Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi 2019/990 E. 2019/1196 K. 28.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
36. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/990
KARAR NO : 2019/1196
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/01/2019
NUMARASI : 2014/659 E. – 2019/24 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 28/06/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı …A.Ş. Tarafından açılan İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/659 E. sayılı dosyasında (öncesinde kapatılan İstanbul 30.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/144 E.sayılı dosyası, daha öncesinde de kapatılan İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/39 E. sayılı dosyası ) ; davalı ile kira ilişkisi içinde olduklarını, değişen hal ve şartlar sonrasında çekilemez hale gelen 16/01/2008 tarihli kira sözleşmesinde müvekkili aleyhine bozulan dengenin yeniden sağlanması amacıyla kira sözleşmesine müdahale edilerek, sözleşmenin fesholunmasına; bu talebin kabul edilmemesi halinde sözleşme ile belirlenen kira bedelinin aylık 35 Euro / m2 olarak belirlenmesine karar verilmesi talep olunmuştur. Davacı ….A.Ş. Tarafından açılan İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/42 E. sayılı dosyasında ; davalıya verilen teminat mektubunun yargılama sonuna kadar paraya çevrilmesinin önlenmesi için tedbir kararı verilmesi; taraflar arasında imzalanan 16.01.2008 tarihli kira sözleşmesi uyarınca davalı tarafın şantiye kirası adı altında ve reklam katılım payı adı altında olmak üzere müvekkili şirketten haksız, hukuka ve mevzuata aykırı olarak tahsil ettiği 81.242,36TL nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline; 16.01.2008 tarihli ve 01/09/2009 tarihli kira sözleşmeleri ile kiralanan mağazaların metraj farkından dolayı fazlaca ödenen … mağazası için şimdilik 5.000,00 TL, … mağazası için şimdilik 5.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline; müvekkili ile davalı arasında imzalanmış olan 16.01.2008 tarihli ve 01.09.2009 tarihli kira sözleşmeleri dolayısıyla davalı yana borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talep olunmuştur. Bu dosyanın kapatılan mahkemelerde devam eden dosya ile birleştirilmesine karar verilmiş son olarak bu dosyanın, birleşen dosya olarak İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/659 E sayılı dosyası üzerinden yargılamasına devam edilmiştir. Davacı …San ve Tic A.Ş. tarafından açılan İstanbul 36. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/301 E. sayılı dosyasında ; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile …A.Ş. aleyhine kira sözleşmesi gereği oluşan cari alacak nedeniyle 77.478,56-TL asıl alacak ve 849,08-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 78.327,65-TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalının itiraz etmesi nedeniyle itirazın iptali talebinde bulunulduğu, bu dosyanın İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/659 E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş ve yargılamaya bu dosya üzerinden devam edilmiştir. Davacı … San ve Tic A.Ş. tarafından açılan İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/353 E. sayılı dosyasında ; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile ….A.Ş. aleyhine kira sözleşmesi gereği oluşan cari alacak nedeniyle 26.431,56-TL asıl alacak ve 110,07-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.541,64-TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalının itiraz etmesi nedeniyle itirazın iptali talebinde bulunulduğu, bu dosyanın İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/659 E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş ve yargılamaya bu dosya üzerinden devam edilmiştir. İlk derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda hüküm kısmında yazılı olduğu gibi ; asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne, takiplere yapılan itirazın iptali ile İstanbul … İcra Müdürlüğü ‘nün… esas sayılı dosyası 35.175,96 Euro, İstanbul …. İcra Müdürlüğü ‘nün … esas sayılı dosyası 12.798,88 Euro üzerinden takibin devamına, 24.835,22 Euro teminat senedinin nakde çevrilmesinin infazda dikkate alınmasına karar verilmiştir. Her iki taraf vekili de usul ve esasa ilişkin sebeplere dayalı olarak karar aleyhine istinaf başvurusunda bulunmuşlardır. Dosyada asıl dava ile birleşen üç ayrı dava bulunmakla ; davalar birleştirilse dahi bağımsız ve ayrı dava olma niteliğini yitirmedikleri dikkate alınarak asıl ve birleşen davalar için ayrı ayrı hüküm kurulması zorunlu olduğundan, her bir davanın birleşmeden önceki esas numarası belirtilmek suretiyle dört ayrı hüküm kurulması ve her bir dava için harç, vekalet ücreti ve yargılama giderinin ayrı ayrı hesaplanıp hükümde belirtilmesi gerekmektedir. Bu usule dikkat edilerek hüküm kurulması hem taleplerin her biri hakkında karar verilmesinin gözden kaçırılmasını hem de infazda tereddüte yol açmasını önleyecektir. Nitekim, incelenen kararda birleşen davalardan İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/42 E. sayılı davasındaki talep hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmıştır. Bunun yanında, kararın başlık kısmında İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/659 E. sayılı davasının uyarlama talepli dava olmasına rağmen, dava türü olarak olarak “menfi tespit” yazılmış, tam aksine İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/42 E. sayılı davası menfi tespit talepli bir dava olmasına rağmen bu dava türü olarak da “uyarlama” türü yazılmış ve davacı ….A.Ş.’nin uyarlama talebi hakkında yukarıda da değinildiği gibi herhangi bir hüküm kurulmamıştır. Bu durumda, asıl davanın yani davacı ….A.Ş. tarafından açılan İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/659 E. sayılı dosyasında görülen ancak öncesinde kapatılan İstanbul 30.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/144 E.sayılı dosyası, ondan daha öncesinde de kapatılan İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/39 E. sayılı dosyasındaki talep uyarlama talebi olmasına rağmen, karar başlığına bakıldığında menfi tespit talebi reddedilmiş gibi anlaşılmakta ve şeklen de bir tereddüte neden olmaktadır.HMK’nun 297/1-c maddesinde, hükmün, iki tarafın iddia ve savunmalarının özetlerini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri de kapsaması gerektiği öngörülmüştür. Yine Anayasa’nın 141/3. madde hükmü de tüm mahkeme kararlarının gerekçeli olmasını emretmektedir. Kararlarda bulunması gereken gerekçeler sayesinde taraflar, hükmün hangi maddi ve hukuki sebebe dayandırıldığını anlayabilecekleri gibi, karar aleyhine kanun yoluna başvurulduğunda da İstinaf ve Yargıtay incelemesi sırasında ancak bu gerekçe sayesinde kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı saptanabilecektir. HMK’nun 297/2. maddesi uyarınca, mahkeme hükmünün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunluluğu dikkate alındığında davacının taleplerinden biri hakkında hüküm kurulmamış olduğu, bu durumun da yasanın emredici hükmüne aykırılık teşkil ettiği ve kamu düzeninden sayıldığı, HMK.355.maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği dairemizce kabul edilmiştir.Mahkemece, öncelikle her bir dava ve talep hakkında hüküm kurulmak ve varsa maddi hatalar da düzeltilmek suretiyle gerekçesi de belirtilerek HMK.’nun 297.maddesine uygun, denetime elverişli bir karar verilmesi gerektiği, bunun için de taraf vekillerinin her ikisinin de istinaf başvurularının HMK’nun 355.maddesi kapsamında, HMK’nun 353/1-a-6 madde gereğince kabulü gerektiği kanaatine varılmıştır. Açıklanan yasal düzenlemeler ve ilkeler dikkate alınmadan, birleşen davalardan biri olan İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/42 E. sayılı davası bakımından hüküm kurulmadığı görülmekle, bu durumun usul ve kanuna aykırı olması nedeniyle davacı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nun 353/1-a-6.maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, diğer istinaf sebeplerinin bu aşamada değil tüm talepler hakkında hüküm tesisi sonrasında incelenmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacı ….A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,3-Peşin olarak alınan istinaf karar harcının talebi halinde …A.Ş.’ne iadesine,4-Davacı ….A.Ş.’nin istinaf başvurusu için yaptıkları giderlerin esas hakkında yeniden verilecek kararda değerlendirilmesine, harcanmayan istinaf gider avansının davacıya iadesine,5-Karar tebliği, harç takibi ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 28/06/2019