Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
36. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2252
KARAR NO: 2022/1857
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/05/2022
NUMARASI: 2021/851 E. – 2022/316 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 26/09/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının araç kiralama işi yaptığını, davalı tarafın 100’den fazla aracı kiraladığını, davacı şirketin, davalıya her ay araç kiralama bedeli olarak kiralamış olduğu araçlara ait fatura kestiğini, davalı tarafın bu faturaları başta düzenli olarak ödemiş olsa da daha sonra uzun vadelerde ödeme yapmaya başladığını, tam ve eksiksiz yapılmadığını, bunun üzerine alacağın tahsili amacıyla davacı tarafından davalı aleyhine Ankara …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının yetki itirazı üzerine yetkili icra dairesi olarak İstanbul Adliyesinin gösterilmiş olup, davalı tarafın bu isteğine vermiş oldukları muvafakat ile İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının ikame edildiğini, takip konusu faturaların e fatura şeklinde düzenlenmiş olup davalıya gönderilmesi üzerine davalı tarafından yasal süreler içerisinde faturaya itirazda bulunulmadığını ve faturaların kesinleştiğini, davacı şirketin davalıdan alacağının sabit olduğunu, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, itirazın kötü niyetli olması nedeniyle %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle yetkili mahkemelerin Ankara Mahkemeleri olduğundan yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, taraflar arasında yazılı bir akit mevcut olmadığını, bu nedenle davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yerinin yetkili mahkeme olduğunu, ayrıca derdestlik, hak düşürücü süre, zaman aşımı ve husumet itirazları olduğunu, borcu kabul etmemekle birlikte davacının ihtar çekmediğini ve davalıyı temerrüde düşürmediğini, takip konusu faturaların eksiksiz ödendiğini, davalının borcu olmadığını, taraflar arasındaki cari hesap sözleşmesi olmayıp açık hesap ilişkisi bulunduğunu, yapılan tüm ödemelerin takip konusu faturalara istinaden yapıldığını, davalının dava konusu olan icra takibindeki 3 adet faturaya ilişkin borçlarının ödenmiş olup, borçlu olmadığından davanın reddi gerektiğini beyanla, öncelikle yetki yönünden, aksi halde esastan davanın reddini, davacının %20’den az olmamak üzere tazminat ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucu; araç kira sözleşmesinden kaynaklı alacaktan dolayı itirazın iptali davasında görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Davalı taraf olarak görevsizlik kararına hiçbir itirazları olmadığını, mahkemece, görevsizlik kararıyla yerinde bir karar verdiyse de yetki itirazlarını kabul etmeyerek yetkili mahkeme olarak İstanbul Mahkemelerini tayin etmesinin hukuka aykırı olduğunu, HMK 6. madde düzenlemesine göre genel yetkili mahkemeler, davalının dava tarihindeki yerleşim yeri mahkemeleri olup müvekkil şirketin merkezi ve dava tarihindeki ikametgahının Yenimahalle/Ankara olup davanın Ankara Sulh Hukuk Mahkemelerinde açılması gerektiğini, borcu kabul etmedikleri gibi taraflarına ihtar çekilmediğinden temerrüte düşürülmediğini, takip konusu borcun eksiksiz ödendiğini, taraflar arasında cari hesap sözleşmesi değil, açık hesap ilişkisi olduğunu, bu sebeplerle birlikte; Görev, Yetki, Zamanlaşımı, hak düşürücü süre, arabuluculuk, derdestlik, husumet itirazları olup kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Dava; araç kira sözleşmesinden kaynaklı alacak için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebidir.Taraflara arasında araç kira sözleşmesi bulunduğu konusunda bir ihtilaf bulunmamaktadır.01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre; kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda “Sulh Hukuk Mahkemesi” görevlidir.Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır. O nedenle davalı vekilinin yetki itirazının ve diğer itirazlarının öncelikle görevli Sulh Hukuk Mahkemesinde değerlendirilmesi gerekeceğinden, davalı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf sebepleri yerinde değildir.Somut olayda; taraflar arasındaki uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanmakta olup, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 4/1-a maddesi uyarınca, dava değerine bakılmaksızın davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne aittir. Bu nedenle mahkemece verilen karar da bir hata bulunmamaktadır.İlk derece mahkemesinin kararında esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı, delillerin değerlendirilmesinde de hatalı bir sonuca varılmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İlk derece mahkemesinin kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,2-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar harcının peşin olarak alındığı anlaşılmakla başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-Davalının istinaf başvurusu için yaptığı giderlerin üzerinde bırakılmasına, harcanmayan istinaf gider avansının iadesine,4-Karar tebliği, harç takibi ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 362/1-c maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.26/09/2022