Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi 2022/2977 E. 2023/362 K. 13.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
36. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2977
KARAR NO: 2023/362
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/06/2022
NUMARASI: 2018/1346 E. – 2022/653 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat ( Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 13/02/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde, müvekkili … Adi Ortaklığının davalı ruhsat sahibi … Limited Şirketi (…) arasında 20/10/2010 tarihinde rödovans sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşme ile müvekkili şirketin İstanbul, Çatalca’da bulunan maden ruhsat sahasında davalı şirketin rödovansçısı olarak maden işletme faaliyetini sürdüreceği konusunda anlaşma yapıldığını, davacı müvekkili ortaklığın ruhsat sahasında rödovansçı olarak madencilik faaliyetlerini sürdürdüğünü, davacı rödovansçı müvekkili şirketin …, rödovans sözlemesi başlangıcı tarihinden itibaren her yıl faaliyetlerinden doğan devlet hakkı borcunu davalı …’nın banka hesabına yatırarak ödediğini, davalı …nın ise ruhsat sahibi olarak kanundan doğan devlet hakkı kamu borçlarını ödeme yükümlülüğü ile rödovans sözleşmesindeki yükümlülüklerini ihlal ettiğini, davalının kamu borçlarını ödememesi neticesinde, maden ruhsat sahasında üretim faaliyeti Enerji Tabi Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından 24/05/2015 tarihinde durdurulduğunu, davalı şirketin ruhsat sahibi olduğu maden sahasında rödovansçı olan müvekkili şirketin, davalı şirket kamu borçlarını ödediği 13/04/2016 ya kadar üretim faaliyetinde bulunamadığını, ödemenin geç yapılmış olmasından dolayı patlayıcı ruhsatını ise 17/06/2016 tarihinde alabildiği için de 24/04/2016 – 22/06/2016 tarihleri arası Hidrolik Kırıcı ile çalışmak zorunda kaldığını, bu durumda hem üretim maliyetinin arttığını, hem de üretilen malzeme miktarının çok düştüğünü, davalı şirketin haksız ve hukuka aykırı davranışı neticesinde müvekkilinin maden sahasında üretim yapamadığını, müvekkilinin zarara uğradığını beyan ederek davanın kabulü ile, davalının haksız ve hukuka aykırı davranışı neticesinde müvekkili davacı şirketin çalışamadığı süre ile hidrolik kırıcı ile çalıştığı süreye ilişkin uğradığı zararın tazmini için fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 150.000 TL’nin 24.05.2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalı şirketten tazmin ve tahsilini talep etmiştir. Davacı yargılama safhasında sunduğu ıslah dilekçesi ile, dava dilekçesinde 150.000,00 TL talep edilmiş olan tazminat bedelinin 854.094,87 TL arttırılması, dava değerinin 1.004.094,87 TL üzerinden harç hesaplaması yapılması, bilirkişi raporu doğrultusunda dava değerini artırım dilekçesinin kabulü ile yukarıda artırımı yapılan 1.004.094,87 TL tazminat alacağının 24.05.2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tazmin ve tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı … Adi Ortaklığının Türk Ticaret Kanunu’nda hükmi şahsiyeti (tüzel kişiliği) olan Ticari bir şirket olmadığını, davacının ileri sürdüğü beyanlarının hiçbirisinin gerçeği yansıtmadığını, resmi hiçbir belge ibraz edemediğini, alınacak bilirkişi raporu ile davacının iddialarının gerçek dışı olduğunun tespit edileceğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulü ile 849.958,90 TL net kar paylı, 154.135,97 TL ek maliyet gideri olmak üzere toplam 1.004.094,87‬ TL’nin 24/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tahsili ile davacı şirkete ödenmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Davalı vekili istinaf talebinde; davanın zaman aşımı nedeniyle reddi gerektiğini, belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, ispat edilemeyen davanın reddi gerektiğini, çelişkili bilirkişi raporuna göre karar verildiğini, davacının üretimin durduğu ve zarara uğradığı iddiaları tümüyle gerçek dışı olup bu iddialarını ispat edecek hiçbir delili dosyaya sunmadıklarını, dosyaya celp edilen bakanlık ve … tespitleri sahadaki faaliyetlerin aralıksız sürdüğünü açıkça ortaya koyduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava; “rödövans sözleşmesinden kaynaklı tazminat” istemine ilikindir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nın 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” sulh hukuk mahkemesi görevlidir. Davacılar ve davalı arasında rörevans sözleşmesi bulunmakta olup uyuşmazlık, rödövans ( kira ) sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Dava tarihinde yürürlükte olan HMK’nın 4/1-a maddesi gereğince davaya bakma görevi sulh hukuk mahkemesine aittir.Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince; görevsizlik nedeniyle HMK’nın 114/1-e ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında hüküm kurulmuş olması, usul ve aykırı olduğundan kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. (Benzer Yarg. 3.HD 2021/9079 E. 2022/4903 K.)Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, yargı organlarınca yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gerektiğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun görev nedeniyle kabulüne, HMK.353/1-a-3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın görevli Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmek üzere, kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun görev nedeniyle KABULÜNE,2-İlk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,3-Davada görevli mahkemenin Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine, 4-HMK’nın 20.maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde taraflarca dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın görevli Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi takdirde Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine, 5-Davalının istinaf başvurusu için yaptığı yargılama giderlerinin esas hakkında verilecek kararda değerlendirilmesine, harcanmayan istinaf gider avansının davalıya iadesine,6-Karar tebliği, harç takibi ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 362/1-c maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 13/02/2023