Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi 2021/889 E. 2021/962 K. 26.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
36. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/889
KARAR NO: 2021/962
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/01/2021
NUMARASI : 2021/1 E. – 2021/5 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 26/05/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde, davalılardan … Ticaret ve San. A.Ş. ile müvekkili şirket arasında Erzurum İlinde yer alan dava konusu taşınmazın zemin katının tamamı ve bodrum katının kiralanmasına ilişkin 01.06.2010 imza tarihli kira sözleşmesi yapıldığını, sözleşme gereği kira bedellerinin yıllık peşin olarak ödendiğini, diğer taraftan davalılardan … Bankası A.Ş.’nin alacaklısı, diğer davalıların borçlusu oldukları İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip dosyası üzerinden, taşınmazda kiracı olarak bulunan müvekkili şirkete İİK. Md. 150/b gereğince “İpotek Takibinde Kira Bedeli İçin Kiracıya Muhtıra” yazısı gönderilmiş olduğunu, muhtıraya binaen müvekkili şirket tarafından İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün hesabına “… esas no’lu dosya” açıklaması ile 437.038,20TL tutarında ödeme yapıldığını, ancak sonrasında müvekkili şirketin kayıtlarının tetkikinden, müvekkili şirketin 05.05.2020 tarihinde yaptığı 437.038,20TL’lik ödeme de ısınma giderini yıllık kira bedelinden mahsup etmeksizin sehven fazladan ödeme yaptığının anlaşıldığını belirterek, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, icra dosyasına İİK md. 150/b gereği kiracı sıfatıyla sehven fazladan ödenen 36.787,87TL’lik ısınma giderinin davalı taraflarca haklı bir neden olmaksızın tahsil edilmesi ve/veya bu miktarda dosya borçlarından kurtulmaları ve böylelikle bu miktarda malvarlıklarında haksız ve dayanaksız şekilde artma ve azalma olması sebebiyle, fazladan ödenen tutarın ödeme tarihi olan 06.05.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, dava konusu uyuşmazlıkta yargılama yapma görevi Sulh hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır.Davacı vekili istinaf talebinde, görevli mahkemenin Asliye Ticaret mahkemesi olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Dava,” icra takibinde kira bedeli için kiracıya gönderilen muhtıraya istinaden fazla ödendiği iddia edilen kira bedelinin istirdadı” istemine ilişkindir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre; kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda “Sulh Hukuk Mahkemesi” görevlidir.Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.Somut olayda; davacı kira ilişkisinden kaynaklı fazla ödendiği belirtilen paranın istirdadını talep etmiş olup, uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 4/1-a maddesi uyarınca, dava değerine bakılmaksızın davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne aittir. Hal böyle olunca, mahkemece uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik kararı vermesinde usul ve yasaya aykırı yön yoktur. İlk derece mahkemesinin kararında esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı, delillerin değerlendirilmesinde de hatalı bir sonuca varılmadığı anlaşıldığından HMK.353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İlk derece mahkemesinin kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,2-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar harcının peşin olarak alınan 530,00 TL’den mahsubu ile bakiye 470,70 TL’nin davacıya iadesine,3-Davacının istinaf başvurusu için yaptığı giderlerin üzerinde bırakılmasına, harcanmayan istinaf gider avansının iadesine,4-Karar tebliği, harç takibi ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 362/1-b maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.26/05/2021