Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2018/2394 E. 2019/335 K. 22.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2394
KARAR NO : 2019/335
KARAR TARİHİ: 22/01/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/04/2018
NUMARASI : 2017/813 2018/426
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki davada, İstanbul 1. Asliye Hukuk ve İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemelerince görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın ticari dava olduğu davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise davanın, ticari dava olmadığı, TBK’dan kaynaklandığı gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da “Ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise, tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer yasalarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır.
Yine, TTK’nın 11/1 maddesi uyarınca ticari işletme, “Esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü” işletme olup, 12/1. maddesi uyarınca da, bir ticari işletmeyi “Kısmen de olsa” kendi adına işleten kişi tacir kabul edilmiştir.
Somut olayda, gerçek kişi tacir sıfatına haiz davacının %50 ortak olmak istediği işi, davalının … otomotiv inşaat turizm san ve ticaret ltd şti ‘ nin ortağı olarak yürüttüğü anlaşılmaktadır.
. Bu haliyle dava konusu işletme “Ticari işletme” niteliğinde olup, ortakları da tacir sıfatına haizdir. Bu durumda, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunan uyuşmazlık, TTK’nın 4/1. maddesi uyarınca ticari dava niteliğinde olduğundan ihtilafın, asliye ticaret mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 03/11/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU : Kesin olmak üzere