Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2018/2639 E. 2019/504 K. 05.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2639
KARAR NO : 2019/504
KARAR TARİHİ: 05/02/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/06/2018
NUMARASI : 2018/132 2018/52
DAVANIN KONUSU : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 9. Asliye Ticaret ve İstanbul 4.İş Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R:Dava, alacak istemine ilişkindir.
İstanbul 4. İş Mahkemesince, “… Sermaye Piyasası Kanunun 17. Maddesine göre hazırlanan ve 03/01/2014 tarih ve 28871 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan kurumsal yönetim tebliği ile 13/06/2013 tarih ve 28676 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Sermaye Piyasasında Finansal Raporlamaya İlişkin Esaslara Dair Tebliğ Hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, bağımsız yönetim kurulu üyelerinin belirlenme şekli ve ücretlerine ilişkin düzenlemeler bulunduğu görülmektedir.Bu nedenle taraflar arasındaki ilişkinin hizmet akdi olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığından davanın görevli Asliye Ticaret Mahkemesine görülmesi gerektiği…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi, “… somut uyuşmazlıkta davacı … davalı … HOLDİNG A.Ş de hizmet akdine dayalı işçi sıfatıyla bağımsız yönetim kurulu üyesi olarak ücret karşılığı çalıştığı taraflar arasında işçi işveren ilişkisinin bulunduğu, davacının, davalı şirketi temsil ve ilzama yetkisinin bulunmadığının dosya arasına çıkarılan ticaret sicil gazetesinden de anlaşıldığı, dolayısıyla TTK’ nın 319. Maddesi gereği şirketi temsil ve yönetime yetkili organ sıfatının bulunmadığı, dolayısıyla somut uyuşmazlık bakımından İş Mahkemeleri görevli olduğu…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 342 . maddesinde, “ Şirket muamelelerinin icra safhasına taalluk eden kısmı, esas mukavele veya umumi heyet veya idare meclisi karariyle idare meclisi azasından veya ortaklardan olmıyan bir müdüre tevdi edildiği takdirde müdür, kanun veya esas mukavele yahut iş görme şartlarını tesbit eden diğer hükümlerle yükletilen mükellefiyetleri, gereği gibi veya hiç yerine getirmemiş olması halinde idare meclisi azasının mesuliyetlerine ait hükümler gereğince şirkete, pay sahiplerine ve şirket alacaklarına karşı mesul olur. Bu esas aykırı bir şartın esas mukaveleye konması veya müdürün idare meclisinin emri ve nezareti altında bulunması mesuliyeti bertaraf edemez” yönünde düzenleme bulunmaktadır.Bu düzenleme ile anonim şirket genel müdürlerinin iş görme edimini yerine getirmemiş olmaması halinde, şirket yönetim kurulu üyeleri ile aynı hükümlere tabi tutularak sorumlu olacağının kabul edildiği görülmektedir.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2010/9-328 esas-2010/370 karar ve 07.07.2010 tarihli ilamında “Anonim şirket ile yönetim kurulu üyesi arasındaki ilişkinin hukuki niteliği karşılaştırmalı hukukta tartışmalı olmakla beraber, Alman hukukunda sözleşme şartlarına göre, vekalet veya hizmet sözleşmesi olarak nitelendirilmekle birlikte, daha çok hizmet sözleşmesi olduğu yönündedir. Fransız hukukunda da, bu ilişkinin bir vekalet sözleşmesi olduğu kabul edilmiştir. İsviçre hukukunda ise vekalet hakkındaki hükümlerin uygulanacağı kabul edilmektedir (Mimaroğlu, S. Kemal: Anonim Şirketlerde İdare Meclisi Azalarının Hukuki Mesuliyeti, Ankara 1967, s. 100). Türk öğretisinde de, bu ilişkinin vekalet sözleşmesi olduğu görüşü hakimdir (Çamoğlu, Ersin: Anonim Ortaklık Yönetim Kurulu Üyelerinin Hukuki Sorumluluğu, İstanbul 1972, s.102-104; Mimaroğlu, S.Kemal: a.g.e., s. 101- 102)Yargıtay, yönetim kurulu üyeleri ile şirket arasında bir hizmet sözleşmesi bulunmadığını kabul etmiştir (H.G.K.’nun 5.2.2003 gün ve 2003/9-82 E.-65 K. sayılı ilamı) Genel olarak yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu TTK. 320 ve TTK. 336. maddelerine göre belirlenir. Şirket yönetim kurulu üyeleri ile şirket arasında bir vekalet sözleşmesi ilişkisi bulunduğundan, üyelerin şirkete karşı vekil gibi sorumlu olmaları doğaldır.” denilmektedir.Yukarıda da özetlendiği üzere, 6772 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 342. maddesinde ki düzenleme gereğince, anonim şirket genel müdürleri, yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğunu düzenleyen hükümlere tabiidir ve yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu da Türk Ticaret Kanununda özel olarak düzenlenmiştir.Somut olayda davacı, davalı şirkette yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığı 1 ay 22 günlük süre için maaş vs. ücretler nedeniyle alacak isteminde bulunmuş olup, TTK’nın 4/1 maddesi uyarınca mutlak ticari dava olan uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 22/05/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU : Kesin olmak üzere