Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2019/3641 E. 2022/1689 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
KARAR KALDIRMA
DOSYA NO: 2019/3641
KARAR NO: 2022/1689
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/09/2019
NUMARASI: 2014/767 Esas, 2019/728 Karar
DAVANIN KONUSU: Kira Borcu Bulanmadığının Tespiti
İSTİNAF TARİHİ: 31/12/2019
KARAR TARİHİ: 14/06/2022
Dairemizde bulunan istinaf başvurusunun yapılan açık incelemesi sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ DÜŞÜNÜLDÜ; İstinaf isteminde usul işlemlerinin tamam olduğundan, ilk derece mahkemesinin dosyasındaki bütün belgeler ve dosya hakkındaki dairemiz üyesince düzenlenen rapor incelendi, istinaf başvuru dilekçesinin ve davanın esası istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan ön inceleme ve asıl incelemede dosyada dairemizce karar verilmesi için eksiklik bulunmadığı anlaşıldı. Davacı: Davalı kiraya veren tarafından 09/03/2009 başlangıç tarihli kira sözleşmesi gereğince kiralanan mecurun kira parasının ödenmediği iddiasıyla aleyhine icra takibi yapıldığını, kira alacağı için yapılan icra takibine yasal sürede itiraz edemediğini, takibin kesinleştiğini, takip konusu kira borcunun bulunmadığını, takibin haksız olduğunu iddia ederek davalı kiraya verenin haksız takibinin iptaline, %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.Davalı:Davacı ile arasında yazılı kira ilişkisi bulunduğunu, icra takibine itirazında davacının kira ilişkisine karşı çıkmadığını, yazılı kira sözleşmesindeki damga vergisinin fatura edilerek kiracıya gönderildiği, kiracının damga vergisini ödediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme:Davanın reddine karar vermiştir. İstinaf sebepleri:Davacı süresinde sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde; kök raporun düzgün hazırlandığını, ihtimallere göre hesaplama yapıldığını, tarafların kök rapora itiraz etmediklerini, her iki tarafın sadece farklı ihtimallere göre karar verilmesini istediklerini, kira sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığının bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, kiralananın kullanım alanının 52 m² olduğunu, davalının da bunu kabul ve ikrar ettiğini, kök rapordaki üçüncü ihtimalin sözlü anlaşmaya ve fiili duruma uygun olduğunu, kendisinin davalıdan alacaklı olduğunu, 57 m² üzerinden kira ödediğini, takip tarihi itibariyle davalıya borçlu olmadığının tespiti için davanın açıldığını, mahkemenin dava tarihi olan 27/10/2019 tarihi itibariyle davanın reddine karar verdiğini, takip tarihi itibariyle borçlu olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, karşı tarafın 36.703,13 TL alacaklı olduğu iddiasıyla icra takibi yaptığını, mahkemenin ise karşı tarafın 8.034,67 TL alacaklı olduğu iddiasıyla davanın reddine karar verdiğini, kabul manasına gelmemek üzere 8.034,67 TL borçlu olunduğu varsayılsa bile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi ve reddedilen miktar üzerinden de vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, yargılama giderlerinin de kabul red oranına göre taraflara yükletilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Yasal dayanak: Hukuk Muhakemeleri Kanunu;190, 191. maddeleri,Türk Medeni Kanunu 6. maddesi, Türk Borçlar Kanunu 299, 313, 314, 315. maddeleri, İcra İflas Kanunu 67,68,72, 269, 269/a. 269/b, 269/c maddeleri,Yargılama konusu olayda:Davacının, davalı kiraya veren tarafından yazılı kira sözleşmesi imzalandığı iddiasıyla bu kira sözleşmesini dayanak göstererek İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında tahliye talepli icra takibi yaptığını, borca itiraz ettiğini, İcra Hukuk Mahkemesi tarafından davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, taraflar arasında sözlü kira sözleşmesi bulunduğunu, takibe konu borcunun bulunmadığını belirterek borçlu olmadığının tespitine ve %40’dan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini istediği, Davalının, taraflar arasında yazılı kira ilişkisi bulunduğunu, icra takibine itirazında davacının kira ilişkisine karşı çıkmadığını, yazılı kira sözleşmesindeki damga vergisinin fatura edilerek kiracıya gönderildiği, kiracının damga vergisini ödediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istediği, Mahkemenin, davanın reddine karar verdiği, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında davalı kiraya verenin davacı kiracıya karşı 2009 yılı 4, 5, 6, 7, 8 ve 9 aylarına ait kira bedellerinin tahsiline yönelik tahliye talepli icra takibi yaptığı, davacı kiracının kira borcunun 5.411,00 TL’si dışında kalan dosya borcuna itiraz ettiği, İstanbul 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2009/1815 Esas, 2010/1300 karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne, takibin 27.602,28 TL üzerinden devamına karar verildiği, kararın Yargıtayca onanarak kesinleştiği, İstanbul 51. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/706 Esas, 2012/1325 Karar sayılı dosyasının celp edildiği, kiracının katılan, sanıkların ise kiraya veren şirketin yetkili temsilcisi oldukları, sanıklar hakkında özel belgede sahtecilik suçundan yargılama yapıldığı, yazı ve imza örneklerinin alındığı ve beraatlerine karar verildiği, kararın Yargıtayca onanarak kesinleştiği, soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporunda kira sözleşmesinde davacı kiracı …’e atfı kabil imza bulunmadığının tespit edildiği, Dosya içerisinde bulunan 09/03/2009 tarihli kira sözleşmesinde davalının kiralayan, davacının kiracı olarak yer aldığı, mecurun 57 m² alanı olduğunun yazıldığı, kira süresinin 5 yıl olduğu, her bir kira yılı dönemi için ayrı ayrı kira bedelinin tespit edildiği, Davacı tarafından davalıya gönderilen ihtarnamede sözlü kira sözleşmesi uyarınca mecurun 57 metre kare alanı olduğu ve metre karesinin aylık 25 USD+ KDV olduğunun bildirildiği, Dosya içerisinde bulunan İstanbul Anadolu 6. Sulh Hukuk Mahkemesini 2009/1329 esas sayılı dosyasında davalı kiraya verenin beyan dilekçesinde kira sözleşmesinin kiracının kardeşi tarafından kiracı adına ve hesabına imzalandığının belirtildiği, Banka hesap özetinin celp edildiği, bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, bilirkişi kök raporunda davacı ve davalının iddialarına göre icra takip tarihi itibariyle alternatifli hesaplama yapıldığı, hesaplamada kiracı tarafından 2010 ve 2011 yıllarına ait ödemelerin ve takibe konu yapılmayan ve tahliyeye kadar işleyen kiraların da dahil edilmediği, mahkemece dava tarihi itibariyle hesaplama yapılması için dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği ve bilirkişi ek raporunda dava tarihi itibariyle davacının 8.034,67 TL kira borcu olduğunun tespit edildiği, Kiraya veren davalı şirketin yazılı kira akdine dayandığı, dayanak kira sözleşmesinin kiracı tarafından sahte olduğu iddia edilerek inkar edildiği, soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporunda kira sözleşmesinde davacı kiracı …’e atfı kabil imza bulunmadığının tespit edildiği, dolayısı ile davalı kiraya verenin yazılı kira sözleşmesinin varlığını ispat edemediği, kiracının sözlü kira akdine dayandığı, bu haliyle taraflar arasında sözlü kira akdi bulunduğu, davacı kiracı tarafından davalıya gönderilen ihtarnamede sözlü kira sözleşmesi uyarınca mecurun 57 metre kare alanı olduğunun bildirilmesi nedeni ile mecurun 57 metre kare olduğunun kabulü gerektiği,Bilirkişi kök raporunda sözlü kira sözleşmesi dikkate alınarak icra takip tarihi itibari ile yapılan hesaplamanın denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, bu haliyle icra takibine konu alacaktan yalnızca 3.837,84 TL asıl alacağın bulunduğu, bunun dışındaki 32.865,29 TL borcun bulunmadığına yönelik davanın kısmen kabulü, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabi tutarak tespit edilen yargılama hatalarını bizzat düzeltmek amacıyla yapılan inceleme sonunda; dairemizce duruşma yapılmasına gerek olmadığı, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, yasal gerektirici nedenlere göre sair istinaf taleplerinin reddine, Ancak;Kiracı tarafından açılan icra takibine konu kira borcunun bulunmadığına yönelik menfi tespit davasında; Kiraya veren davalı şirketin yazılı kira akdine dayandığı, dayanak kira sözleşmesinin kiracı tarafından sahte olduğu iddia edilerek inkar edildiği, soruşturmada alınan bilirkişi raporunda sözleşmede …’e atfı kabil imza bulunmadığının tespit edildiği, Davalı kiraya verenin yazılı kira sözleşmesinin varlığını ispat edemediği, kiracının sözlü kira akdine dayandığı, bu haliyle taraflar arasında sözlü kira akdi bulunduğunun kabulü gerektiği, davacı kiracı tarafından davalıya gönderilen ihtarnamede sözlü kira sözleşmesi uyarınca mecurun 57 metre kare alanı olduğunun bildirilmesi nedeni ile mecurun 57 metre kare olduğunun kabulü gerektiği, Bilirkişi kök raporunda sözlü kira sözleşmesi dikkate alınarak icra takip tarihi itibari ile yapılan hesaplamanın denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, bu haliyle icra takibine konu alacaktan yalnızca 3.837,84 TL asıl alacağın bulunduğu, bunun dışındaki 32.865,29 TL borcun bulunmadığına yönelik davanın kısmen kabulü, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerektiği halde yazılı olduğu şekilde davanın tamamen reddine yönelik kararın yanlış olduğu, Yanlışlık duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte olduğundan HMK 353/1-b/2 maddesi gereğince davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile mahkeme kararının kaldırılarak düzeltilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan nedenlerle,Davacının istinaf başvurusunun KABULÜNE, İlk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, A)Davacının açmış olduğu kira borcu bulunmadığına yönelik menfi tespit davasının 32.865,29 TL bölümüne yönelik KISMEN KABULÜNE, Fazlaya ilişkin 3.837,84 TL’ye yönelik davanın ESASTAN REDDİNE, Davacı tarafından yatırılan başvuru harcının mahsubuna, Peşin yatırılan nispi karar harcının mahsubuna, bakiye 1.700,00 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, Davacının yapmış olduğu 708,70 TL masrafın davanın kabul /red oranı olan 9/10 ‘u dikkate alınarak hesaplanan 637,83TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, Davacı kendisini bir vekille temsil ettirmiş olduğundan kabul edilen asıl alacak üzerinden ilk derece mahkemesinin karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap edilen 3.944,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davalı kendisini bir vekille temsil ettirmiş olduğundan ilk derece mahkemesinin karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap edilen 1.162,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, B)Davacının sair istinaf taleplerinin reddine, Peşin yatırılan istinaf başvuru ve karar harcının mahsubuna, İstinaf giderlerinin (86,00 TL tebligat, 29,78 TL posta, 165,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam: 281,48 TL)’nin davanın kabul /red oranı olan 9/10 ‘u dikkate alınarak hesaplanan 252,04 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, Gider avansından kalanın talep halinde yatırana iadesine, Dair karar dosya üzerinde, tarafların ve vekillerinin yokluğunda oy birliği ile HMK. 362/1-b maddesi gereğince KESİN olarak verildi, açıkça anlatıldı.14/06/2022