Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1882
KARAR NO : 2019/551
KARAR TARİHİ: 12/02/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/02/2018
NUMARASI : 2018/139 2018/188
DAVANIN KONUSU : Maddi Tazminat
Taraflar arasındaki davada İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi arasında oluşan olumsuz yetki uyuşmazlığı nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Dava; trafik kazası nedeni ile oluşan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesince, “… Davacı vekili 08/01/2018 tarihli dilekçesi ile de, iş bu davayı sehven yetkisiz mahkemede açtıklarını, dosyanın asıl yetkili İstanbul Anadolu Mahkemelerine gönderilmesini talep etmiş, davanın sehven mahkememizde açıldığı anlaşılmakla mahkememiz esasının kapatılmasına, davacı vekilinin talebi doğrultusunda dosyanın İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine…” gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise, “… talebin trafik kazası nedeniyle doğan maddi zararın tazmini talebi olduğu, davacı tarafça İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine hitaben dava dilekçesi düzenlendikten sonra yetkisiz Mahkemede dava açıldığından bahisle dosyanın İstanbul Anadolu ATM’ye gönderilmesinin talep edilmesi üzerine söz konusu dosyanın Mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır. HMK’nın 6 ve devamı maddelerinde davanın konusuna göre yetkili olan MAhkemeler belirlenmiş, 16.maddesinde de “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” düzenlemesine yer verilmek suretiyle, haksız fiiller bakımından birden fazla yer Mahkemesi yetkili olarak kabul edilmiş, 19/2.maddesinde “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” düzenlemesine ve 4.fıkrasında da “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Eldeki dava bakımından HMK’nın 16.maddesi uyarınca birden fazla yetkili Mahkeme belirlenmekle birlikte söz konusu Mahkemelerin yetkisi kesin yetki niteliğinde olmadığından HMK’nın 19/2.maddesi dikkate alındığında davalı tarafça süresi içerisinde yetki itirazında bulunması germesine rağmen, henüz taraf teşkili dahi sağlanmadan, yetki itirazı olup olmayacağı bile belirlenmeden, salt davacı tarafça yetkisiz Mahkemede dava açıldığından bahisle sunulan beyan dilekçesine binaen yetkisizlik kararı verilmesinin mümkün olmadığı gibi, kazanın meydana geldiği yer Mahkemesinin de yetkili olduğu ve her ne kadar kaza tutanağı eklenmemiş ise de dava dilekçesi dikkate alındığında kazanın … Mahallesinde meydana geldiği ve söz konusu mahal bakımından yetkisizlik kararı veren İstanbul 4. ATM’nin yetkili olduğu…” gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı vermiştir.6100 sayılı HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin 1. fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Aynı Kanunun 7. maddesinde “Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır.” hükmü, 16. maddesinde de “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü düzenlenmiştir.HMK’da kesin yetki halleri açıkça sayılmış olup haksız fiile ilişkin davalardaki yetki, kesin yetki olmayıp bir seçimlik yetkidir.Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer.Somut olayda, haksız fiil eyleminin … adresinde gerçekeştiği ve HMK 16. Maddeye göre haksız fiilin işlendiği yer olan .. ilçesinin bağlı olduğu İstanbul Mahkemelerinin de yetkili olduğu ve davacının dava açarken seçimlik hakkını kullanarak haksız fiilin meydana geldiği İstanbul Ticaret Mahkemesinde davasını açtığı, davalı tarafından usulüne uygun bir yetki itirazı bulunmadığı, davacının sehven yanlış yerde dava açtığını belirten ifadesinin yetki itirazı mahiyetin olmadığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 12/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU : Kesin olmak üzere