Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2018/3039 E. 2019/773 K. 12.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/3039
KARAR NO : 2019/773
KARAR TARİHİ: 12/03/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/04/2018
NUMARASI : 2018/411 2018/400
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
Taraflar arasındaki davada İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk ve İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R: Dava, sigorta tarafından ödenen tazminatın, rücuan tazmini talebine ilişkindir.İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesi, “… somut uyuşmalığın TTK. nun 1472.maddesinden kaynaklı rücuen tazminat davası olduğu, uyuşmazlığın çözümü için sigorta poliçesinin tartışılmasının zorunlu olduğu, bu kapsamda örneğin poliçenin yasal şartlara uygun olup olmadığı, poliçedeki teminatın zararı kapsayıp kapsamadığı gibi hususların poliçe kapsamı esas alınarak çözümlenebileceği, kıymetli evraktan olan poliçenin münhasıran Türk Ticaret Kanununda düzenlendiği, uyuşmazlığa uygulanacak yasal dayanağın TTK’da düzenlenmiş olduğu, böyle bir halde ise eldeki davaya bakma görevinin Mahkememize ait olmayıp görevli Mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olması…” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, “… davanın hırsızlık olayı sebebiyle oluşan zararın rücuen tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davası olduğu, Davacı sigorta Şirketi ile sigortalısı arasında hususi araç kasko sigortasına dayanan sigortacı-sigortalı ilişkisi olduğu, davalının ise gerçek kişi 3. Şahıs olduğu, oluşan zararın sigorta tarafından sigortalısına ödendiği bu durumda Davacı, sigorta şirketinin, halefiyet ilkesi gereğince sigortalısının yerine geçerek sigortalısının hak ve yükümlülüklerine sahip olarak takip başlatmış ve dava açmış olduğu, bu nedenle sigortalı hangi mahkemelerde dava açabilecek ise davacının da bu mahkemelerde dava açabileceği, Yargıtay İçtihatı Birleştirme Genel Kurulunun 22/03/1944 tarih 37 esas 9 karar nolu içtihatı birleştirme kararında, sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı davayı, sigorta poliçesinden doğan bir dava olarak nitelemediği ve halefiyet ilkesine dayanan bir davayı ticari dava olarak görmediği, bu tür davaları aynen sigortalı kimsenin sorumlu kimseye karşı açılmış bir dava gibi gördüğü, davanın haksız fiil sorumluluğuna ilişkin olduğu ve mutlak ve nisbi ticari dava niteliğinde olmadığı görülmekle davanın HMK 114/1-c ve HMK 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine…” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.Haksız fiil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş, tazminatın mahiyeti ve kapsamı hakkında çeşitli hükümlere yer verilmiştir.3 Temmuz 1944 tarihli ve 5746 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 22.3.1944 tarih ve 37 E. – 9 K. sayılı kararında, bu husus, “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de sözkonusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1-a maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir.Somut olayda; davacı sigorta şirketine kasko poliçesi ile sigortalı 34 LS 5690 plaka sayılı aracın çalınması olayında davalı firmanın güvenlik hizmetindeki kusuru sebebiyle zarar görmesi üzerine davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın bedeli ile ilgili olarak, sigorta şirketinin halefiyet hakkını kullanarak davalıdan rücuan tahsili talep edilmiştir. Uyuşmazlık, haksız fiilden kaynaklanmaktdır. Ancak, davacının sigorta şirketi, davalının tacir ve dava dışı sigortalının da tacir olmasına göre, ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 12/03/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.