Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2018/1504 E. 2018/2376 K. 26.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1504
KARAR NO : 2018/2376
KARAR TARİHİ: 26/12/2018
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/01/2018
NUMARASI : 2018/56 2018/38
DAVANIN KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 23. Asliye Hukuk Mahkemesi ve İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemelerinin ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, dükkan (işyeri) niteliğindeki taşınmazın tapu kaydının tapu iptali ve tescili olmadığı taktirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
İstanbul Anadolu 23. Asliye Hukuk Mahkemesince “Yapılan yargılama, toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı yüklenici arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin İstanbul İli, .. . Parsel numaralı taşınmaz üzerindeki 19 nolu dükkana ilişkin olduğu, bu doğrultuda davaya konu gayrimenkulün işyeri olması nedeni ile ticari iş niteliğinde olduğu, aynı hususta İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 2017/383 esas 2017/963 karar, 2017/1611 esas 2017/1100 karar sayılı kararlarının bulunduğu, 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nun 4 ve 5. Maddelerine göre ticari işlerden doğan uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği belirtilmiş olmakla dava dilekesinin görev yönünden reddi” kararı verilmiştir.
İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesince ” asliye ticaret mahkemelerinin görevi 6102 sayılı TTK.nun. 4. maddesinde açık bir şekilde düzenlenmiş olduğu; bu madde de belirtilen görev kriterlerine uymayan davalara asliye ticaret mahkemesinde bakılamayacağı; bu nedenlerle, asliye hukuk mahkemesinin davaya konu gayrimenkulün “işyeri” olmasından hareketle vermiş olduğu görevsizlik kararının yerinde bulunmadığı; davada, mahkememizin yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı görevli bulunmadığı; davada görevli mahkemenin, genel görevli asliye hukuk mahkemesi olduğu; HMK’nun 114-(1) c) maddesi uyarınca mahkemenin görevli olmasının dava şartlarından olduğu ve dava şartlarının da davanın her aşamasında mahkemece resen dikkate alınması gerektiğinden, davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davada mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK’nun 115-(2) maddesi uyarınca davanın usulden reddi” gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
Dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1 maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Aynı Kanunun 5/1 maddesine göre ise “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
Somut olayda davacı vekili, müvekkilinin taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile davalıdan aldığı İstanbul İli,… Parsel numaralı taşınmaz üzerindeki 19 nolu dükkanın bedelini taksitler halinde 30/12/2014 tarihinde 50.000,00 TL, 30/01/2015 tarihinde 50.000,00 TL, 27/03/2015 tarihinde 134.496,00 TL, 27/03/2015 tarihinde 15.000,00 TL 27/03/2015 tarihinde 200.000,00 TL, 10/06/2016 tarihinde 150.000,00 TL, 26/07/2016 tarihinde 30.000,00 TL, 08/08/2016 tarihinde 30.000,00 TL, 28/09/2016 tarihinde 91.500,00 TL ve 17/11/2016 tarihinde 118.500,00 TL TL olmak üzere toplam 870.000,00 TL makbuz ve banka aracılığı ile davalı tarafa ödediğini, taşınmazın zilyetliğinin teslim edildiği, ancak tapuda devrinin yapılmadığını belirterek, davaya konu taşınmazın tapu kaydının davacı adına tesciline, mümkün olmaması halinde satış vaadi sözleşmesindeki bedele istinaden davalı tarafa ödenmiş olan ödeme makbuz tarihlerinden itibaren ayrı ayrı bankaların mevduata uyguladıkları en yüksel banka mevduat faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dosya kapsamından uyuşmazlığın, sözleşmenin yerine getirilmemesinden kaynaklanmakta olması, davalının tacir olması nedeniyle 6102 sayılı TTK’nun 4.maddesinde sayıldığı şekilde her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, davaya bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. Maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 26/12/2018
gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU : Kesin olmak üzere