Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2018/956 E. 2020/1554 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
DOSYA NO: 2018/956
KARAR NO : 2020/1554
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/12/2016
NUMARASI : 2016/167 Esas, 2016/868 Karar
DAVANIN KONUSU: Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan KDV Alacağı Nedeniyle Sebepsiz Zenginleşme
İSTİNAF TARİHİ: 23/03/2018
KARAR TARİHİ 20/10/2020
Dairemizde bulunan istinaf başvurusunun yapılan açık incelemesi sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ DÜŞÜNÜLDÜ; İstinaf isteminde usul işlemlerinin tamam olduğu anlaşıldıktan sonra ilk derece mahkemesinin dosyasındaki bütün belgeler ve dosya hakkındaki dairemiz üyesince düzenlenen rapor incelendi, istinaf kanun yolu başvuru dilekçe..nin ve davanın esası istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan ön inceleme ve asıl incelemede dosyada dairemizce karar verilmesi için eksiklik bulunmadığı anlaşıldı.Davacı: Davalıya 11/05/2005 tarihli kira sözleşmesi gereğince kiralanan işyeri niteliğindeki mecurun sözleşmeye uygun hali getirilmediğinden dolayı kendileri aleyhine dava açıldığını, dava sonucu sözleşme ile kararlaştırılan işlerin kiracı tarafından yapılmasına hükmedildiğini, bu masrafların karşılığı olan 570.800,00 TL’nin kiracı lehine hükmedildiğini, bu miktarın üzerine KDV talep edildiğini, mahkemenin ek tavzih kararı gereği 102.744,00TL’nin 16/04/2013 tarihinde davalıya ödendiğini, kararın temyizi üzerine ödenen bu miktarın ve ek tavzih kararın yerinde olmadığından kararın bozulduğunu, ödemiş oldukları 102.744,00 TL’nin davalının uhdesinde kaldığı süre zarfında faizinden davalının yararlandığını, faizin davalıdan alınarak kendilerine verilmesi gerektiğini iddia ederek kısmi dava açıp şimdilik 3.000,00 TL’nin davalıdan alınarak kendilerine verilmesini istemiştir.Davalı: Davacının kiralamış olduğu işyeri niteliğindeki taşınmazın sözleşme gereğince eksik bırakılan bedellerin tahsiline yönelik karar gereği asıl paranın ve KDV’nin tahsil edildiğini, kararın bozulması üzerine süresinde iade edildiğini, haksız bir kazancın veya sebepsiz zenginleşmenin olmadığını, davacı iddialarının yersiz olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme: Davanın reddine karar vermiştir.İstinaf sebepleri: Davacı süresinde sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde; davalı şirket tarafından 102.774,00 TL nin 18/03/2015 tarihinde iade edildiği, paranın davalı şirket hesabına yatırıldığı, 16/04/2013 tarihinden iade tarihine kadar yaklaşık iki sene boyunca paranın şirket uhdesinde haksız yere tutulmasından dolayı sebepsiz zenginleşme meydana geldiğini ve bu nedenle bu süre için temerrüt faizi ödenmesi gerektiğinden bahisle kararın kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Yasal dayanak:Hukuk Muhakemeleri Kanunu;190, 191. maddeleri,Türk Medeni Kanunu 6. maddesi,Türk Borçlar Kanunu 77, 299, 313, 314, 315. maddeleri, İcra İflas Kanunu 67, 68, 269, 269/a. 269/b, 269/c maddeleri,Yargılama konusu olayda: Davacı ile … Tic. A. Ş arasında 15/04/2005 başlangıç tarihli kira sözleşmesi düzenlendiği, kira sözleşmesi özel hükümler bölümünün 5/4 madde gereğince kiraya veren sözleşmeye ekli teknik şartnameye göre teslim edeceği tüm imalat ve ekipmanların teknik şartnamede belirtilen kalitede olmaması halinde yapılması gereken tüm değişiklikleri kiracının ihtarına müteakip en geç üç gün içinde yapmakla mükellef olduğu, yerine getirmemesi durumunda kiracının bu değişiklikleri kendisi yaparak yapmış olduğu tüm masrafları kiradan mahsup etme hakkına sahip olduğu, davalı tarafından bu sözleşme dayanak yapılarak Kazan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/136 değişik iş dosyası üzeriden tespit yaptırıldığı,Kazan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/139 esasa 2011/284 karar 11/10/2011 tarihli kararı ile toplam 570.800,00 TL tutarındaki iş noksanlık ve ayıpların masrafları davalıdan alınmak üzere davacı …Tİc. A. Şirketi tarafından yapılmasına izin verilmesine karar verildiği, kararın 20/11/2012 tarihinde kesinleştiği, belirlenen miktarın karar kesinleşmeden Yargıtay aşamasında sönmez inşaat ve iş makinaları limited şirketi tarafından … ödendiği, davacı … tarafından tavzih talebinde bulunulduğu, Kazan Asliye Hukuk Mahkemesi 2011/139 esas 2011/284 karar 19/02/2003 tarihli tavzih kararı ile 570.800,00 TL nin KDV hariç net tutar olduğu şeklinde karar verildiği, tavzih kararı hakkında temyiz yoluna başvurulduğu, bu aşamada 102.774,00 TL KDV tutarının … tarafından … Tic. A.Ş ye ödendiği, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2013/7902 esas 2014/1033 karar 29/01/2014 tarihli kararı ile Kazan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/139 esas 2011/284 karar 19/02/2003 tarihli tavzih kararının bozulduğu, Kazan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/139 esas 2011/284 karar 05/02/2015 tarihli ek kararı ile tavzih talebinin reddine karar verildiği ve ek kararın 02/06/2016 tarihinde kesinleştiği, Davacı tarafından ödenen 102.744,00 TL nin davalı hesabına yatırıldığı, 16/04/2013 den geri ödendiği tarih olan 18/03/2015 tarihine kadarki dönem için faiz talebiyle dava açıldığı,Mahkeme kararının tavzihine ilişkin ek karar nedeniyle davacı kiraya verenden kira sözleşmesi gereği mecurun inşaatının tamamlanması için harcanan paranın KDV’si olan 102.744,00 TL’nin davalıda kaldığı müddet zarfında işleyecek faizinin tahsili için dava açıldığı,Türk Borçlar Kanunu 77 ve devamı maddeleri gereğince sebepsiz zenginleşme nedeniyle tazminata hükmedilmesi koşulunun “haklı bir sebep bulunmaması” olduğu, yargılama konusu paranın mahkeme kararı gereği ödendiği, aleyhine hüküm kurulan davacının İİK 36. Madde gereğince icranın geri bırakılması talebine imkanının olduğu, sebepsiz zenginleşme nedeniyle tazminata hükmedilmesi için yasal koşulların bulunmadığı anlaşılmıştır.Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabi tutarak tespit edilen yargılama hatalarını bizzat düzeltmek amacıyla yapılan inceleme sonunda; dairemizce duruşma yapılmasına gerek olmadığı, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, yasal gerektirici nedenlere göre karar verilmiş olması sebebiyle, incelenen mahkeme kararının HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, istinaf sebepleri yerinde olmadığından başvurunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle,Davacının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, Peşin yatırılan istinaf başvuru ve karar harcının mahsubuna,İstinaf harcı ve posta masrafının istinaf talebinde bulunanın üzerinde bırakılmasına,Gider avansından kalanın talep halinde yatırana iadesine, Dair karar dosya üzerinde, tarafların ve vekillerinin yokluğunda oy birliği ile verildi. Kararın tebliğinden itibaren İKİ HAFTA içinde dilekçe verilerek Yargıtay’da temyiz edilebileceği açıkca anlatıldı. 20/10/2020