Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2018/808 E. 2018/539 K. 21.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
BAŞVURUNUN REDDİ
DOSYA NO : 2018/808
KARAR NO : 2018/539
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/09/2017
NUMARASI : 2016/1121 esas, 2017/748 karar
DAVANIN KONUSU : Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan Elatmanın Önlenmesi
İSTİNAF TARİHİ : 12/03/2018
KARAR TARİHİ : 21/03/2018
Dairemizde bulunan istinaf başvurusunun yapılan açık incelemesi sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ DÜŞÜNÜLDÜ;
İstinaf isteminde usul işlemleri tamam olduğundan, ilk derece mahkemesinin dosyasındaki bütün belgeler ve dosya hakkındaki dairemiz üyesince düzenlenen rapor incelendi, istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinin ve dosyanın istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda dosyada dairemizce karar verilmesi için eksiklik bulunmadığı anlaşıldı.
Davalı … AŞ:Davaya bakma görevinin uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle Sulh Hukuk Mahkemsesine ait olduğunu, davaya bakma yetkisinin sözleşmedeki yetki şartı nedeniyle Ankara Mahkemelerine ait olduğunu, davacının iddiası doğrultusunda mecuru tahliye ve teslimi gerektirecek bir durum bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Petrol AŞ:Kendilerinin alt kiracı olarak akaryakıt istasyonunu kullandıklarını, davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğunu, haksız bir elatmanın bulunmadığını, diğer davalı hakkında açılmış bir tahliye davası bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme:Davaya konu çekişmenin kira sözleşmesinden kaynaklandığından Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu kabul ederek Asliye Ticaret Mahkemesinin görevsizliğine karar vermiştir.
İstinaf sebebi:Davalı … Petrol A.Ş, görevsizlik kararının doğru olduğunu, ancak görevli olarak gösterilen mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olmaması gerektiğini, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu belirterek kararın bu yönde düzeltilmesini talep etmiştir.
Davacı, katılma yolu ile sunduğu 08/01/2018 tarihli dilekçesinde; görevsizlik kararının hatalı olduğunu, kira sözleşmesi sona erdikten sonra kiracının fuzuli şagil hale geldiğini, bu nedenle taraflar tacir olmakla görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 142. maddesi,
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1,2,4. maddeleri,
634 sayılı kanunun Ek 1.maddesi,
Hukuki uyuşmazlıklarda Asliye Hukuk mahkemelerinin görevi asıl, Sulh Hukuk mahkemesinin görevi ise istisna olup, özel bir kanun hükmü ile açıkça Sulh Hukuk mahkemesinde bakılacağı bildirilmeyen bütün dava ve işler Asliye Hukuk mahkemesinde genel hükümlere göre görülür, görev kamu düzenine ilişkindir ve resen incelenir.
Yargılama konusu olayda:Davacı, arsa vasfı ile kiralanan mecurun 08/11/2010 tarihli sözleşme ile beş yıl süreli kiralandığını ve kira başlangıç tarihinin fiilen akaryakıt satışına başlandığı tarih olarak belirlendiğinden 05/02/2016 tarihinde kira sözleşmesinin sona erdiğini, bu nedenle davalının mecuru haksız işgalinin önlenmesine karar verilmesini talep ettiği,
Davalının ise mecurun çatılı iş yeri olduğunu bu nedenle sözleşme süresi bitiminde kira sözleşmesinin sona ermesinden söz edilemeyeceğini savunduğu,
Taraflar arasındaki sözleşmede sözleşme konusunun 2556,40 metrekare alan üzerindeki akaryakıt istasyonu olduğunun belirtildiği, sözleşmenin ikinci maddesinin a fıkrasında beş yıl süreli olduğu, b fıkrasında da fiilen akaryakıt satışına başlandığı tarihin yürürlük tarihi olduğunun düzenlendiği,
Dava tarihinin 10/11/2016 olduğu, sözleşme bitimi nedeniyle taşınmazın boşaltılması istendiğine göre ihtilafın kira sözleşmesinden kaynaklandığı ve kiralanan mecurun niteliğine göre arsa vasfında ise TBK 327 ve devamı maddeleri arsa vasfında değil çatılı iş yeri vasfında ise TBK 347 ve devamı maddeleri gereği ihtilafın Sulh Hukuk Mahkemesinde çözülmesi gerektiği,
HMK 4/a maddesi gereğince “kiralanan taşınmazların İcra İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrı konulmak üzere kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu olan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemesinde” görüleceğinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabi tutarak tespit edilen yargılama hatalarını bizzat düzeltmek amacıyla yapılan inceleme sonunda; dairemizce duruşma yapılmasına gerek olmadığı, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, yasal gerektirici nedenlere göre karar verilmiş olması sebebiyle, incelenen mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, istinaf sebepleri yerinde olmadığından HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
İlk derece mahkemesi kararı hukuka uygun olduğundan HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince istinaf başvurularının esastan REDDİNE,
Peşin yatırılan istinaf harcının mahsubuna,
Gider avansından kalanın talep halinde yatırana iadesine,
İstinaf harcı ve masrafının istinaf talebinde bulunanların üzerinde bırakılmasına,Dair karar dosya üzerinde, tarafların ve vekillerinin yokluğunda oy birliği ile HMK 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak verildi, açıkça anlatıldı.21/03/2018