Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2018/2455 E. 2019/154 K. 11.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2455
KARAR NO : 2019/154
KARAR TARİHİ: 11/01/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/10/2017
NUMARASI : 2017/795 2017/1172
DAVA : Alacak (Vade Farkından Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 24. Asliye Hukuk ile İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemelerinin ayrı ayrı görevsizlik kararı vermesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tüketim ödünç sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir.
İstanbul 24. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın, tacir vasfındaki davacının motorlu araç satışından doğan alacak talebinden ibaret olduğu, davacının mutlak tacir vasfında bulunup, davalının taraflar arasındaki borcun doğumuna sebep Honda marka motorsikletin satışında Honda Bayiisi sıfatıyla yer alan ve ticaret odasında tacir vasfı ile faaliyette bulunan … olduğu, her iki tarafın da tacir vasfına sahip olup, işin her iki taraf için de mutlak ticari iş niteliğinde olduğu anlaşıldığından görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise Dava, tüketim ödünç sözleşmesinden kaynaklı borcun ödenmemesi nedeniyle ödünç veren tarafından ödünç alan aleyhine açılmış, alacak istemine ilişkindir. Her ne kadar İstanbul 24.Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/04/2017 tarih 2016/153 Esas 2017/149 Karar sayılı ile davalının ticaret odası üyeliği ve tacir vasfı bulunduğu, bu nedenle davanın her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren hususlardan olup, ticari dava olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Ticari davalar, TTK.nun 4. maddesinde düzenlenmiş olup görülmekte olan davanın, TTK.nun 4/1. maddesi kapsamında sayılan mutlak ticari davalardan olmadığı, davanın nispi ticari dava kabul edilmesi için her iki tarafın da tacir olması ayrıca uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmasının gerektiği, somut olayda davalının tacir olmadığı, davalının kendi adına ve hesabına ait ticari işletmesi bulunmadığı gibi .. Ltd. Şti’nin müştereken temsilcisi ve ortağı olduğu, ticari şirketinin ortağı veya yöneticisinin tacir vasfı bulunmayıp tacirin bizzat tüzel kişiliği bulunan ticari şirketi olduğu, davanın nispi ticari dava olarak kabulünün de mümkün bulunmadığı, diğer özel düzenlemelerle (İİK.nun 154, TİRK.nun 22, Koop.K.nun 99, FKK.nun 31…gibi) belirlenmiş görev hükümleri gereğince mahkememizin görevli kılınmadığı anlaşıldığından görevsizliğine karar verilmiştir.
Somut olayda;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketçe 16/11/2012 tarihinde … Bankası Antalya Hal şubesinden havale yolu ile davalıya borç olarak 23.521,00 TL gönderildiğini, dekont üzerinde borç ilişkisine dair açıklayıcı şerh bulunduğunu, …Bankasından … hesap no ve …BAN numaralı hesap müşteri bilgilerinden bunun tespit edilebileceğini, yatırılan parayı davalının kullanmasıyla da borç ilişkisinin doğduğunu ancak davalının borca dair geri bir ödemede bulunmadığını, davalarının konusunun 23.521,00 TL’lik havale yolu ile gönderilen borç para olduğunu, söz konusu borcun ödünç olarak gönderildiğini, müvekkili şirketin açıkça ortaya koyduğu irade karşısında, davalının parayı bankadan çekerek müvekkili şirketin iradesini kabul ettiğini, taraflar arasında bir karz sözleşmesinin olduğunun açık olduğunu, davalının kendisine borçverilen parayı geri ödemeyerek karez ilişkisinden doğan edimini yerine getirmeyerek sözleşmeye aykırı hareket ettiğini beyan etmekle, banka havalesi yoluyla gönderilen 23.521,00 TL’nin 06/11/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davacının, davalının müşterek temsilcisi ve ortağı olduğu şirkete ödünç verdiğine ilişkin bir iddiasının bulunmamasına, tacir sıfatı bulunmayan davalının şahsıyla yaptığı tüketim ödünç akdine dayandığına göre uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 24. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 11/01/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere