Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi 2020/2545 E. 2020/2059 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
36. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2545
KARAR NO: 2020/2059
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/11/2020
NUMARASI: 2020/583 E. – 2020/764 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/12/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıyla aralarında kira sözleşmesi bulunduğunu, davalının ödemediği kira bedelleri nedeniyle icra takibi başlattıklarını, itiraz üzerine takibin durduğunu beyan ederek itirazın iptalini talep etmiş, ayrıca ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesince; 27/08/2020 tarihli ara karar ile yasal şartları oluşmadığından ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı iki hafta içinde istinaf kanun yolunun açık olduğu belirtilmiştir. Süresi içinde istinaf başvurusunda bulunan davacı vekili; alacağın yargılamayı gerektirmesinden bahisle ihtiyati haciz talebinin reddedilemeyeceğini, faturanın yaklaşık ispat için yeterli olduğunu, davalının borçlu olmadıkları yönünde bir belge sunamadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için, mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına geçici şekilde el konulması olarak tanımlanabilir. İİK’nun 257. maddesi gereğince kural olarak, vadesi gelmiş ve rehinle teminat altına alınmamış bir alacak için, mahkemeden ihtiyati haciz talebinde bulunulabilir. Vadesi henüz gelmemiş alacaklar için ancak 1) Borçlunun belirli bir yerleşim yeri yoksa; 2) Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz talep edilebilir. Bu istisnai haller dışında vadesi gelmemiş alacaklar için ihtiyati haciz talep edilemez. Talep edilen alacak herhangi bir mahkeme kararına veya kıymetli evrağa dayanmadığı gibi kira sözleşmesinin varlığı da tek başına ihtiyati haciz kararı verilmesi için yeterli değildir. Ayrıca borçlunun kaçma ya da mal kaçırma şüphesini gösteren her hangi bir delil de ibraz edilemediği, alacağının varlığının yargılamayı gerektirdiği nazara alındığında ilk derece mahkemesinin davacının ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermiş olması usul ve yasaya uygundur. İlk derece mahkemesinin ara kararında esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı, delillerin değerlendirilmesinde de hatalı bir sonuca varılmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İlk derece mahkemesinin ara kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, 2-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince alınması gereken 54,40 TL istinaf maktu karar harcının peşin olarak alındığı anlaşılmakla başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacının istinaf başvurusu için yaptığı giderlerin üzerinde bırakılmasına, harcanmayan istinaf gider avansının iadesine, 4-Karar tebliği, harç takibi ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 362/1-b maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10/12/2020