Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi 2019/1924 E. 2019/1659 K. 04.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
36. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1924
KARAR NO : 2019/1659
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/04/2018
NUMARASI : 2016/917 E. – 2018/379 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/10/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı borçlu şirket arasındaki ticari ilişkiden ve davalının kendilerine olan borcundan kaynaklanan 18.826.805,97 TL cari hesap alacağının tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında davalı hakkında genel haciz yoluyla başlatılan takibe davalı tarafça itiraz edildiğini; itirazın haksız ve alacağın likit olduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında Beyoğlu … Noterliğince yapılmış … yevmiye numaralı Rödovans sözleşmesi bulunduğunu, davacının kiracı olduğunu, davacı tarafın cari hesaba ilişkin söz konusu alacağının hangi ticari ilişkiden kaynaklandığını, müvekkili şirkete mal veya hizmet verdiğinin anlaşılamadığını, davacının davasını ispat etmesi gerektiğini, yasal olarak karşı tarafın kendilerine ödünç para veremeyeceğini, taraflar arasında kiracılık ilişkisi olduğunu, müvekkili şirketin kiraya veren, davacı şirketin kiracı olduğunu, bunun haricinde taraflar arasında bir ticari ilişki, mal alım satımı, hizmet alımı söz konusu olmadığını, davacı şirketin müvekkiline yaptığı ödemelere karşılık, müvekkili şirket tarafından 01/09/2016 tarihli 43.018.771,87 TL bedelli fatura kesilerek davacıya gönderildiğini, ancak, faturanın davacı tarafından kabul edilmeyerek iade edildiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.İlk derece mahkemesince; varlığı kanıtlanan alacağın tahsili için davacı tarafça davalı hakkında başlatılan ilamsız icra takibine yönelik davalının vaki itirazının haksız olduğu ve İİK’nun 67.maddesi gereğince iptalinin gerektiği davanın kabulüne, davalı borçlunun İstanbul …İcra Müd.’nün … Esas sayılı dosyasındaki itirazın iptaline, takibin talepnamedeki koşullarla devamına karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; İlk derece mahkemesinin görevsiz olduğu Sulh Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı vermesi gerektiğini, mahkemenin cari hesaptan kaynaklanan alacak verecek ilişkisine dayanarak verdiği kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, rödovans sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünde görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunun açıkça belirtildiğini, davalının bir borcu olmadığı halde rızası dışında davacı yan tarafından borçlandırıcı işlemler içine sokulduğunu, davacı yan tarafından dahi kabul edildiği üzere paraya ihtiyacı olmadığı, borç almayı gerektirecek bir durumunun da olmadığını, ilk derece mahkemesinin davacı yanın sunmuş olduğu dilekçesini aynen kararına geçirdiğini, faturaların üzerinde …l isminin yazması asıl borçlunun davacı olduğunu gösterdiğini belirterek kararın kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İstanbul BAM 17.Hukuk Dairesince taraflar arasında Rödovans Sözleşmesi bulunduğu gerekçesiyle dosya dairemize gönderilmiş ise de; davacının dava konusu yaptığı paraları davalıya ödünç olarak verdiğini iddia ederek iş bu davayı açtığı, davalı vekilininde söz konusu paraların müvekkili şirketin kasasına girmediğini, müvekkili şirket çalışanı olan ve aynı zamanda davacı şirketin muhasebesini tutma konusunda yetkileri bulunan … ve… tarafından müvekkili şirket aleyhine fiktif olarak borçlandırıcı işlemler yapıldığı, dava konusu yapılan alacak rödovans sözleşmesinden kaynaklanan bir alacak olmadığı belirtilerek istinaf başvurusunu inceleme görevi 18 ve 19. Hukuk Dairelerine ait olduğundan dairemizin görevsizliğine, dosyanın görevli daireye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. 18.Hukuk Dairesi dava, ticari dava niteliğindeki itirazın iptalinden kaynaklandığı belirtilerek 16.Hukuk Dairesine gönderilmiştir. 16.Hukuk Dairesi de karşı görevsizlik kararıyla 17.Hukuk Dairesine göndermekle dosya Başkanlar Kuruluna gönderilmiş ve dairemizin görevli olduğuna karar verilmiştir.Dava, davacı tarafça ödünç sözleşmesi gereği doğan cari hesap alacağının tahsili için davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.Takibin başlatıldığı, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasının incelemesinde; davacı tarafça davalı borçlu hakkında cari hesap alacağının tahsili amacıyla 20/04/2016 tarihinde ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin usulsüz tebliği üzerine İstanbul 14. İcra Hukuk mahkemesinin 30/06/2016 tarih ve 2016/411 E-580 K sayılı kararıyla ödeme emri tebliğ tarihinin 23/06/2016 günü olarak düzeltilmesine karar verildiği, davalı tarafın ise bu tarihten itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde 27/06/2016 tarihinde borca itiraz ederek takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde davacı tarafça 07/09/2016 tarihinde itirazın iptali davasının açıldığı görülmüştür.Tüm dosya kapsamı, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, takip dosyası, bilirkişi kurulu raporları hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinden kaynaklı davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 18.826.805,96 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın savunmasına konu 01/09/2016 tarihli 43.018.771,87 TL bedelli faturanın tarafların ticari defterinde kayıtlı olmadığı ayrıca, davalı tarafça düzeltme beyanıyla iptal edildiği, dava dışı kişilerin davalıya kestiği faturalar nedeniyle davacı şirketin sorumlu tutulamayacağı, dolayısıyla varlığı kanıtlanan alacağın tahsili için davacı tarafça davalı hakkında başlatılan ilamsız icra takibine yönelik davalının vaki itirazının haksız olduğu ve İİK’nun 67.maddesi gereğince iptalinin gerektiği yönündeki ilk derece mahkemesinin kararında esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı, delillerin değerlendirilmesinde de hatalı bir sonuca varılmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İlk derece mahkemesinin kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekili istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,2-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince alınması gereken 1.286,059 TL nispi istinaf karar harcından peşin olarak alınan 321.515,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 964.544,00 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,3-Davalının istinaf başvurusu için yaptığı giderlerin üzerinde bırakılmasına, harcanmayan istinaf gider avansının iadesine,4- Harç takibi ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 04/10/2019