Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2018/1080 E. 2018/1492 K. 01.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1080
KARAR NO : 2018/1492
KARAR TARİHİ: 01/10/2018
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/03/2018
NUMARASI : 2017/868 2018/202
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki maddi tazminat davasında İstanbul 7. Asliye Ticaret ve İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, trafik kazası sebebiyle davacı şirkete ait araçta meydana gelen maddi zararın istemine ilişkindir.
İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesince, “Taraflar arasındaki uyuşmazlığa bakıldığında davacı şirkete ait olan araca davalı şirketin maliki olduğu aracın karıştığı kaza neticesinde zarar verildiği bu şekilde uyuşmazlığın her iki şirketin ticari işletmesi ile ilgili olduğu anlaşılmakla davaya bakmak görevi Asliye Ticaret mahkemesinin görev alınına girdiği ….” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesince ise, “Her nekadar İstanbul 10.Asliye Hukuk Mahkemesi trafik kazası neticesinde davalının aracının davacı aracına zarar verildiği bu şekilde uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olduğu belirtilerek mahkemelerinin görevsizliğine karar vermiş ise de dava konusu trafik kazası nedeniyle hasara ilişkin maddi tazminat istemi olup her iki tarafın sırf tacir olmaları nedeniyle davanın mutlak veya nispi ticari davaya vücut vermeyeceği, haksız fiilin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olmadığı…” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
13.01.2011 tarihinde kabul edilen ancak 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde ticari davaların genel tanımı yapılarak “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” davaların ticari dava olduğu belirtilirken, devam eden fıkrasında, tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava sayılacak işler arasında “Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve diğer ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde” öngörülen hususlardan kaynaklanan davalar da sayılmıştır. Kanunun 5. maddesi ise ticari davalarda görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olduğu hükmünü amirdir. Kanun yürürlüğe girmeden, 6335 sayılı Kanun ile 5. maddede değişiklik yapılmış ve asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk (ve diğer hukuk mahkemeleri) arasındaki ilişki, “işbölümü” ilişkisi olmaktan çıkarılıp, “görev” ilişkisine dönüştürülmüştür. Bilindiği üzere, mahkemelerin görevi, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir. Ancak, 6335 sayılı Kanunla 6102 sayılı TTK’na eklenen Geçici-10. madde, görev düzenlemesinin derdest davaları etkilemeyeceğini hükme bağlamıştır.
Somut olaya gelince; meydana gelen trafik kazasında davacı şirkete ait araçta, davalı şirkete ait aracın çarpması sebebiyle maddi zarar meydana geldiği, olayın haksız fiil kapsamında kaldığı ve olay sırasında hasar gören araçların davacı ve davalı şirketin ticari işletmeleri ile ilgili olduğuna dair bir delilin bulunmadığı anlaşılmakla görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu kabul etmek gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 01/10/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU : Kesin olmak üzere