Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2017/2699 E. 2018/255 K. 05.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2699
KARAR NO : 2018/255
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/10/2017
NUMARASI : 2017/816 2017/839
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
Taraflar arasında görülen davada Büyükçekmece 5.Asliye Hukuk, Bakırköy 2. Tüketici ve Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava sözleşme ilişkisinden kaynaklanan alacağa dayalı başlatılan icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir.
Büyükçekmece 5.Asliye Hukuk Mahkemesince “…davalının tüketici olduğu ,davacının ise mal ve hizmet sunan konumunda olup davadaki talebin 6502 sayılı Tüketici Hakları Hukuku kanunu kapsamında düzenlendiği ve tüketici mahkemesince bakılacağı öngörüldüğünden ve görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olduğu… “denilerek görevsizlik kararı verilmiştir.
Bakırköy 2. Tüketici Mahkemesince “Dosya kapsamındaki dava dilekçesi incelendiğinde dava konusu yatırım amaçlı alınan işyeri bu haliyle söz konusu işlemin tüketici işlemi niteliğinde olmadığı gibi davacının dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 4077 sayılı yasanın 3.Maddesindeki tüketici vasfını taşımadığı, söz konusu uyuşmazlıkta genel mahkemelerin görevli olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusunun işyeri doğrultusunda satın alındığından ticari ilişkiden kaynaklanan tüm davalar da ticaret mahkemelerinde görüleceği … “gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir.
Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesince ” …Her ne kadar dava konusu satışta bağımsız bölüm dükkan nitelikli ise de ihtilaf taşınmazın mülkiyetinden doğmuş olup ticari işletmeyle ilgisi yoktur. Bu durumda TTK mad. 4 anlamında ticari dava olarak nitelenemez.Hal böyle iken davada görevli mahkemenin asliye hukuk olması gerekeceğinden ve o mahkemece daha önce görevsizlik hükmü oluşturulduğundan davalının tacir olduğuna dair bilgi belge bulunmayan davanın asliye hukuk mahkemesinin görevinde olacağı …”gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve Tüketici Kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir. ” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Davacı dava dilekçesinde özetle : Müvekkili şirket taşınmazı davalıya satmış olup daire teslim tutanağında yazılı taşınmaz değeri kısmen ödenmediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatmış olup, davalı tarafından borcun tümüne ve ferilerine itiraz edildiğini, tapu kaydında yazılı olduğu üzere, müvekkil şirket ile davalı arasında 31.05.2016 tarihinde taşınmaz satış işlemi gerçekleştiğini, taşınmaz bedeli olarak belirlenen 281,000,00 TL nin 220,000,00 TL si ödenmiş geri kalan 61,000,00 TL lik bakiye ödenmediğini, ticari defter kayıtlarında ve tapu kaydında yer alan kayıt ve faturalarda sabit olan alacağının geciktirmeye yönelik olarak yaılan itiraz dürüstlük kuralına da aykırılık teşkil ettiğini beyan ederek talebi karşı yapılan itirazın iptali ve takibin devamına, kötü niyetli davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Somut olayda, satışa konu bağımsız bölümün niteliği asma katlı işyeridir. Davalının tacir olduğuna dair dosyada bilgi ve belge yoktur. Bu durumda, yatırım amaçlı davranan davalının tüketici vasfını taşıdığı söylenemeyeceğinden uyuşmazlığın genel hükümleri göre Asliye Hukuk Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; Büyükçekmece 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 05/03/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.
KANUN YOLU : Kesin olmak üzere