Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi 2023/1964 E. 2023/1903 K. 23.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
36. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1964
KARAR NO: 2023/1903
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/04/2023
NUMARASI: 2022/742 E. – 2023/149 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafça, davacı şirketin 02.08.2022 tanzim tarihli, 30.08.2022 vadeli ve 53.800,00 TL tutarlı senedi verdiğinden bahisle davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının … Şirketi ile ticari ilişkisi bulunduğunu, ancak diğer davalı … ile ticari bir ilişkisi olmadığını, davalıdan … plakalı aracı kiraladığını, kiralama nedeni ile 2.000,00 TL depozito ödediğini, kiralama süresi içerisinde faturalar düzenlendiğini ve bu faturaları ödediğini, kiralama süresi biten aracı 02.08.2022 tarihinde teslim ettiğini, kiralama bittikten sonra bedelsiz senedi alacağı olduğundan bahisle davalının icra takibine koyduğunu, takibe konu senedin cari ilişki içerisinde verilmiş bir senet olmadığını, davalının yasaya aykırı olarak elinde bulundurduğu bedelsiz senedi alacağı olmadığı halde takibe koyduğunu, davacılardan … ‘ın davacı şirketin yetkilisi olduğunu, senetteki imzalarda davacı şirket adına ve şirket kaşesi üzerine atıldığını, …’ı bağlayan bir imza olmadığını, İİK.72/3. Maddesi gereğince, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı Sayılı dosyasıyla icra takibine konu edilen 02.08.2022 tanzim tarihli, 30.08.2022 vadeli ve 53.800,00-TL. tutarlı bono nedeniyle davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin iptaline, takip konusu alacak tutarının %20’si oranında davalının tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının araç kiralama sektöründe faaliyet gösterdiğini, … plaka sayılı aracı davacı tarafa 04/04/2022 tarihinde kiraladığını ve teslim ettiğini, davacının … plakalı araca kiralama süresince pek çok hasar verdiğini, daha sonra verilmiş olan bu hasar bedelini, HGS ödemeleri, kira bedeli bakiyesini davacıdan istediğini, davacının bu bedeli nakit olarak ödeyemeyeceğini beyan edip uzlaşma sonucu tarafın kambiyo senedi verdiğini ve kambiyo senedini vadesinde ödemeyi taahhüt ettiğini, bu amaçla takibe konu kambiyo senedinin borçlu tarafça imzalandığını ve teslim edildiğini, davacı bononun vadesi geldiğinde davalıya herhangi bir ödeme yapmadığını, bunun üzerine davalı alacağın tahsil edilebilmesi amacıyla icra takibi başlattığını, … Anonim Şirketi yetkilisi davacı …’ın dava konusu senette ikinci imzasını açığa atması nedeniyle aval vermiş olup senet borçlusu sıfatına haiz olduğunu, davacı … tacir sıfatına haiz olmasa bile … Anonim Şirketinin münferiden yetkilisi olduğunu, ilgili kambiyo senedine hem şirket yetkilisi olarak imza attığını hemde açığa atılan imza sebebi ile aval vermiş olup senet borcundan şahsen sorumlu olduğunu kabul ettiğini, 53.800,00 TL lik borcu kabul ettiğini davanın reddine, davacının tüm alacak miktarı üzerinden %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesine müteakip bu tarihten itibaren istinaf yoluna başvurulması ve istinaf talebinin reddinin kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; borcun kaynağı kira sözleşmesinden bağımsız olarak 02.08.2022 tanzim, 30.08.2022 vade tarihli, 53.800,00 -TL. bedelli bono olduğunu, bir ödeme vaadi içeren bono Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen kambiyo senetlerinden birisi olup bu nedenle kambiyo senetlerine dayalı olarak açılan borçlu olunmadığının tespiti davasının TTK 5/1-3 maddesi gereğince Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğini nitekim pek çok Yargıtay kararının da bu yönde olduğunu kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava; araç kiralama sözleşmesi kapsamında verilen bonoya yönelik bedelsizlik iddiası ile İİK’nın 72. maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK’nın 4/1-a maddesinde, Sulh Hukuk Mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun’una göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler, hükmüne yer verilmiştir. Somut olayımızda; uyuşmazlığın esasını 04/04/2022 tarihli davacı ile davalı arasında imzalanan araç kira sözleşmesine istinaden, davalının, davacı kiracıdan aldığı senede dayalı olarak takip başlatıldığı, uyuşmazlığın kaynağını da bu kira sözleşmesinin oluşturduğu, dava tarihinde yürürlükte olan HMK’nın 4/1-a maddesi gereğince dava değerine bakılmaksızın davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğu, buna göre verilen görevsizlik kararının yerinde olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf talebi yerinde değildir. İlk derece mahkemesinin kararında esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı, delillerin değerlendirilmesinde de hatalı bir sonuca varılmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İlk derece mahkemesinin kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, 2-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf maktu karar harcının peşin olarak alındığı anlaşılmakla başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davalının istinaf başvurusu için yaptığı giderlerin üzerinde bırakılmasına, harcanmayan istinaf gider avansının iadesine, 4-Karar tebliği, harç takibi ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 362/1-c maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 23/06/2023