Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2018/1607 E. 2018/2114 K. 29.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1607
KARAR NO : 2018/2114
KARAR TARİHİ: 29/11/2018
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/03/2018
NUMARASI : 2018/295 2018/233
DAVANIN KONUSU : Tazminat
Taraflar arasındaki davada Bakırköy 9. Asliye Hukuk, Bakırköy 1. Tüketici ve Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, alım satım sözleşmesi ve davaya konu taşınmaz hissesinin tapuda devredilmemesi nedeniyle ödenen bedelin iadesi talebine ilişkindir.
Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesince, “… dava konusu simsarlık sözleşmesine dayalı uyuşmazlık 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kalmaktadır. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 73.md.si bu kanunun uygulanmasıyla ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağı…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Bakırköy 1. Tüketici Mahkemesince, “… satış ve davaya konu taşınmazın tarla olup, imar planı değişikliği yolu ile arsa vasfında satışının yapıldığı buna göre ticari ve mesleki faaliyet kapsamında olduğu, ortada bir tüketici işleminin bulunmadığı, davacının tüketici sıfatının olmadığı …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesince, “… dava konusu somut olayda dosyada mevcut tapu kaydının incelenmesinden; dava konusu taşınmazın tarla vasfında olduğu, imar planı değişikliği ile arsa vasfına dönüştüğüne dair dosyada hiç bir delilin bulunmadığı, bu yönde bir iddianın da olmadığı, yine davacının tacir olduğuna dair bir iddia ve delilinde dosyada bulunmadığı, anlaşılmakla ticari bir davadan bahsedilemeyeceği, bu nedenle işbu davada mahkememizin görevli olmadığı,…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde, Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3/1-(l) maddesinde de, tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda, tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında, Kanunun 83. maddesinde de, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre, bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Somut olayda, davacı ile davalının Marmaraereğlisi 358 parselde kayıtlı taşınmaz hissesinin satışı hususunda anlaştıkları, davacı tarafından hisse bedelinin ödenmesine rağmen tapuda devir yapılmaması nedeniyle ödenen bedelin iadesinin istenildiği, davacının yatırım amacıyla hareket ettiği, 6502 sayılı yasa kapsamında tüketici olarak değerlendirilemeyeceği, ayrıca tacirde olmadığı anlaşılmakla uyuşmazlığın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince, Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 29/11/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
KANUN YOLU : Kesin olmak üzere