Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi 2018/868 E. 2018/568 K. 06.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
36. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/868
KARAR NO : 2018/568
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHK.
TARİHİ : 21/07/2017
NUMARASI : 2017/671 E. – 2017/916 K.
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
BAŞVURU TARİHİ : 09/10/2017
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 28/12/2017
KARAR TARİHİ : 06/04/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği, dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin … parselde kayıtlı binadan daire satın aldığını, tefrişat malzemelerinin yapının otel konseptinde olması nedeniyle 08/12/2014 düzenleme, 25/06/2016 vade tarihli 81.998,00 TL bedelli senedi imzalamak zorunda kaldığını, senedin 2 parçaya bölünerek 35.000,00 TL’sinin 30/06/2016 vade tarihinde, 46.998,00 TL’sinin ise 30/11/2016 tarihinde ödenecek şekilde yeniden düzenlendiğini, ilk senedin tarihinin daha sonra 30/06/2017 tarihinde ödenecek şekilde yine ertelendiğini, dava konusu senedin gerçek bir boç senedi olmadığını, otel konspeti işletmeciliğinden ödenecek kira geliri ile karşılanacak olduğunu, senetlerin teminat senedi olduğunu, davalının vadettiği kira bedelinin ödenmediğini, bu nedenle bu senetler yönünden borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun Sulh Hukuk Mahkemeleri görev alanına girdiğini, bu nedenle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, kat maliklerinin kendi iradeleriyle bağımsız bölümlerini turistik tesis olarak özgüleyerek kira sözleşmesi imzaladıklarını, müvekkilinin bu durumda kiracı olduğunu, ilk senedin hiçbir çekince ileri sürülmeden ödendiğini, sunulan hizmet için oluşacak maliyetlerin davacı tarafından karşılanmasının sözleşmeden doğan asıl edim olduğunu, imzalanan senetlerin teminat senedi olmadığını, bu nedenlerle öncelikle davanın görev yönünden reddine, aksi takdirde tümüyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesinin 29/06/2017 tarihli ara kararı ile dava konusu 30/11/2016 ödeme, 31/05/2016 düzenlenme tarihli 46.998,00 TL bedelli senedin İİK 72/2 maddesi uyarınca %15 teminat karşılığında taraflar yönünden geçerli olmak üzere davalılar tarafından başlatılacak icra takiplerinin ve senedin banka tarafından ödenmesinin ihtiyati tedbir yoluya ve teminat karşılığı durdurulmasına karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesince; davanın Sulh Hukuk Mahkemelerinin görev alanına girdiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde lehlerine hükmedilecek vekalet ücretinin gözardı edilmesi sonucunu doğuracağını, görevsizlik kararı verilmesine rağmen mahkemece 29/06/2017 tarihli ara karar gereğince ihtiyati tedbir kararı verildiğini, bu nedenlerle ihtiyati tedbir kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyadaki kira sözleşmesi, senet fotokopileri ve ihtarnamelerin incelenmesi sonucunda; taraflar arasındaki hukuki ilişkinin temelinde kira sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmenin feshinin yada geçersizliğinin söz konusu olup olmadığının yargılama ile tespit edileceği, bunun tespit edilmesi halinde de, uygulanacak yasa maddelerinin 6098 sayılı TBK’nun Dördüncü Bölüm’de düzenlenen “Kira Sözleşmesi”ne ilişkin bölümdeki hükümler (TBK 299 vd. maddeleri) olduğu dikkate alındığında, HMK’nın 4. maddesi gereğince uyuşmazlığın çözüm yeri Sulh Hukuk Mahkemesidir. İlk derece mahkemesi de bu gerekçe ile mahkemenin görevsiz olduğuna karar vermiştir.
İlk derece mahkemesinin kararında esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı anlaşıldığından H.M.K’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davalının istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İstanbul Anadolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/07/2017 tarihli, 2017/671 E. ve 2017/916 K.
sayılı görevsizlik kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davalının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Yürülükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL istinaf karar harcından peşin olarak alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye harç terkin sınırı altında kaldığından taraflardan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalının istinaf başvurusu için yaptığı giderlerin üzerinde bırakılmasına, harcanmayan istinaf gider avansının yatırana iadesine,
4-Karar tebliği, harç takibi ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliği ile, HMK’nun 362/1-b maddesi gereğince kesin olarak karar verildi. 06/04/2018