Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2018/2696 E. 2019/479 K. 04.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2696
KARAR NO : 2019/479
KARAR TARİHİ: 04/02/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/07/2018
NUMARASI : 2018/711 2018/942
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 4. Asliye Hukuk ve Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, kasko sigortası poliçesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.Asliye Hukuk Mahkemesince, dava, davacı şirketin sigortalısı ile davalının ticari işletmelere ilişkin olduğu, uyuşmazlığın görevli Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.Asliye Ticaret Mahkemesi ise, davacı … şirketinin alacağının kasko sigorta poliçesine dayandığı, sigortalı aracın gerçek kişiye ait olup hususi otomobil vasfında olduğu, davacı … şirketinin sigortalısının halefi olarak iş bu davayı açtığı, davacı tarafın tacir olduğuna ve sigortalı aracın da ticari işletme ile ilgili olduğuna ilişkin dosyada herhangi bir delil bulunmadığı, bu bağlamda taraflar arasındaki ihtilafın haksız fiile dayalı genel hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.Somut olayda uyuşmazlık, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1472/1. maddesi uyarınca, sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın, kusurlu olan davalıdan rücuen tahsiline ilişkindir. TTK’nın 1472/1. maddesinde düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir. Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. TTK’nın 1472/1. maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nisbetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücûu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz’î haleftir. Sigortacının, sigortalıya ödediği tazminat oranında sigortalının yerine geçeceği ve onun kanunî halefi olacağı, ilke olarak 31.03.1954 gün ve 1953/18 E. – 1954/11 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtilmiştir. 17.01.1972 tarih ve 1970/2 E. – 1972/1 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da sigortacının, zarara sebebiyet veren aleyhinde açtığı rücû davasının, kanundan doğan halefiyete dayandığı ve halef olanın, halefiyet yolu ile nasıl bir hak iktisap etmiş ise o hakka sahip olacağı vurgulanmış; velhasıl sigorta ettirenin ne hakkı varsa bunların, şartları gerçekleşince sigortacıya geçeceği; sigortacının, sigorta ettirenin bütün def’lerini üçüncü şahsa karşı ileri sürebileceği gibi eylemin haksız fiîlden kaynaklandığı açıktır.Buna göre, sigortalının halefi olan davacı …, davalının kusuru nedeniyle kasko sigortası yapılmış araçta oluşan zararın rücuan tahsilini talep etmekte olup, davacı şirket ile davalı arasında bir sigorta sözleşmesi bulunmadığı, uyuşmazlığın haksız fiîlden kaynaklandığı anlaşılmakla davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bakırköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 04/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU : Kesin olmak üzere