Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi 2018/1118 E. 2018/638 K. 18.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
36. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/1118
KARAR NO : 2018/638
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/11/2017
NUMARASI : 2015/1221 E. – 2017/1387 K.
DAVANIN KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
BAŞVURU TARİHİ : 28/02/2018
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 10/04/2018
KARAR TARİHİ : 18/04/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki bütün belgeler incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; muvazalı olarak davalı adına tescil edilen Muğla İli, Bodrum İlçesi,… nolu bağımsız bölümlerin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile anılan taşınmazların davacılardan … San. ve Tic.Ltd.Şti adına tescili, bunun mümkün olmaması halinde anılan taşınmazların tespit edilecek rayiç bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkili …i ve Tic.Ltd.Şti.’ne ödenmesi, davalının taşınmazı satış veya bir başka ayni veya şahsi tasarrufla kaçırma girişimi bulunduğundan anılan taşınmazların tapu kaydına dava şerhinin işlenmesi ve anılan taşınmazların başkalarına devri ve temlik edilmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 21/04/2017 tarihli dilekçesi ile dava değerini 1.500.000,00TL olarak ıslah ederek ıslah harcını da yatırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın kötü niyetli olduğunu, tarafların dava dilekçesinde de belirtildiği üzere anlaşmalı olarak boşandıklarını, anlaşmalı boşanmada tarafların mal varlığının paylaşımı konusunda irade uyuşması içerisinde olduklarını, tarafların mal varlığının paylaşımı konusunda kendi rızaları ile anlaştığını ve mal varlıklarını edinme biçimleri de göz önünde bulundurularak evlilik birliği içerisinde edinmiş oldukları malvarlıklarını paylaştıklarını, davacının dava konusu talep ile ilgili hiçbir bağlantısı bulunmadığını, davacının tapu iptal ve tescil talepli davada davacı sıfatını taşıyamayacağını, dava konusu taşınmazlar üzerine ayni hak sahibi olmayan davacı … hakkında davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddedilmesi gerektiğini, şekil şartına uyulmayan bir hisse devir sözleşmesine istinaden, hisseleri devir alacak olan sözleşme tarafının dava açarak hisselerin kendisine intikalini, aynı şekilde hissesini satan sözleşmenin tarafının da dava açarak hisse satım bedelinin kendisine ödenmesini talep edemeyeceğini, dava konusu protokolün basit nitelikte bir hisse devir sözleşmesi değil, karma nitelikte bir sözleşme olduğunu, bu sözleşmenin içerisinde hisse devrinin de vaat edildiğini, taşınmaz devrinin de, taşıt devrinin de ancak bu edimlerden yalnızca taşınmaz devri gerçekleşmiş diğer edimlerin ifa edilmediğini, ifa edilmiş bir edimin sonradan şekil şartı noksanlığının gerekçe gösterilerek geçersizliğinin ileri ürülmesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğunu beyanla, davacı şahıs yönünden davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile reddini, diğer davacı yönünden ise davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince; davanın reddine karar verilmiştir.
Dava, şirket hissesinin devri karşılığında devredilen taşınmazların tapusunun iptali ve tescili, olmadığı takdirde bedelinin tahsili talebine ilişkindir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu’nun 03/05/2016 tarihli ve 2016/1 sayılı kararı gereğince ”6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1521. maddesinden kaynaklanan (Ticaret şirketlerinde, ortakların veya pay sahiplerinin şirketle veya birbirleriyle şirket ortaklığından veya pay sahipliğinden kaynaklanan davalarda veya şirketin yönetim kurulu üyeleri, yöneticileri, müdürleri, tasfiye memurları ya da denetçilerine karşı açılacak davalar) davalar ile taşıma (kara, hava, deniz ve uluslararası sözleşmeler dâhil) ve sigorta hukukundan kaynaklanan alacak davaları yanında İİK’nın 67. maddesine dayalı itirazın iptali ve İİK’nın 72. maddesinden kaynaklanan borçlu olmadığının tespiti davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar” hakkındaki istinaf başvurusunu inceleme görevi 12., 13. ve 14. Hukuk Daireleri’ne ait olduğundan dosyanın görevli daireye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulunun 03/05/2016 tarihli ve 2016/1 sayılı kararı gereğince, istinaf başvurusunu inceleme görevi dairemizin görev alanına girmediğinden DAİREMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
HMK’nın 352. maddesi gereğince dosyanın başvuruyu incelemekle görevli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12., 13. veya 14. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda oy birliği ile kesin olarak karar verildi.18/04/2018