Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi 2022/2781 E. 2023/79 K. 20.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
36. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2781
KARAR NO: 2023/79
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/01/2021
NUMARASI: 2016/965 E. – 2021/56 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/01/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili tarafından … plaka numaralı otomobilin 04.07.2014 tarihinde davalı … ile yapılan Oto Kiralama Sözleşmesi ile kiralandığını, söz konusu kira sözleşmesinin devamı olarak sadece borçlu kısmında …”ün isminin, T.C. kimlik numarasının, adresinin ve imzasının bulunduğu diğer yerlerinin boş olduğu bir bono imzalatıldığını, müvekkili tarafından. 05.07.2014 tarihinde söz konusu araç ile trafik kazası yapıldığını ve müvekkilinin ağır yaralandığını, uzun bir tedavi süreci geçirdikten sonra askere gittiğini, müvekkilinin iyileştikten sonra, askere gitmeden önce davalıya müteaddit defa, işbu kazadan dolayı bir zararının olup olmadığının sorulduğunu, davalı tarafından zararın kaskodan tahsil edildiğini ve müvekkilinin borçlu olmadığının beyan edildiğini buna rağmen, davalı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile kiralama sözleşmesinin devamı niteliğindeki boş olarak imzalatılmış bononun boş olan tarafları doldurularak 15.01.2015 tarihinde icra takibine geçildiğini, davalının bu şekilde icra takibine geçmesinin hukuka aykırı olduğunu, işbu kazadan dolayı bir zarara uğradığını düşünüyorsa, haksız fiil hükümlerine dayanarak bir tazminat davası açmasının gerektiğini, zaman aşımı itirazında bulunduklarını, müvekkilinin işbu bonoya dayalı olarak hiçbir borcunun mevcut olmadığını, mahkemeden, işbu icra takibinden dolayı bir borçlarının bulunmadığını, davanın kabulü ile icra takibine konu edilen borçtan dolayı borçlu olmadıklarının tespitine, alacağın % 20 si oranında tazminata karar verilmesini, i talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafa istanbul … İcra müdürlüğü … esas sayılı dosya ile müvekkili davalı tarafından icra takibi başlatıldığını, işbu icra takibine konu evrak aslının, davacı borçlu tarafından borcuna karşılık verildiğini, işbu borç için verilen senede davacının el ürünü imza ile atıldığını ve nakden düzenlenmiş bir senet olduğunu, davacının iş bu borcu olmadığını ispat ile yükümlü olduğunu, kötü niyetle açılan iş bu davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2016/965 E,2021/56 K sayılı ilamı ile davanın reddine karar verilmiş olup kararın istinaf edilmesi üzerine, Dairemizin 05.11.2021 tarih ve 2021/2141-2295 Karar sayılı ilamı ile, dava konusunun kira sözleşmesinden kaynaklı olup Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olacağından kararın kaldırılarak, davada görevli ve yetkili mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine, HMK’nın 20.maddesi gereğince kararının tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde taraflarca dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın görevli Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi takdirde İstanbul 18.Asliye Ticaret mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine ilişkin kararla ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılıp mahkemesine iade edilmesi üzerine, İlk derece mahkemesince 28.03.2022 tarihli ek karar ile; “İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36.Hukuk Dairesinin 2021/2141 esas sayılı, 2021/2295 karar sayılı kararı 07.02.2022 tarihinde kesin olarak karar verilmiş, İstinaf Mahkemesi kararı davacı vekiline 07.02.2022 tarihinde, davalı vekiline 07.02.2022 tarihinde tebliğ olunmuş, dosyanın görevli Mahkemeye gönderme dilekçesi sunulmadığından, davanın açılmamış sayılmasına” karar verilmiştir.Davacı vekili ek kararı istinaf dilekçesinde; HMK nın 353. Maddesinin HMK nın 20. Maddesinin uygulanmasına engel olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesinin kararına atıfla davanın açılmamış sayılmasına karar verilemeyeceğine, sadece Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunun tespitine karar verilebileceğinden ek kararının hatalı olup kaldırılmasını talep etmiştir.Dava; taşınır araç kira sözleşmesinden kaynaklı borçtan dolayı yapılan icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti talebidir.6100 sayılı HMK’nun “Görevsizlik veya yetkisizlik kararı üzerine yapılacak işlemler” başlıklı 20. maddesinde;”(1) Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde, dava açılmamış sayılır ve görevsizlik veya yetkisizlik kararı veren mahkemece bu konuda resen karar verilir.” hükmü mevcut olup; dairemizin kesin nitelikteki kararı taraf vekillerine tebliğ edilmesine rağmen, taraf vekillerince yasal süresi içerisinde, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine ilişkin dilekçe vermediğinden ilk derece mahkemesince verilen kararda bir hata bulunmamaktadır.İlk derece mahkemesinin 28/03/2022 tarihli ek kararında esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı, delillerin değerlendirilmesinde de usule aykırılık bulunmadığından H.M.K’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İlk derece mahkemesinin 28/03/2022 tarihli ek kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, 2-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf maktu karar harcından peşin olarak alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 3-Davacının istinaf başvurusu için yaptığı giderlerin üzerinde bırakılmasına, harcanmayan istinaf gider avansının iadesine, 4-Karar tebliği, harç takibi ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 362/1-b maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 20/01/2023