedi vasfını yitirceğinden eldeki uyuşmazlığında kambiyo senedinden kaynaklandığı kabul edilemeyecektir. Bu durumda tarafların tacir olmamasına ve davanın da mutlak ticari nitelikte bulunmamasına göre; çeklerin para alacağı ilişkisi nedeniyle verildiği ve taraflar arasında alacak davası olup malvarlığına yönelik dava olduğu,6100 Sayılı HMK.nın 2 maddesine göre Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanına girdiği…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
İstanbul 5. Asliye Hukuk Mahkemesince ise, “… TTK.4.md.uyarınca TTK’da düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Somut olayda İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden çeke dayalı takip yapıldığı anlaşılmıştır. TTK.5.md. uyarınca aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalarda görevlidir. Takip dayanağı belgenin çek olduğu, bu husus TTK’da düzenlenmiş olup davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu …” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari dava nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Diğer yandan, aynı Kanunun 778/I-ı. maddesi poliçenin iptale ilişkin 757 ilâ 763. madde hükümlerinin bono yönünden de uygulanacağı yönünde düzenleme sevk etmiş olup, 6102 sayılı TTK’nın 757/I. maddesi ve 30.06.2012 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve 6102 sayılı TTK’nın 4 ve 5. maddelerinde değişiklik öngören 6335 sayılı Kanun gereğince açıkça bu tür işlerde ticaret mahkemesi yetkili kılınmıştır.
Somut olayda; davacının, davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline karar verilmesi istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır. Davalının tacir olmadığı gibi, uyuşmazlığın kaynağının zamanaşımına uğramış çek olması, zamanaşımına uğrayan çekin kambiyo senedi niteliğinde olmayıp, yazılı delil başlangıcı sayılması (HGK’nın 20.02.2008 gün ve 2008/3-159 E. – 2008/158 K. sayılı ilâmı), çeke imza atan kişinin TTK’nın 607.maddesi gereğince sorumlu olacağı, imza atanın TTK’nın 607.maddesi gereğince sorumlu olmasının davaya ticari nitelik kazandırmayacağı, bu nedenle ticari dava niteliğinde bulunmayan uyuşmazlığın 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 09/07/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU : Kesin olmak üzere