Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2018/2665 E. 2019/451 K. 29.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2665
KARAR NO : 2019/451
KARAR TARİHİ: 29/01/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/06/2018
NUMARASI : 2018/525 2018/564
DAVANIN KONUSU : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki davada, İstanbul 11. Tüketici ve İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, kambiyo senedinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.İstanbul 11. Tüketici Mahkemesince, “… uyuşmazlık temelde kambiyo senedinden kaynaklanmaktadır. TTK 4/a maddesi uyarınca Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiş bulunan kambiyo senedinden kaynaklanan uyuşmazlıklarla ilgili olarak davaya bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu …” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesince ise “… taraflar arasındaki kök ilişkinin irdelenmesi gerekecek olup, gerek davacının ve gerekse görevsizlik kararı veren mahkemenin kabulünde olduğu üzere kök ilişki dekorasyon yapımına ilişkindir. Davacı tüketici sıfatında olduğundan ve kambiyo evrakından değil bu evrak vasıtası ile ödenen bedelin iadesi talep edildiğinden Tüketici Mahkemesi görevli olduğu …” gerekçesi ile karşı görevsizlik kararı verilmiştir.01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilen davalardır. Buna göre, her iki tarafın da “ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davaları, ticari dava sayılmıştır. Mutlak ticari davalar ise, tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır. TTK’nın 4/1-a maddesinde, “TTK’da öngörülen” hususlardan kaynaklanan hukuk davaları, mutlak ticari davalar arasında sayılmıştır. Kambiyo senetleri, 6102 sayılı TTK’nın 670 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bu nedenle, TTK’da düzenlenmiş olan kambiyo senedinden kaynaklanan hukuk davaları, mutlak ticari dava olup, aynı Kanunun 5/1. maddesi gereğince uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir. Somut olayda, davacı vekili dilekçesinde özetle, müvekkilinin dekorasyon değişikliği arzusu ile Beşiktaş Kuruçeşmede’ki evinin bir kısım mobilyalarının yapımı için, bir yakının tavsiye ettiği mobilyacı davalı ile aralarında herhangi bir yazılı anlaşma olmadan anlaştığını, müvekkilinin bunun karşılığında davalıya 31/05/2016 tarihli 53.100,00-TL bedelli çek verdiğini, davalı çek bedelini tahsil edip müvekkilinin evi için hiçbir hizmet vermediğini, mobilya üretmediği ve bu bedel karşılığında hiçbir şey yapmadığını, daha sonra davalıya ulaşamayan adresini de bilmeyen müvekkil dekorasyon değişikliğinden vazgeçtiğini fakat ödediği bedeli geri alamadığını, tüm bu nedenlerle davalının hiçbir hizmet vermediğinin tespitine, davalı açısından sebepsiz zenginleşmeye sebep olan 53.100,00-TL bedelin tahsil tarihinden itibaren yasal faizi ile beraber müvekkiline iadesine karar verilmesini talep etmiştir.Dava, kambiyo senedi özelliklerini taşıyan çekten kaynaklanmakta olup, TTK’nın 4/1-a ve 5/1 maddeleri gereğince, mutlak ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın ticaret mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 29/01/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
KANUN YOLU : Kesin olmak üzere