Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2018/1713 E. 2018/2088 K. 27.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1713
KARAR NO : 2018/2088
KARAR TARİHİ: 27/11/2018
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/05/2018
NUMARASI : 2018/525 2018/634
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında Bakırköy 6. Asliye Hukuk ve Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, menfi tespit talebine ilişkindir.
Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın tarafların ticari ilişkisinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise davacının tacir olmadığı ve uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde bulunmadığı belirtilerek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da “Ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır.
Somut olayda; davacı hakkındaki icra takiplerinin usulsüz olarak kesinleştirildiğini, davalıya borçlu bulunmadığını ileri sürerek menfi tespit talebinde bulunmuş olup, icra takibinde alacaklı olarak davalı gerçek kişinin yer aldığı ve menfi tespit davasının da alacaklıya karşı açıldığı, gerçek kişi davalı alacaklının başka bir şirkette ortak veya yönetici olmasının tek başına kendisine tacir sıfatını kazandırmayacağ, dava konusu alacağın da icra takip dosyasında belirtildiği üzere davalının davacı şirkete kazandırdığı müşteriler üzerinden kendisine ödenmesi gereken prim alacağından ibaret olduğu, alacağın dayanağını teşkil eden ilişkinin davalının ortağı olduğu dava dışı …LTD ŞTİ ile bir ilgisinin bulunmadığı, nitekim takibin de şirket adına değil gerçek kişi davalı adına yapıldığı dikkate alındığında davanın ticari dava niteliğinde olmadığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 27/11/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU : Kesin olmak üzere