Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi 2017/1938 E. 2018/1569 K. 09.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
36. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1938
KARAR NO : 2018/1569
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/03/2017
NUMARASI : 2014/562 E. – 2017/212 K.
İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 09/11/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği, dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin oto kiralama işi yaptığını, davalı ile oto alım- satımı ve oto kiralama ilişkisi bulunduğunu, aralarındaki araç kiralama ana sözleşmesi ile ek protokol sözleşmesine göre davalınını müvekkiline 9 adet araç sattığını, eski sözleşmedeki 1 adet araçla birlikte toplam on adet aracın bedellerinin müvekkilinden kiraladığı araçların kira bedellerinin mahsup edilerek ödenmesinin kararlaştırıldığını, bu işlem sonrasında yapılan mutabakatta davalının müvekkiline 26.378,22-TL borçlu olduğunu kabul ettiğini, davalının borcunu ödenmemesi sonucu İstanbul … İcra müdürlüğünün … sayılı dosyasından icra takibine başlandığını, davalının itiraz ettiğini, yapılan itirazın iptaline , %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/134 Esas sayılı dosyasından 2014/80 Karar sayısı ile 14.04.2014 tarihinden geçerli olmak üzere iflasına karar verilen müflis … A.Ş. hakkındaki iflas tasfiye işlemlerinin İstanbul …İflas Dairesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğünü, İİK. nun 193. Maddesi “iflasın açılması, borçlu aleyhine haciz yoluyla yapılan takiplerle teminat gösterilmesine ilişkin takipleri durdurur, iflas kararının kesinleşmesi ile bu takipler düşer.” hükmüne amir olduğunu, müflis şirket hakkında iflas kararı verilmiş olup, kararın kesinleşmediğini, bu nedenle de iflas kararının kesinleşmesi halinde davacının İstanbul …lcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasından yapmış olduğu takibin düşeceğini, İİK. nun 193 maddesi gereğince haciz yoluyla yapılan takiplerin İflasın açılması ile birlikte duracağı ve iflas kararının kesinleşmesi ile düşeceğinden ve icra İnkar tazminatına hükmedilebilmesi için ortada geçerli bir takibin bulunması gerekeceğinden; iflas kararının kesinleşmesi halinde davacı lehine inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, tazminat yönünden davanın reddi gerektiğini belirtmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucu, davanın kabulü ile kabul edilen alacağın iflas masasına kayıt kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf talebinde; ilk derece mahkemesinin kabul kararının hukuka ve usule aykırı olup kaldırılmasını, İİK 191. Maddesi uyarınca iflas açıldıktan sonra müflisin malları üzerinde tasarruf yetkisinin kısıtlandığını, masa ile ilgili davalının tedarik yetkisinin iflas idaresine ait olduğunu, İİK 219 ve 166. maddesine istinaden davacı şirket tarafından davalı şirket iflas masasına yazdırılan herhangi bir alacak kaydına rastlanmadığını, İİK 193. Maddesi uyarınca iflas kararı ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün …sayılı takibin iflas kararının kesinleşmesi ile düştüğü halde, davanın kabul kararının hukuka aykırı olup, davanın konusuz kaldığından reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava Araç kira sözleşmesinden kaynaklı kira alacağı nedeniyle yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebidir.
Taraflar arasında 13/12/2001 tarihli araç kiralama sözleşmesi uyarınca faturalar düzenlenmiştir. Bu faturalar dolayısıyla 26.378,22 TL asıl alacak 9.892,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 36.270,22 TL üzerinden İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itiraz üzerine işbu itirazın iptali davası açılmıştır. Dosyada yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu, bilirkişiler 15/09/2008 tarihli raporlarında davacının 26.378,22 TL kira sözleşmesinden kaynaklı alacağı olduğunu belirtmişlerdir. Yargılama esnasında İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/134 esas- 2014/80 karar sayılı kararı ile davalı şirketin 14/04/2014 tarihinde iflasına karar verilmiş ve işbu iflas kararı kesinleşmiş ve İstanbul … İflas Dairesinin .. esas sayılı dosyası üzerinden tasfiye işlemleri yürütülmüştür. Mevcut dava, iflas kararından önce açılan bir davadır. Davalının dava sırasında iflasına karar verilmesi üzerine, dava davacı vekilinin beyanı da dikkate alınarak kayıt kabul davasına dönüşmüştür. Mahkemece bunun üzerine bilirkişilerden tekrar rapor alınması üzerine, bilirkişiler 30/01/2017 tarihli ek raporunda “İncelenen davalı şirkete ait defterlerin TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulmuş olduğu, İncelenen davalı kayıtlarına göre de belirlemiş olduğumuz 26.378.22 TL davalının borçlu gözüktüğü, davalı şirketin iflasına 14.04.2014 tarihinde iflasına karar verilmiş olmasına göre bu tarihte oluşan davacı alacağı, Asıl alacak olarak = 26.378.22 TL +İşlemiş faiz= 31.931.91TL=58.310.13-TL olarak belirlenmiştir” şeklinde rapor sunulmuştur.Kayıt kabul davasının genel mahkemede görülmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
İncelenen dosyada; davalı icra takibine itirazında takip dayanağı sözleşmelere itiraz etmemiş, borca, faize ve fer’ilerine itiraz etmiştir.
Dava itirazın iptali davası olarak açılmış, ancak yargılama sırasında takip konusu borçlu şirketin iflasına karar verilmesi üzerine, davacı vekilinin 05/01/2017 tarihli celsedeki açık beyanından davasını kayıt kabul davasına dönüştürmüş ve kayıt kabul davası olarak devam eden davanın kabulüne ilişkin, İlk derece mahkemesinin kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalı vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
İlk derece mahkemesinin kararında esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı, delillerin değerlendirilmesinde de usule aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından H.M.K’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İlk derece mahkemesinin kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun H.M.K’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak alınan 31,40 TL’nin mahsubu ile bakiye harç terkin sınırının altında kaldığından başkaca harç alınması yer olmadığına,
3-Davalının istinaf başvurusu için yaptığı giderlerin üzerinde bırakılmasına, harcanmayan istinaf gider avansının davalıya iadesine,
4-Karar tebliği, harç takibi ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına ,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, İ.İ.K’nun 362/1-b maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 09/11/2018