Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2018/2383 E. 2019/153 K. 11.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2383
KARAR NO : 2019/153
KARAR TARİHİ: 11/01/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/07/2018
NUMARASI : 2017/364 2018/787
DAVANIN KONUSU : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
Taraflar arasındaki davada İstanbul Anadolu 19. Asliye Hukuk ve İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, alacak istemine ilişkindir.
İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesince, menfi tesbit davasına konu olan kambiyo senetlerinin TTK’nında düzenlendiği, TTK’nın 4/1-a maddesi gereği Ticaret Kanununda düzenlenen hususlarda görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesince ise, davalıya fazladan ödendiği belirtilen 17.500,00TL’nin yukarıda da belirtilmiş olduğu üzere kambiyo senedine dayanmadığı, nitekim kesinleşen İstanbul 8. İcra hukuk mahkemesinin 2015/18 sayılı dosyasında da dayanak konusu belgenin kambiyo senedi vasfı taşımadığı ve iş bu belgeye dayalı olarak kambiyo senedine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının belirtilmesi karşısında iş bu davanın TTK 5 md gereğince TTK da düzenlenen mutlak ticari dava sayılmayacağı anlaşılmış, mahkememizin görevsiz olduğu görülmüş, İstanbul Anadolu 19. Asliye hukuk mahkemesince de görevsizlik kararı verildiğinden görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilen davalardır. Buna göre, her iki tarafın da “ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davaları, ticari dava sayılmıştır. Mutlak ticari davalar ise, tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır.
TTK’nın 4/1-a maddesinde, “TTK’da öngörülen” hususlardan kaynaklanan hukuk davaları, mutlak ticari davalar arasında sayılmıştır. Kambiyo senetleri, 6102 sayılı TTK’nın 670 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bu nedenle, TTK’da düzenlenmiş olan kambiyo senedinden kaynaklanan hukuk davaları, mutlak ticari dava olup, aynı Kanunun 5/1. maddesi gereğince uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir.
Somut olayda, uyuşmazlığın unsurları itibariyle kambiyo senedi niteliğini taşımadığı icra mahkemesi kararıyla saptanan bonodan kaynaklanmadığı, karz akdine dayanılmakla TTK’nın 4/1-a ve 5/1 maddeleri gereğince, mutlak ticari dava niteliğinde olmayan uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 11/01/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere