Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi 2020/1568 E. 2020/1441 K. 30.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
36. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1568
KARAR NO: 2020/1441
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/06/2018
NUMARASI: 2016/734 E. – 2018/756 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ: 30/09/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı … Aş. ile davacı şirket … Ltd. Şti. (…) arasında 06.06.2008 tarihli “Türkmenistan’da 29.06.2008 tarihinde yapılan açılış organizasyonunda belirli sistemlerin davacı şirketten kiralanması ve bu sözleşmenin tatbikinden doğacak uyuşmazlıkları düzenleyen” sözleşme imzalandığını, imzalanan sözleşmenin 5.maddesinde; “… tarafından Türkmenistan’da gerçekleştirilecek bu organizasyonda kullanılacak ve madde 1’de belirtilen malzemelerin tüm sigortalarının yapılması, nakliye, halk hareketleri, doğal afetler ve benzeri sebeplerden dolayı doğabilecek her türlü zararın tazmini ve bedelleri …’a ait olacaktır.” şeklinde hüküm bulunduğunu, sözleşme içeriğinde sayılan bu malzemelerin, davacıya dava dışı bir şirketten kiralanarak, Türkmenistan’a götürüldüğünü, kullanım esnasında çıkan çok kuvvetli bir hortum/fırtına neticesinde, 4 adet led ekranların ikisinin devrildiğini ve hasara uğradığını, davacı şirket ile davaya konu malzemelerin maliki olan … Ltd. Şti arasında, malzemelerin gördüğü hasar sebebiyle, İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/794 E. 2014/89 K. Sayılı dava görüldüğünü, bu dava sonucunda, davacı şirketçe, zararın tazmini konusunda hüküm kurulduğunu, bu hükmün kesinleştiğini, kararın kesinleşmesi üzerine, davacının 04.11.2014 tarihinde borç tasfiye protokolü imzalayarak borcu ödemek zorunda kaldığını, davacının ödediği tazminatlar doğrultusunda davalıya keşide edilen ihtarnameye rağmen zararın tazmin edilmediğinden bu davayı açmak zorunda kalındığını, belirterek 175.612,12 USD ve + 48.100,32 TL bedelin davalıdan tahsiline, bu bedele, davalıya keşide edilen ve 13.10.2014 tarihinde tebliğ edilen ihtarname tarihinden itibaren, mevduata uygulanan en yüksek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, sözleşmeye göre, kiralanan malzemelerin nakliye masrafları, vergi ve harçları, gümrük işlemleri, gerekli sabit akım elektrik enerjisinin temini ve bedelleri, organizasyon için gelecek olan davacı … ekibinin, vize, konaklama ve seyahat giderleri davalı …’e ait olduğunu, sözleşmede belirtilen malzemenin temini, malzemelerin yüklenmesi ve boşaltılması anında davacının teknik ekibinin nezaret etmesi ve tüm teknik prodüksiyon ve organizasyon hizmetleri davacının sorumluluğunda olduğunu, sözleşme bedeli, malzeme kira bedeli 290.000.- USD + KDV ve teknik prodüksiyon ve organizasyon hizmetleri için 10.000.- USD + KDV olmak üzere toplam 300.000.- +KDV olup davalı tarafından sözleşmeye uygun şekilde zamanında ve tam olarak ödendiğini, söz konusu malzemelerin hasara uğramasında davacının kusurlu olduğunu, davalının sözleşmedeki yükümlülüğü malzemelerin nakliyesi, (davacının teknik ekibinin nezaretinde) yükleme ve boşaltılması olduğunu ve sözleşmede bahsedilen sigortalamanın da davalının bu nakliye yükümlülüğüne ilişkin olduğunu, meydana gelen olayın doğal afet niteliğinde olmadığını, eksper raporları, sistemlerin “şiddetli rüzgar”ın etkisiyle ve platformların ayakları yere sabitlenmediği için hasarın oluştuğundan bahsettiğini, hasara davacının tedbirsizliği neden olduğunu belirterek hukuki dayanaktan yoksun haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstanbul BAM 17.HD’nce taraflar arasındaki ihtilafın kira sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle istinaf incelemesi yapılmak üzere dosya dairemize gönderilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 1. Maddesine göre sözleşmenin konusunun ” Davalının Türkmenistan’da yaptığı Havuz ve Fıskiye Kompleksinin yapılacak açılış organizasyonunda belirlenen ( 64 adet gökyüzü tarayıcı robot ışık, 6 adet yedek gökyüzü tarayıcı robot ışık, 4 adet laser ile animasyon, 4 adet led ekran ) sistemlerin davacıdan bir gün için kiralanması ile teknik prodiksiyon ve organizasyon ” işi olduğu, sözleşmenin 4.maddesinde organizasyon için gelecek teknik ekibin tüm masraflarının davalı tarafından karşılanacağının kararlaştırıldığı, yine sözleşmenin işin bedeline ilişkin 7.maddesinde kiralanan malzemeler dışında Teknik Prodüksiyon ve Organizasyon içinde ücret kararlaştırıldığı, buna göre; sözleşme bir bütün olarak tacirler arasındaki hizmet sözleşmesi olup, kira sözleşmesi olarak nitelendirilemez.( Benzer nitelikteki Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 2018/1175 esas 2019/5295 karar sayılı ilamı ) Hakimler ve Savcılar Kurulu 1. Dairesinin 21/06/2019 tarih 2019/678 sayılı iş bölümü kararı gereğince, istinaf başvurusunu inceleme görevi dairemizin görev alanına girmediğinden dairemizin görevsizliğine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi ile Dairemiz arasında görev uyuşmazlığı çıktığından 5235 sayılı kanunun 35/1 maddesi gereğince uyuşmazlığın çözümü için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hakimler ve Savcılar Kurulu 1. Dairesinin 21/06/2019 tarih 2019/678 sayılı iş bölümü kararı gereğince, istinaf başvurusunu inceleme görevi dairemizin görev alanına girmediğinden DAİREMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi ile Dairemiz arasında görev uyuşmazlığı çıktığından 5235 sayılı kanunun 35/1 maddesi gereğince uyuşmazlığın çözümü için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.30/09/2020