Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2018/1560 E. 2018/2083 K. 26.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1560
KARAR NO : 2018/2083
KARAR TARİHİ: 26/11/2018
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/04/2018
NUMARASI : 2018/414 2018/486
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar nedeniyle)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında Büyükçekmece 6. Asliye Hukuk ve Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Dava, Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinden kaynaklanan ve kira kaybından doğan alacak için halef tarafından yapılan icra tabine yönelik itirazın iptali davasıdır.
Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesince, “…halefiyete dayalı açılan davalarda görevli mahkemenin belirlenmesinde selef tarafından açılacak davada, hangi mahkeme görevli ise halef tarafından açılacak davanın da aynı mahkemede açılması gerektiği 31/03/ 1954 gün ve 195318 E-1954/11 K sayılı İBK’nın bir sonucudur. Her ne kadar bu ictihadı birleştirme kararı sigorta sözleşmesine dayalı kanuni halefiyet haline ilişkin ise de temlikten doğan halefiyetlerde de uygulanması gerektiği açıktır. Aksi halde taraflarca temlike dayalı halefiyet yolu ile görevli mahkemenin değiştirilmesinin önü açılmış olur. Davacı şirketin selefi …gerçek kişi olup, tacir olduğuna dair bir iddia olmadığı gibi bilgi ve belge de bulunmamaktadır. Diğer yandan sözleşme kapsamından işin bir ticari yanının da bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda her ne kadar davanın tarafları ticari şirket iseler de halefiyete dayılı açılan davalarda görevli mahkemenin tayininde selefin durumunun dikkate alınması gerekeceğinden, selef de tacir olmadığından ve uyuşmazlık da ticari işletmesi ile ilgili bulunmadığı gibi, uyuşmazlık T.T.K. kapsamında mutlak ticari dava da bulunmadığından Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğu…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Büyükçekmece 6.Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise “… davacının … Ltd. Şti. isimli şirket, davalılarının ise … ve İ…Ticaret A.Ş. isimli şirketler olduğu, davacı ve davalının dava konusu bakımından mesleki ve ticari maksatla hareket etmesi nedeniyle tacir olduğu, uyuşmazlığın da ticari işletmelerinden kaynaklandığı dolayısı ile davanın ticari dava niteliği taşıdığı, dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle usulden reddine ve dosyanın görevli ve yetkili olan İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi…” gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da “Ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır.
Somut olayda davacı, halefiyet ilkesine dayalı olarak kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı kira kaybından doğan alacak için yapılan icra talebine itirazın iptalini talep etmiş olup, davacının haklarını temlik aldığı arsa maliki .. .t’in dosya kapsamına göre tacir olmadığı, her ne kadar davacı ile davalı şirketler tacir ise de tacir olmayan arsa malikinden haklarını temlik alan davacı şirket açısından halefiyet ilkesi gereği işin ticari nitelikte bulunmadığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Büyükçekmece 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 26/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU : Kesin olmak üzere