Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2018/1758 E. 2018/1438 K. 24.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1758
KARAR NO : 2018/1438
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/05/2018
NUMARASI : 2018/3514 2018/3513
DAVANIN KONUSU: Reddi Hakim/Hakimin Çekinmesi İncelemesi
Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı şirket vekili tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur.
Ret talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresi içerisinde yapılan istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı vekili tarafından sunulan ret dilekçesinde özetle; Davacı … Ticaret Ltd.Şti Avukatı …10.04.2018 tarihli dilekçesi ile Başkan … Üye…. Üye … hakkında görevlerini kötüye kullanmaları gerekçesi ile müvekkili şirket tarafından Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna şikayette bulunulduğunu, söz konusu şikayet nedeniyle müvekkili şirket ile davaya bakan hakimler arasında çekişme meydana geldiğini, HMK.nun 36/1-d madde hükmü gereğince dava esnasında iki taraftan birisi ile davası veya aralarında bir düşmanlık bulunmasının ret sebebi olarak düzenlendiğini belirtip, reddi hakim isteminde bulunulmuştur.
Reddedilen mahkeme heyeti tarafından, istemin reddinin gerektiği yönünde görüş belirtilmesi üzerine, dosyayı inceleyen merci tarafından reddi hâkim talebinin reddine, 1.500,00 TL disiplin para cezasına hükmedilmesine ilişkin verilen karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır (Anayasa m. 9). Hakimler görevlerinde bağımsızlardır. Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanatlerine göre hüküm verirler. Bu nedenle, hakimler önüne gelen uyuşmazlıkları kanuni çerçevesinde çözmek zorundadırlar. Bu işlemi yaparken hakim, bir olayla ilgili kuracağı hükümle, tarafların adalet duygusunu zayıflatacağını değil, güçlendireceğini düşünüp, hedefleyerek çalışmalı, kanunlardan aldığı güçle hareket etmelidir. Hakim, tarafların geçerli ve kanuni delillere dayanmayan soyut iddiaları karşısında başkalarına ve kendisine yabancı kalarak, hukukun ne dediğini söyleme yetkisini kullanıp, yargılama işlemi ile yargı kararlarının kişisel görüş, inanç ve duyguların aracı olamayacağını, aksine hâkimlerin, yansız ve kanunlardan aldığı güçle adaleti sağlamaya çalıştığını davanın taraflarına inandırmalıdır. Ayrıca, yargılama sürerken taraflardan birinin mahkeme hâkimi hakkında şikayette bulunması veya aleyhine dava açması veya mahkeme hakiminin davanın taraflarından biri hakkında şikayette bulunması veya keşifte veya duruşmada tartışması, HMK’nın 36/1-d maddesindeki “Davalı olmak” anlamında yorumlanamaz.
Belirtilen olgular ışığında davacı vekilinin mahkeme heyetini şikayet etmesi veya davacı şirket ile davaya bakan hakimler arasında çekişme meydana gelmesi HMK’nın 36.maddesinde belirtilen hakimin reddi sebeplerinden değildir. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle istinaf başvuru talebinin REDDİNE 24/09/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
KANUN YOLU : Kesin olmak üzere