Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi 2019/1573 E. 2019/1218 K. 01.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
36. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1573
KARAR NO : 2019/1218
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/11/2018
NUMARASI : 2018/1491 E. – 2018/1447 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 01/07/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin bonoya dayalı toplam 53.143,94 TL tutarındaki alacağı için davalının menkul ve gayrimunkul mallari ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; talepte bulunanın finansal kiralama şirketi olduğu, haciz kararı verilmesi için finansal kiralama sözleşmesinin ve varsa kat ihtaratının ve temerrüde düşürüldüğüne yönelik ihtarnamenin de ibrazı gerektiği, talep dilekçesinde buna ilişkin bir açıklama ve beyanda da bulunulmadığından, taraflar arasında finansal kiralamanın söz konusu olup olmadığından kanıtlanmayan talebin reddine karar verilmiştir.Talepte bulunan vekili istinaf dilekçesinde; red kararının hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkil şirketin finansal kiralama şirketi olup yalnızcı faaliyet konusu içinde hareket etmekte ve aldığı bonolarda bu faaliyet alanında kurmuş olduğu sözleşmelerin ödeme aracı olduğunu, ihtiyati haciz talebine konu bononun ise müvekkil şirketin bir başka faaliyet alanı olan “filo” kiralamasına ilişkin olup, filo kiralamalarının 6361 Sayılı kanun kapsamına girmediğini, faaliyet kiralaması olup finansal kiralama dışında kalan tüm kiralamaları tanımladığını, dolayısıyla bu kapsamdaki bonolarının haciz talebinde bulunulması durumunda finansal kiralamaya ilişkin sözleşme vb. sunulmasının talep etmesinin hayatın akışına aykırı olduğunu, kaldı ki usul ekonomisi yönünde mahkemenin talep ettiği sözleşme vb. belge ile kayıtları sunması için taraflarına süre verilmesi gerekirken talebin reddinin de hukuka ve yasaya aykırı olup, red kararının kaldırılması ve ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.Talepte bulunan bir adet bono ile ilgili ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur.İncelenen dosyada, dosyaya bir örneği sunulan araç kira sözleşmesi uyarınca da uyuşmazlığın araç kira sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.Talepte bulunan bu kira sözleşmesinden kaynaklı karşı taraftan aldığı 02/01/2018 vade tarihli ve 70.347,00 TL bedelli bonoya dayanarak, 53.143,94 TL alacak için ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince, taraflar arasında finansal kira sözleşmesinden kaynaklı alacak için ihtiyati tedbir talebinde bulunulduğundan, ihtiyati haciz şartları gerçekleşmediği için talebin reddine karar verilmiş ise de; ihtiyati haciz için talep konusu edilen bononun finansal kira sözleşmesinden değil, araç filo kira sözleşmesine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.6100 sayılı HMK’nın 4/1-a maddesi gereğince kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara bakmak görevi Sulh Hukuk Mahkemelerine aittir.İncelenen dosyada, taraflar arasındaki uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanmasına rağmen bu sözleşme uyarınca alınan bono için ihtiyati haciz kararı verilmesi Asliye Ticaret Mahkemesinden talep edilmiş ve mahkemece, talep kanıtlanamadığından, ihtar çekilerek karşı taraf temerrüte düşürülmediğinden, haciz talebi red ile sonuçlandırılmıştır. Ancak red kararını veren mahkemenin talep konusunda görevli olunmadığından red kararı vermesi gerekirken, talebin ispatlanamadığından reddi kararı hatalı olmuştur.Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, yargı organlarınca yargılamanın her aşamasında res’en dikkate alınması gerekir. İlk derece mahkemesince tarafların davanın esası ile ilgili olarak gösterdikleri delillerin toplandığı, yargılamada eksiklik bulunmamakla birlikte mahkemenin talebin reddi gerekçesinde hataya düşüldüğü ancak bu hatanın düzeltilmesi için yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığı anlaşıldığından, H.M.K’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun başka nedenle kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak talebin görev yönünden reddi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-İhtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun başka nedenle kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının H.M.K.’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurularak;2-A)İhtiyati haciz talebinin görev nedeniyle REDDİNE, B)İhtiyati haciz talep edenin talebi halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,C)Peşin alınan harcın karar harcına mahsubuna,D)Talep edenin yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, harcanmayan gider avansının iadesine, 3-Peşin alınan istinaf karar harcının talebi halinde talep edene iadesine,4-İhtiyati haciz talep edenin yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, harcanmayan istinaf gider avansının ilgilisine iadesine,5-Karar tebliği, harç takibi ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi. 02/07/2019