Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi 2019/3077 E. 2019/2362 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
36. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/3077
KARAR NO : 2019/2362
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/05/2019
NUMARASI : 2017/524 E. – 2019/513 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/12/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ile müvekkili şirket arasında imzalanan motosiklet kiralama sözleşmesi uyarınca 4 adet motosikletin kiralanmasının gerçekleştirildiğini, … plakalı motosikletin 22/01/2017 tarihinde müvekkili şirketin hiçbir kusuru olmaksızın çalındığını, gerekli işlemler yapıldıktan sonra anahtar ve ruhsatın davalı firmaya iade edildiğini, sözleşme gereği ikame motosiklet verilmesinin beklendiğini, ancak aradan geçen 2 aydan fazla süreye rağmen davalının ikame bir motosiklet vermediği gibi gelişmeler ile ilgili de bilgi vermediğini, bu durumun sözleşmeye açıkça aykırılık teşkil ettiğini, müvekkili şirketin işlerinde aksamalara neden olduğundan taraflarınca davalı şirkete 21/03/2017 tarihinde ihtarname çekilerek, çalınan ve yerine ikame edilmeyen motosiklet ile ilgili olmak üzere, kira ilişkisinin haklı nedenle feshedildiğinin bildirildiğini, davalı şirketin müvekkilinin hiçbir onayı, bilgisi ve ödeme talimatı olmaksızın 25/04/2017 tarihinde müvekkiline ait müşteri hesabına bağlı kredi kartından 10.000 TL ve 2.300 TL olmak üzere 12.300 TL tutarında haksız tahsilat gerçekleştirildiğini belirterek bedelin iadesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili şirketle aralarındaki sözleşme gereği ikame araç talebinde bulunduğunu, ancak ikame aracın sözleşmede kararlaştırıldığı gibi 45 gün içinde değil, bu sürenin dolmasından kısa ve makul bir süre sonra sağlanabildiğini, davacı şirketten tahsil edilen 12.300 TL’nin çalınan motosikletlere ilişkin rayiç bedel olduğunu, çalınma hususunun kasko teminatı dışında kalması hasebiyle haklı olarak tahsil edildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.Davalı vekili istanaf talebinde davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldrılmasını talep etmiştir.Dava,”araç kiralama sözleşmesinden kaynaklı haksız tahsil olunan bedelin iadesi” istemine ilişkindir.01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesinde, Sulh Hukuk Mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun’una göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler, hükmüne yer verilmiştir.Somut olayımızda; uyuşmazlık araç kira sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, HMK’nın 4/1-a maddesi gereğince dava değerine bakılmaksızın davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne aittir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanmasına rağmen dava Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmış ve sonuçlandırılmıştır. Mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.HMK’nın 353/1-a-3 maddesinde ilk derece mahkemesinin görevli ve yetkili olmasına rağmen görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermiş olması veya görevli ya da yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış olması hallerinde Bölge Adliye Mahkemesinin esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar vereceği hüküm altına alınmıştır.Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, yargı organlarınca yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gerektiğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun görev nedeniyle kabulüne, HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın görevli mahkemeye gönderilmek üzere mahkemesine gönderimesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun görev nedeniyle KABULÜNE,2-İlk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olduğundan, kayıtların kapatılarak dosyanın görevli Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmek üzere, kararı veren İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-Peşin alınan istinaf karar harcının talebi halinde davalıya iadesine, 4-Davalının istinaf başvurusu için yaptığı yargılama giderlerinin esas hakkında verilecek kararda değerlendirilmesine, harcanmayan istinaf gider avansının davalıya iadesine,5-Karar tebliği, harç takibi ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, kesin olmak üzere karar verildi. 19/12/2019