Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi 2019/3258 E. 2019/2287 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
36. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/3258
KARAR NO : 2019/2287
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/09/2019 Ara Karar
NUMARASI : 2019/182 Esas
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali ( Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 12/12/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ile borçlu şirket arasında 01.07.2017 tarihinden başlayan bir ticari ilişkinin olduğunu, davacı şirketin 01.07.2017 tarihinden itibaren borçlu şirketin şantiyesinde kullanılmak için kamyon kiralama işini yaptığını, bu ticari ilişkinin 30.06.2018 tarihine kadar devam ettiğini, borçlu şirketin borcun konusunu teşkil eden son iki fatura dışındaki ödemelerini yaptığını, davacı tarafından davalı borçluya alacağın tahsili için İstanbul …. İcra dairesinde …. esas sayılı dosya ile takibe başlatıldığını, davalı borçlunun itiraz ettiğini, itirazın kötü niyetli olması ve mal kaçırma ihtimali göz önüne alınarak mahkemenin vereceği teminat karşılığında borçlunun menkul ve gayrimenkulleri ile üçüncü şahıslardaki alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemenin 12.09.2019 tarihli ara kararı ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı hakkında kanaat edinilmesinin yeterli olduğunu belirterek ara kararın kaldırılarak ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.Talep;”kira sözleşmesine istinaden açılan itirazın iptali davasında İİK’nın 257/1. maddesi uyarınca ihtiyati haciz” kararı verilmesi talebine ilişkindir. İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için, mahkeme kararı ile borçlunun mallarına geçici şekilde el konulması olarak tanımlanabilir. İİK’nın 257/1. maddesi gereğince kural olarak, vadesi gelmiş ve rehinle teminat altına alınmamış bir alacak için mahkemeden ihtiyati haciz talebinde bulunulabilir. Vadesi henüz gelmemiş alacaklar için ancak 1) Borçlunun belirli bir yerleşim yeri yoksa; 2) Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz talep edilebilir. Bu istisnai haller dışında vadesi gelmemiş alacaklar için ihtiyati haciz talep edilemez.Somut davada, taraflar arasındaki yapıldığı iddia olunan ancak dosyaya sunulmayan kira sözleşmesine istinaden kamyon çalışma bedeli olarak belirtilen iki adet fatura alacağı için davalı aleyhine icra takibi başlatılmış, davalının itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasında davalının mal kaçırma şüphesi bulunduğu belirterek ihtiyati haciz talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Talep edilen alacak, herhangi bir mahkeme kararına veya kıymetli evrağa dayanmadığı gibi, faturanın varlığı da tek başına ihtiyati haciz kararı verilmesi için yeterli değildir. Ayrıca alacaklının alacağının varlığı ile yasada belirtilen koşulların oluştuğu yönünde mahkemeye olumlu şekilde kanaat uyandırması gerekir. Ara karar da belirtilen gerekçe de gözetildiğinde ilk derece mahkemesinin talepte bulunanın ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde bir hata bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesinin kararında esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı anlaşıldığından delillerin değerlendirilmesinde de usule aykırılık bulunmadığından H.M.K’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-İlk derece mahkemesinin kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,2-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince alınması gereken 44,40 TL maktu istinaf karar harcının peşin olarak alındığı anlaşılmakla başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacının istinaf başvurusu için yaptığı giderlerin üzerinde bırakılmasına, harcanmayan istinaf gider avansının iadesine,4-Karar tebliği, harç takibi ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 12/12/2019