Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2018/1612 E. 2018/2086 K. 27.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1612
KARAR NO : 2018/2086
KARAR TARİHİ: 27/11/2018
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/03/2018
NUMARASI : 2016/970 2018/241
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki davada İstanbul 17. Asliye Hukuk, İstanbul 11. Tüketici ve İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, itirazın iptali talebine ilişkindir.
İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesince, “…davacı tarafın avukat olup, avukatlık hizmetinin kamu hizmeti ve serbest meslek niteliğini haiz olması nedeniyle tacir olarak kabul edilemeyeceği gibi davanın Ticaret Kanunu’nda düzenlenen mutlak ticari davalardan da olmadığı, ayrıca davacı tarafın mesleki amaçla hareket etmesi nedeniyle tüketici olarak da nitelendirilemeyeceği, hal böyle olunca davaya bakmakla görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemeleri olduğu…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
İstanbul 11. Tüketici Mahkemesince, “… dava konusu hizmetin ve taraflardan birinin avukatlık mesleği icra eden gerçek kişi, diğer tarafın ise ticari tüzel kişilik olduğu, tüketici sıfatı taşımadığı anlaşıldığı…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesince, “… Dava; davacının satın aldığı lisanslı hukuk yazılım programındaki ayıp nedeniyle uğranılan zararın tazmini için davalı hakkında yapılan takibe davalının itirazı üzerine açılmış olan itirazın iptali ve maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olup 6502 sayılı kanunun 3/1-h maddesinde malın tanımı “alışverişe konu olan; taşınır veya konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayrı maddi mallar” olarak yapılmış olup davacının takibe konu yaptığı ve tazminat talebine konu olan alacağın da davalı tarafından hazırlanan ve satışa sunulan yazılımdaki ayıptan kaynaklandığı, bu anlamda davacının tüketici konumunda olduğu anlaşılmakla davaya bakmaya Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde, Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3/1-(l) maddesinde de, tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda, tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında, Kanunun 83. maddesinde de, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre, bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Somut olayda, davacının satın aldığı lisanslı hukuk yazılım programındaki ayıp nedeniyle uğranılan zararın tazmini için başlatılan icra takibine itirazın iptalini talep etmiş olup, davacı tarafın avukat olup, avukatlık hizmetinin kamu hizmeti ve serbest meslek niteliğini haiz olması nedeniyle tacir olarak kabul edilemeyeceği gibi davanın Ticaret Kanunu’nda düzenlenen mutlak ticari davalardan da olmadığı, ayrıca davacı tarafın mesleki amaçla hareket etmesi nedeniyle tüketici olarak da nitelendirilemeyeceği anlaşılmakla uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince, İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 27/11/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
KANUN YOLU : Kesin olmak üzere