Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2018/1588 E. 2018/2079 K. 26.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1588
KARAR NO : 2018/2079
KARAR TARİHİ: 26/11/2018
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: … 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/03/2018
NUMARASI : 2017/116 2018/217
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
Taraflar arasındaki tazminat (haksız fiilden kaynaklanan) davası hakkında İstanbul 2. Asliye Hukuk ve İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, işyeri paket sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Asliye Hukuk Mahkemesince,”…davacının sigorta şirketi, davalı İSKİ’nin 2560 sayılı İSKİ’nin kuruluşu hakkındaki kanun kapsamında gördüğü hizmetin kamu hizmeti olmasına rağmen, faaliyetini özel hukuk kuralları altında yapması nedeniyle TTK’nın 16/I. maddesi anlamında tacir sayılacağı ve davacının dava dışı sigortalısı …i Ltd.Şti. de tacir olmasına göre tacirler arası haksız eylemden kaynaklanan davada, görevli mahkemenin Ticaret mahkemesi olduğu…” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.
Asliye Ticaret Mahkemesince ise, “… Davacının sigortalısının faaliyet gösterdiği işyerinin, davalı İSKİ’ ye ait şebeke hattındaki borunun patlaması nedeniyle, buradan sızan suların sigortalı daireye sirayeti sonucunda hasara uğradığı iddia olunan … Ltd. Şti. ile İSKİ arasındaki uyuşmazlığın ticari nitelikte olmadığı, halefiyete dayalı olarak sigortalı yerine geçen davacı … şirketi yönünden de aynı kuralların geçerli olduğu, uyuşmazlığın genel görevli Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği…” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.
Somut olayda uyuşmazlık 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet veren davalıdan rücuan tahsili isteminden kaynaklanmaktadır.
TTK’nın 1472. maddesinde düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir. Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. TTK’nın 1472. maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücûen ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz’î haleftir. Sigortacının, sigortalıya ödediği tazminat oranında sigortalının yerine geçeceği ve onun kanunî halefi olacağı, ilke olarak 31.03.1954 gün ve 1953/18 E., 1954/11 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtilmiştir.17.01.1972 tarih ve 1970/2 E., 1972/1 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da sigortacının, zarara sebebiyet veren aleyhinde açtığı rücû davasının, kanundan doğan halefiyete dayandığı ve halef olanın, halefiyet yolu ile nasıl bir hak iktisap etmiş ise o hakka sahip olacağı vurgulanmış; velhasıl sigorta ettirenin ne hakkı varsa bunların, şartları gerçekleşince sigortacıya geçeceği; sigortacının, sigorta ettirenin bütün def’ilerini üçüncü şahsa karşı ileri sürebileceği ve Türk Borçlar Kanununun 49 ve devamı maddelerine de dayanabileceği; tabiatıyla sigorta ettirenin olayda dava hakkı yoksa, sigortacıya da bu yönde bir hakkın intikal etmeyeceği açıklanmıştır.
Diğer taraftan, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.03.1944 tarihli ve 37 E./9 K. Kararına göre de “Sigortacının sigorta poliçesinden münbais olmayıp kanundan aldığı bir salâhiyete istinaden ve haksız fiil sebebiyle alacaklı yerine kaim olarak hareket ettiği dâvada hukuk mahkemesine başvurması gerekir.”
Somut olayda, davacı şirketin halefi olduğu … Ltd.Şti. ile zarara sebebiyet veren İSKİ arasında bir sigorta sözleşmesi bulunmamaktadır. Davacı … şirketi olup, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin GÖREVLİ MAHKEME OLARAK BELİRLENMESİNE 26/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU : Kesin olmak üzere