Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi 2018/591 E. 2018/297 K. 02.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
36. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/591
KARAR NO : 2018/297
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/10/2017
NUMARASI : 2017/291 E. – 2017/818 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
BAŞVURU TARİHİ : 25/10/2017
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 22/02/2018
KARAR TARİHİ : 02/03/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki bütün belgeler incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili tarafından 21400027 nolu işyeri paket sigorta poliçesi ile sigortalanan ve sigortalı ….Tic.Ltd.Şti.tarafından 01/12/2008 başlangıç tarihli kira akdi ile kiralanan İstanbul İli, ..i . adresindeki gayrimenkulün 1.ve 2.Bodrum katları ve burada bulunan sigortalı firmaya ait tüm mallar ve eşyaların 15/05/2009 tarihinde meydana gelen yangın sonucu hasara uğradığını, yangından hemen sonra müvekkili tarafından Büyükçekmece 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/265 D.İş dosyasında, yanan binada ve mallar üzerinde tespit yapıldığını, 15/07/2009 tarihli tespit raporuna göre, söz konusu yangının çıkış ve hızla yayılmasının sebeplerinin tespit edildiğini, yazılı kira kontratı ile maliki olduğu binayı sigortalı firmaya kiralayan bina sahibi davalının kusur ve ihmali nedeniyle oluşan binanın yapım ve bakım noksanlığının, binanın yangın riskine maruz kalmasına, yangının yayılmasına ve zarar meydana getirmesine neden olduğunu, yapılan ekspertiz sonucu, yangında meydana gelen toplam hasar miktarının 452.589,78 TL olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin işbu dava sonucunda elde edeceği haklarını tahsil kabiliyetinin ortadan kalkabileceğinden, bina üzerine ihtiyatı tedbir kararı konulmasını ve meydana gelen zararlardan mutlak sorumluluğu bulunan davalıdan şimdilik 20.000 TL sigorta tazminatının, ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile tahsilini, davalıya ait yanan gayrimenkulün tapu kayıtlarına teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
Davalı vekili dilekçesinde; davada dava şartlarının bulunmadığını, doğan zarardan doğrudan doğruya kiracının sorumlu bulunduğunu, itfaiye raporu ve Büyüçekmece Cumhuriyet Savcılığının kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı gereği yangının çatı arasına davacının sigortalısı kiracı şirket veya personelinin köpek bağlaması, buranın aydınlatılması için bina tesisatında ve projesinde olmayan habersiz, izinsiz, kaçak aydınlatma amaçlı seyyar ara kablo çekilmesi, yangının bu ara kablo kaynaklı ve çatıdan başlamış olduğunun ağırlık kazandığı ayrıca binanın ruhsatlı ve iskanlı olduğu, olayın oluşuna göre yangının davacının selefi kiracının icarında bulunan bina katlarında izinsiz kullanımdan ileri geldiği ve yapılan tadilatlardan dolayı yayıldığını, bina sahibinin hiçbir dahli ihmal ve kusurunun bulunmadığı, zarara sebebiyet veren kiracının onu tazminle mükellef bulunduğu, davacının da bu mükellefiyeti halef olduğunun dikkate alınmasını ve dava şartlarının bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İstanbul 48. Asliye Ticaret Mahkemesi, 21/03/2013 tarihinde 2011/126 E. – 2013/53 K. Sayılı kararla davanın reddine karar vermiştir. Bu karar Yargıtay 17. Hukuk Dairesince incelenerek, 19/11/2015 tarih ve 2014/102 E.- 2015/12395 K. sayılı kararı ile uyuşmazlığın Kat Mülkiyeti Kanununu 19/3 maddesi uyarınca çözülmesi gerektiği, K.M.K’nın Ek 1. Maddesi gereğince uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur. Karar düzeltme istemi de reddedilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemelerin toplu mahkemeye dönüştürülmesi nedeniyle, İstanbul 48. Asliye Ticaret Mahkemesinin İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi ile birleştiği anlaşılmaktadır. İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmadan sonra yapılan yargılama sonunda, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin göreve ilişkin bozma kararına uyarak, 11/10/2017 tarihli, 2017/291 Esas, 2017/818 Karar sayılı görevsizlik kararı verilmiş olup, bu karara karşı istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf başvurusuna konu edilen ilk derece mahkemesi kararı, Yargıtayın göreve ilişkin bozmasına uyularak verilmiş bir görevsizlik kararıdır.
6217 sayılı yasanın 30/2. maddesi ile 6100 sayılı HMK.’ya eklenen geçici 3/2 maddesindeki “Bölge Adliye Mahkemelerinin 20/07/2016 tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında kesinleşinceye kadar 1086 sayılı kanunun 26/09/2004 tarihli ve 5236 sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454.madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur” hükmü gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kanun yolu incelemesinin, temyiz yolu ile Yargıtay’ın ilgili dairesince yapılması gerektiğinden dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay’a gönderilmek üzere ilk derece mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
6100 sayılı HMK’nun 6217 sayılı kanunun 30/2.maddesi ile değişik geçici 3/2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin kararının kanun yolu incelemesini yapmak görev ve yetkisi Yargıtay’a ait olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay’a gönderilmek üzere İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda, oybirliği ile karar verildi. 02/03/2018