Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi 2018/3581 E. 2018/1940 K. 27.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
36. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/3581
KARAR NO : 2018/1940
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/04/2017
NUMARASI : 2015/1003 E. – 2017/378 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/12/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin alacağının tahsili amacıyla davalı şirket hakkında icra takibi başlatıldığını, ödeme emri tebliği üzerine davalı şirketin icra takibi konusu borcun bir kısmına ve icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmek sureti ile takibi durdurduğunu, davalı şirketin yetki itirazının hiçbir yasal gerekçesinin bulunmadığını belirterek Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmişitr.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın yetkisiz mahkemede açılmış olduğunu, ödeme emrine konu edilen miktarın bir kısmının tebliğden önce haricen ödendiğini, bir kısmının ise müvekkili şirketçe hiçbir hizmet alınmadığından ödenmediğini ve itiraz edildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama sonucu; davanın 9.023,45 TL’lik kısmı yönünden kabulü ile bu miktar üzerinden itirazın iptaline karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf talebinde; davacı taraftan müvekkili şirketçe hiçbir mal ve hizmet alınmadığından itiraz yapıldığını, yerel mahkemenin yetkili olmamasına rağmen yetkili gibi verdiği kararın usul ve yasaya aykırı olup kaldırılmasını, müvekkili şirketin adresinin Üsküdar/İstanbul olduğundan İstanbul Anadolu Mahkemelerinin ve icra müdürlüklerinin yetkili olduğunu, İİK’nun 50 ve HMK’nun 25. Maddesine göre; ihtilafın çözülmesi gerektiğini, müvekkilinin dava konusu hizmet ve malı satın almadığını, davacının araç kiralama işi ile iştigal ettiğini, müvekkili şirketin de ihtiyaç duyulması halinde davacı şirketten araç kiraladığını, müvekkilince icra takibine konu olan 7.188,59 TL’nin 24/04/2015 tarihinde haricen ödendiğini, 541,90 TL tutarındaki bakiye borcu da icra dosyasından alınan kapak hesabı gözetilerek ödendiğini, takip konusu 8.372,71 TL’lik kısma yönelik müvekkilinin bir hizmet almadığından itiraz ettiğini, araç kiralama, HGS ve yakıt hizmetleri konulu faturalarda iddia edilen hizmetin müvekkili tarafından alınmadığını, araçların herhangi bir şirket çalışanı tarafından teslim alınmadığını, hizmetin sunulduğunun kanıtlanamadığı halde kabul kararının hatalı olduğunu, taraflar arasında sözleşme olmadığını, sözleşmeye dayanmaksızın faturanın soyut olarak muhataba gönderilmesi ve onun itiraz etmemesi nedeniyle kesinleştiğinden söz edilemeyeceğini, davacı tarafın talep etmiş olduğu faturalara ait hizmet talep formu, araç teslim tautanaklarını dosyaya sunmadığını ve hizmetin alındığını ispat edemediğini, ayrıca alacak tutarı üzerinden mahkemenin kararında hataya düştüğünü, kabule göre de 8.569,49 TL’nin hesaplandığını, kabule göre de davanın kısmen reddine karar verilirken, davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinin hatalı olup, kararın kaldırılıp davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; araç kira sözleşmesinden kaynaklı kira alacağı nedeniyle yapılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebidir.
Davacı tarafın araç kiralama işi ile iştigal ettiği, taraflar arasındaki araç kiralama sözleşmesi uyarınca davalı şirkete araç teslim edildiği, davacı tarafından kiralama bedeline ilişkin olarak fatura tanzim edilip davalı şirkete gönderildiği, davalı tarafından ödeme yapılmadığı gerekçesiyle 16.212,04 TL alacak için davalı aleyhinde takip yapıldığı, davalının 24/04/2015 tarihinde davacı hesabına 7.188,59 TL, icra dosyasına da 541,99 TL ödeme yaparak, borcun bir kısmına da itiraz ettiği sabittir. Bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira alacağından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
HMK’nun 355. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi istinaf incelemesini istinaf başvuru dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapar. Kamu düzenine aykırılık hallerini res’en gözetir.
6100 sayılı HMK’ nın 4/1-a madde ve bendi uyarınca,… kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara bakmak görevi Sulh Hukuk Mahkemelerine aittir.
H.M.K’nun 353/1-a-3 maddesinde ilk derece mahkemesinin görevli ve yetkili olmasına rağmen görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermiş olması veya görevli ya da yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış olması hallerinde Bölge Adliye Mahkemesinin esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar vereceği hüküm altına alınmıştır.
İncelenen dosyada, ilk derece mahkemesi görevli olmamasına rağmen davaya bakarak esas hakkında karar vermiş olduğundan ve görev konusu da kamu düzenine ilişkin olup yargı organlarınca yargılamanın her aşamasında resen nazara alınacağından, H.M.K’nun 353/1-a-3 ve 355. maddeleri gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın görevli mahkemeye gönderilmek üzere kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun başka nedenle KABULÜNE,
2-İlk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353/1-a-3 ve 355. maddeleri gereğince kaldırılmasına,
3-Görevli mahkemenin Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğunun tespitine,
4-Dosyanın istinaf kaydı kapatıldıktan sonra Bakırköy Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
5-Peşin olarak alınmış olan istinaf karar harcının talebi halinde davalıya iadesine,
6-Davalının istinaf başvurusu için yaptığı yargılama giderlerinin esas hakkında verilecek kararda değerlendirilmesine, harcanmayan istinaf gider avansının davalıya iadesine,
7-Karar tebliği, harç takibi ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, kesin olmak üzere karar verildi. 27/12/2018