Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2018/1807 E. 2018/2225 K. 06.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1807
KARAR NO : 2018/2225
KARAR TARİHİ: 06/12/2018
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/04/2018
NUMARASI : 2015/844 2018/345
DAVANIN KONUSU: Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 12. Asliye Ticaret ile İstanbul 2. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, bankacılık sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul 2. Tüketici Mahkemesince “”Tüm dosya kapsamından taraflar arasındaki ihtilafın tüketicinin korunması hakkındaki kanun kapsamında bulunmadığı anlaşıldığından davalının görev itirazının kabulüne dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar kesinleştiginde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilmek üzere adliyemiz hukuk tevzi bürosuna gönderilmesine…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesince ise; “…dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-l maddesi gereğince bankacılık sözleşmesi niteliğindeki sözleşmeden kaynaklanan işlemler tüketici işlemi olup, bu sözleşmelerle ilgili uyuşmazlıkların çözüm yeri tüketici mahkemeleridir.” gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir.6502 sayılı Yasanın 3 maddesinin (k) fıkrası “tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek kişiyi, (I) maddesinde; tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” hükmündedir.Somut olayda; davacı, davalı bankada Private Banking Sözleşmesi imzaladığı ve yatırım hesabına faiz getirisi için 713.417,00TL para yatırdığı, daha sonra davacı adına Opsiyonlu Döviz Mevduat hesabı ve Rehin sözleşmesi düzenlendiği, her ne tadar davacı tarafça bu sözleşmelerin kendisi tarafından imzalanmadığı ileri sürülmüş ise de, bu hususun yapılacak yargılama sırasında tespit edilebileceği, tüketici sözleşmesinde iki taraf mevcut olup, zıt amaçların güdülmesi gerektiği, satıcı ve sağlayıcının işlem yaparken ticari veya mesleki amaçlarla hareket etmesi, karşısında yer alan kişinin ise bunun tersine bir amaçla yani ticari veya mesleki olmayan amaçla (kâr elde etme amacı olmaksızın) hareket etmesi gerektiği (Aydoğdu, M.; Tüketici Hukuku Dersleri, Ankara 2015, s. 59,60), tüketici mahkemesinin görevli olması için öncelikle uyuşmazlığın bir tüketici uyuşmazlığı olması gerektiği, davacının hizmeti davalı bankadan finansal işlemler için aldığı, hizmetin alınma amacının öncelikle göz önünde bulundurulması gerektiği anlaşılmakla, davacının bu ticari amacı karşısında tüketici sayılması mümkün olmadığı anlaşıldığından, uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 06/12/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere