Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi 2022/2177 E. 2022/1726 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
36. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2177
KARAR NO: 2022/1726
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/05/2022
NUMARASI: 2022/355 E. – 2022/417 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/09/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının davacıya olan borcu nedeniyle 25/02/2019 tarihinde başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu alacak, davalının haksız itirazı nedeniyle ancak 02/02/2022 tarihinde tahsil edilebildiğini, işbu davanın icra dosyasına konu alacağın geç tahsili nedeniyle faiz ile karşılanmayan zararlarının tahsilini amaçladığını, davaya konu uyuşmazlık alacağın geç ödenmesinden kaynaklanan munzam zarar alacağı olmakla Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2018/3765 Esas sayılı ilamında da belirlendiği gibi munzam zarar kök ilişkiden (asıl borç) tamamen bağımsız yeni bir borç olması nedeniyle yetkili mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, emsal kararlara göre yapılması gereken hesaba göre müvekkilinin munzam zararının en az 50.000,00TL olduğunu, bu alacağa temerrüt tarihinden (27/02/2022) itibaren faiz de yürütülmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 10.000,00TL’nin işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Davacı vekili istinaf talebinde, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin kararında da belirtildiği üzere, munzam zararın asıl borçtan bağımsız olduğunu, yeni bir borç olması nedeniyle görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, “kira ilişkisinden kaynaklı tazminat” istemine ilikindir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre; kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda “Sulh Hukuk Mahkemesi” görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır. Somut olayda, davacının alacağına geç kavuşması nedeniyle faiz ile karşılanmayan munzam zararın tahsilini istediği, taraflar arasındaki temel ilişki kira sözleşmesine dayandığından HMK’nun 4/1-a maddesine göre Sulh Hukuk mahkemesi görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur. İlk derece mahkemesinin kararında esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı, delillerin değerlendirilmesinde de hatalı bir sonuca varılmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İlk derece mahkemesinin kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, 2-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf maktu karar harcının peşin olarak alındığı anlaşılmakla başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacının istinaf başvurusu için yaptığı giderlerin üzerinde bırakılmasına, harcanmayan istinaf gider avansının iadesine,4-Karar tebliği, harç takibi ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 362/1-b maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.15/09/2022